Antalya’da çevreciler, Alakır Vadisi’nde yapılmak istenen 2 hidroelektrik santralin yapılmasına tepki göstererek, santrallere karşı birlikte hareket etme günü olduğu olduğunu vurguladı.
Antalya Alakır Nehir Kardeşliği Çevre üyeleri, Alakır Vadisi’nde yapılmak istenen hidroelektrik santraline tepki göstermek için Cumhuriyet Meydanı basın açıklaması gerçekleştirdi. “ÇED raporu gerekli değildir” kararına karşı açılan davayı kazanmalarına rağmen ADO şirketinin itirazı üzerine davanın usul yönünden bozulduğunu aktaran Alakır Nehir Kardeşliği Çevre üyesi Elif Arığ, santralin yapılacağı alanın tapulu arazi olmasına rağmen dava dosyasında bu durumun yer almadığını belirtti. Alanın birinci dereceden doğal sit alanı kararının 3 yıldır uygulanmadığını aktaran Arığ, tüm canlıların yaşam kaynağı olan Alakır Vadisi’nin acilen korunma altına alınmasını talep ettiklerini belirtti. Arığ, “Su tüm canlıların ortak hakkıdır ve su üzerinden rant elde edilemez ve yaşamın biyo çeşitliliğinin şirketlerin tekelinden çıkarak hak ettiği değeri verilmesini talep ediyoruz. Daha neyi bekliyoruz. Niye susuyoruz. Vakit yaşamı savunma ve vatandaş olarak haklarımızı talep ederek birlikte yaşadığımız can dostlarımızın yanında olma vaktidir. Şimdi tam zamanıdır” şeklinde konuştu.
Alakır Nehir Kardeşliği’nin yaptığı basın açıklaması şöyle;
ADO şirketinin Alakır Vadisinde yapmayı planladığı Alakır 2 Hidroelektrik Santrali’nin ÇED gerekli değildir raporuna karşı dava açarak bilirkişi raporlarına göre bölgede yapılması planlanan Hidroelektrik Santralin çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğinden ötürü esas yönünden kazandığımız dava, şirketin itiraz etmesiyle usûl yönünden bozuldu. Davacılardan Tuğba Pınar Günal’ın santralin yapılacağı bölgede devlet makamlarınca verilmiş tapulu arazı olmasına rağmen ve bu tapu örneği dava dosyasında ilgili makamlara sunulmasına rağmen mahkeme tarafından bize ulaşan kararda, UYAP kayıtlarında buna yönelik herhangi bir belge bulunmadığından davanın ehliyet nedeniyle reddine, karar düzeltme yolu kapalı olarak karar verilmiş şeklinde bir ifadede bulunulmuştur. Diğer davacıların ise yine vadide herhangi bir taşınmazı olmadığı gerekçesiyle davaya ehliyetleri bulunmadığı bildirilmiştir. Tüm bu olanların yanı sıra vadinin birinci dereceden doğal sit alanı kararı 3 yıldır uygulanmıyor. Tüm canlıların yaşam kaynağı olan Alakır Vadisi’nin acilen korunma altına alınmasını talep ediyoruz. Su tüm canlıların ortak hakkıdır ve su üzerinden rant elde edilemez. Yaşamın, biyoçeşililiğin, yarınların şirketlerin tekelinden çıkarak hak ettiği değerin verilmesini mi talep ediyoruz! Vadi’nin korunma kararı uygulansın!
Alakır Vadisi üzerinde yapılması planlanan HES’lerle birlikte dünyada yalnızca Alakır Vadisinde yaşadığı keşfedilen Alakır Gelinciği Alakırensis, Alakır Alası adı verilen alabalık türü ADO Enerji ve benzeri şirketler nedeniyle tehlike altındadır. Üstelik bu tehlike şimdi de orada yaşadığı halde yaşanmıyor denilen yaşam savunucusu dostlarımız için de geçerlidir. Daha neyi bekliyoruz, niye susuyoruz? Vakit yaşamı savunma ve vatandaş olarak haklarımızı talep etme, birlikte yaşadığımız can dostlarımızın yanında olma vaktidir. Şimdi tam zamanıdır sesi olmanın. Yaşam mücadelesi veren onca canın.