TBMM Engelli Komisyonu’nun ilk toplantısında Maltepe Üniversitesi’nden Dr. Ersin Ufuk Timuçin’in sunumunun ardından söz alan CHP’li Aylin Yaman, Türkiye’de engelli bireylere ilişkin temel sorunun doğru ve güncel verilere ulaşamamak olduğunu vurguladı.
Yaman, “Genelde Türkiye’de engellilik durumu ICD tanı kodlarıyla gider ama ICF tanılamasına yönelik bir veri kaynağımız maalesef bulunmamaktadır. Dolayısıyla bizim ilk başlangıç noktamız burada olmalı. Çünkü biz şu anda Türkiye’de ne kadar engelliliğimiz var, alt kırılımlarıyla bilemiyoruz” dedi.
“ICF sınıflaması olmadan doğru analiz mümkün değil”
CHP’li Yaman, TÜİK ve Aile Bakanlığı verilerinin birbirinden farklı olduğunu hatırlatarak, “TÜİK verileri ICF sınıflamasını kullanmıyor. 2011’de bir kez ICF üzerinden tanılama yapılmıştı ama bunun mutlaka güncellenmesi gerekiyor. Afetler, trafik kazaları, depremler gibi nedenlerle engelli nüfus sürekli değişiyor. Biz doğru iş üretmek istiyorsak önce verimizi doğru okumalıyız” ifadelerini kullandı.
Yaman ayrıca, Türkiye’nin 2007 yılından bu yana taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (CRPD) gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek, “2019’da yapılan son raporlamadan sonra 2023’te yenisi yapılmalıydı. Ancak 2025 yılındayız ve hâlâ raporlama yok. Bu sözleşme erişilebilirlik, katılımcılık, kapsayıcılık, bağımsız yaşam hakkı, eğitim, istihdam gibi alanlarda çok net yükümlülükler getiriyor. Biz veri eksikliği ve denetim zafiyetleri nedeniyle bu yükümlülükleri yerine getiremiyoruz” dedi.
“2008 sonrası yasa değişikliği hak kaybı yarattı”
Yaman, engellilerin emeklilik haklarına ilişkin 2008 sonrası yapılan düzenlemelerin ciddi mağduriyet yarattığını söyledi:
“2008 yılı öncesi kayıtlı olanların vergi indirimi üzerinden kazandıkları emeklilik hakları, son düzenlemeyle çalışma gücü kaybı esas alınarak ellerinden alındı. Oyunun ortasında kural değiştirildi. Bu yılın Mayıs-Haziran aylarında emekli olmayı bekleyen kişiler 3-5 yıl ertelenmiş durumda.”
Engelliliğe bütüncül yaklaşımın önemine dikkat çeken Yaman, “Sadece tek bir engel oranına değil, kişinin çevresiyle, yaşam alanıyla ve erişim koşullarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Çünkü engelliliği toplumsal yaşamdan bağımsız düşünemeyiz” dedi.
“ÖTV düzenlemesi ve bakım ekonomisi yeniden ele alınmalı”
Yaman, ÖTV muafiyetli araçlar konusunda yapılan son değişikliklerin de hak kaybı yarattığını belirterek, “Suistimaller elbette önlenmeli ama bir anda kullanım süresini 5 yıldan 10 yıla çıkarıp önceki düzenlemeleri geçersiz saymak doğru değil” dedi.
Ayrıca engelli bireylere bakan kişilerin sosyal güvencesinin önemine değinen Yaman, “Bakım ekonomisi konusu yalnızca engelliler değil yaşlı nüfus için de çok kritik. Bakım verenlerin çoğu kadın ve sosyal güvenceleri yok. Bu konuda Avrupa ülkelerinde farklı modeller var, bizim de kendi modelimizi oluşturup uygulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yaman konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Protez, ortez, işitme cihazı ve tekerlekli sandalye gibi ileri teknoloji gerektiren desteklerde devlet desteğini artırmamız gerekiyor. Bugün verilen destekler sınırlı ve tavan uygulamaları var. Engellilerin aktif olarak hayatın içinde olabilmeleri için bu alanda çok daha güçlü bir sosyal destek mekanizması kurulmalı.”