Suruç katliamının yıldönümü nedeniyle Antalya Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında Suruç’ta katledilen devrimcilerin anıldığı toplantıda 15 Temmuz darbe girişimi ile AKP’nin bunu bahane ederek emekçi ve ezilen güçlere karşı saldırıları protesto edildi.
Suruç katliamının yıldönümü nedeniyle Antalya Emek ve Demokrasi Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı. Suruç'ta katledilen devrimcilerin anıldığı toplantıda 15 Temmuz darbe girişimi ile AKP'nin bunu bahane ederek emekçi ve ezilen güçlere karşı saldırıları protesto edildi.
Basın açıklamasının yapıldığı toplantıya platform sözcülerinin yanı sıra SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya, HDP Antalya İl Eş Başkanı Songül Şarklı ve çeşitli demokratik/toplumsal kuruluşun temsilcileri katıldı. Eğitim Sen lokalinde düzenlenen basın açıklamasında Emek ve Demokrasi Platformu'nun metni Ulaş Ural tarafından okundu.
Antalya Emek ve Demokrasi Platformu'nun basın açıklamasının tam metni şöyle:
Suruç'ta 20 Temmuz 2015 tarihinde 33 düş yolcusunun katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. Sosyalist gençler IŞİD'in yerle bir ettiği Kobane’yi yeniden inşa etmek için birçok yerden yola çıktılar. 20 Temmuz günü Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nde bu düşle yola çıkanlara yönelik büyük bir katliam gerçekleştirildi. 33 devrimci Amara’nın bahçesinde yaşamını yitirdi, yüzlercesi ise yaralandı.
Suruç katliamı, canlı bomba ile gerçekleşen katliamlar dizisinin başlangıcı oldu.
Suruç katliamının yıldönümünde, ortaya çıkan belgeler katliamın AKP, MİT ve IŞİD işbirliği ile yapıldığını göstermektedir. Ortaya çıkan belgelere rağmen, Suruç katliamı soruşturmasında henüz dava dahi açılmış değildir. Dava dosyası üzerindeki gizlilik kararı ise sürüyor.
7 Haziran sonrası halkın iradesini yok sayan AKP faşizmi toplumu kutuplaştırarak halkların bir arada yaşama zeminini yok etmeye çalışarak başkanlık sistemini Saray darbesiyle dayatma yolunu seçmiştir.
Saray faşizminin Suruç katliamıyla başlattığı , uygulamaya koyduğu savaş politikası 10 Ekim katliamı, Sur, Cizre, Nusaybin’de sokağa çıkma yasaklarına karşı halkın özyönetim direnişine yıkım ve katliamlarla karşılık verilmesi, içte ve dışta savaşa yönelmesi ülkeyi kaos ortamına sürüklemiştir.
AKP faşizminin askeri vesayeti öne çıkaran bu savaş politikası, 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlamıştır. Saray ve iktidarın gittikçe belirginleşen sivil faşist karakteri darbe mekanizmasını hızlandırmıştır.
Bu sivil ve askeri faşist güçler arasındaki çatışmadır. Bizler ne sivil ne de askeri hiçbir darbenin halkın yararına olmayacağının bilinciyle bu çatışmada taraf olmayacağız. 15 Temmuz askeri faşist darbe girişimi 7 hazirandan bu yana sürmekte olan saray darbesine karşı yapılmıştır ve egemenler içi iktidar kavgasıdır. AKP-Saray bu durumu fırsata çevirip devleti kendi istediği gibi dizayn etmeye çalışırken aynı zaman da ilerici güçlere karşı büyük bir saldırganlığı örgütleme peşindedir.
Darbe girişimi bahane edilerek sözde demokrasiye sahip çıkmak için sokaklara çıkarılan gerici çetelerin Alevi-Kürt-emekçi mahallelerine ve kurumlara, sokaklara çıkan demokrasi güçlerine yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Ezilenlere yönelik bu saldırıların halkların bir arada yaşama direncini yok etmesine izin vermeyeceğiz.
Biz Antalya Emek ve Demokrasi güçleri olarak her türlü darbeye karşı en geniş demokrasi cephesinin oluşturulmasını, ezilenlerin eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini, temel hak ve özgürlüklerin engellenmemesini, herkes için adalet talebimizi basına ve kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.