Anayasa Mahkemesi’nin 54. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende konuşan Zühtü Arslan, AYM’ye yapılan bireysel başvurulara değindi ve “Hukuk devleti nitelendirmesi tarafsız savcı ve hakimlere bağlıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun da katıldığı törende konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan, AYM'ye yapılan bireysel başvuruların önemine değindi, hukuk devleti olmanın koşullarını belirtti.
Zühtü Arslan'ın konuşmasından satırbaşları:
"Hukuk devleti nitelendirmesi tarafsız savcı ve hakimlere bağlıdır"
"Adalet temelinde insanı ve devleti yaşatma günümüz demokratik toplumlarının ortak amacı haline gelmiştir. Anayasa Mahkemeleri de bu amacı gerçekleştirmek üzere varlık kazanan kurumlardan biridir. Bugün demokratik ülkelerin çok büyük bir kısmında kanunların uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemeleri bulunmaktadır. Diğer yandan, bireylerin anayasal haklarının ihlal edildiği iddiasıyla doğrudan Anayasa Mahkemelerini sağlayan bireysel başvuru gittikçe yaygınlaşarak bu mahkemelerin bir parçası haline gelmiştir.
Rejimlerin hukuk devleti olarak nitelendirilmesi de tarafsız savcı ve hakimlere bağlıdır. Anayasa mahkemesi insan haklarının ve özgürlüklerinin başlıca nitelediği yargı bağımsızlığını korumak içindir. Hukuk devletinin tam olarak tesisi için yargı yetkisini kullanan hakimin de bizatihi erdemli olması gerekir. Bu bağlamda İbni Rüşd'ün hakimin erdemli olmasına dair asırlar önce söyledikleri bugün de geçerlidir.
İbni Rüşd'e göre ahlakı kötü olan bir hakim adil olamaz."
4 yılda 59 bin 833 bireysel başvuru
"Hukukun üstünlüğünün sağlanması bir ülkenin geleceğinin teminatıdır. Hukuk devleti insan haklarına dayanan, hak ve özgürlükleri güçlendiren, anayasaya aykırı durumlardan kaçınan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk devleti için yargı bağımsız olmalı, hakim de adil olmalı.
İstatistiklere baktığımızda bireysel başvurunun başladığı 23 Eylül 2012 tarihinden bu yana yapılan toplam bireysel başvuru sayısının 59 bin 833 olduğunu görüyoruz. Bu başvuruların 37 bin 536'sı yani yüzde 63'ü mahkememiz tarafından sonuçlandırılmıştır.
Gelen başvuruları sonuçlandırma oranı her geçen yıl artmaktadır.
1215 ihlal kararının dağılımına baktığımızda bunun yüzde 73'ünün adil yargılama hakkının ihlaliline ilişkin olduğunu görüyoruz. Adil yargılamaya ilişkin ihlallerinin yüzde 75'nin makul sürede yargılanmamalarının olduğu görülüyor.
Bireysel başvuruların yüzde 63'ü mahkememiz tarafından sonuçlandırılmıştır. Gelen başvuruları sonuçlandırma oranı her geçen yıl artmaktadır.
215 ihlal kararının dağılımına baktığımızda bunun yüzde 73'ünün adil yargılama hakkının ihlaliline ilişkin olduğunu görüyoruz. Adil yargılamaya ilişkin ihlallerinin yüzde 75'nin makul sürede yargılanmamalarının olduğu görülüyor.
Bireysel başvurunun biri pratik diğerleri dönüştürücü olmak üzere 3 etkiden bahsedilebilir. Bunlardan birincisi AİHM'e Türkiye aleyhine yapılan başvuruların azaltılmasıydı. İstatistikler de gösteriyor ki bu noktada büyük başarı elde edilmiştir."
Teröre teşvik ifade özgürlüğü değildir
"Toplumun kronikleşmiş ve bir açıdan siyasallaşmış sorunlarının da bireysel başvuru yoluyla yargımızın önüne taşındığını görmekteyiz. Mahkeme ülke gündemini uzun süre meşgul eden başörtüsü, evli kadının soyadı, usulsüz telefon dinlemeleri ve basına sızdırılması, gizli tanıklık ve internet haberciliği gibi pek çok konuda karar vermiştir.
Ülkemizin yıllarca mücadele ettiği terörle ifade özgürlüğüne değinmek istiyorum. 100'den fazla insanımızı kaybettiğimiz Ankara Garı saldırısı sonrası bir konferansa katılmıştım. İfade özgürlüğü demokrasilerde en yakıcı konuları bile tartışma ve konuşma imkanı sağlamaktadır. Teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler ifade özgürlüğü altında değildir. "