Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Reina saldırısının ardından, saldırıyı protesto edenlere yönelik polis gözaltılarını protesto etmek için basın açıklaması yapmak istedi ancak basın açıklamasının açık havada yapılmasına izin verilmedi. Bunun üzerine açıklama Eğitim-Sen Antalya Şubesinde yapıldı.
İstanbul'da Reina'da IŞİD tarafından düzenlenen saldırıyı ve bu saldırıyı protesto edenlere yönelik gözaltılara karşı Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri bir basın açıklaması yapmak istedi. Açıklamayı açık havada yapmak isteyen kitleye polis izin vermedi. Bunun üzerine Emek ve Demokrasi Güçleri, basın açıklamasını Eğitim-Sen Antalya Şubesi'nde gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının bir kısmı şöyle:
"Ülkemiz yeni yıla bir katliam haberiyle girdi, Ortaköy'de düzenlenen terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybetti 69 kişi yaralandı. Öncelikle hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara şifalar diliyoruz. "
"Toplumu sürekli kutuplaştırıp, nefret dilini kullanarak düşmanlaştıranlar, laikliği her fırsatta ayaklar altına alıp, toplumun her kademesinde cihatçı katil yaratan; ilkokul çocuklarına cihat yeminleri ettiren öğretmenler yetiştirip, sokak ortasında kadınlara saldıranları serbest bırakanlar,
"Yılbaşı kutlamak gayrımeşrudur" diye fetva veenler,
"OHAL süresince gazetecilerden siyasetçilere binlerce insanı tutuklayan, ancak halk için hiçbir güvenlik önlemi almayanlar, Uzun süredir iç ve dış politikada izlenen yanlış politikalar nedeniyle Türkiye'yi bu tür saldırı ve katliamların hedefi haline getirenler, saldırıyı gerçekleştirenler kadar yaşananlardan sorumludur.
"Her gün atarlanıp ergen çocukları gibi efelenen ve intikam naraları atan İçişleri Bakanı derhal istifa etmelidir. Son 1 ayda 3 katliamın yaşandığı bir büyükelçinin öldürüldüğü ülkenin iç güvenliğinden sorumlu bakan olarak kahve konuşması yapan ve laikliğe sahip çıkan Halkevcilerle uğraşmak ve tutuklamak yerine, Reina'da onlarca kişiyi katledip elini kolunu sallayarak mekandan çıkan katili bulmalı ve katliamları önlemelidir! Laikliği savunmak suç değildir!
"İçişleri Bakanlığı bununla yetinmeyip, olay yerine karanfil bırakmak için giden ESP, SGDF'liler ve avukatların içinde olduğu 15 kişiyi gözaltına almıştır. Bu durum bakanlığın ve iktidarın kendilerinden olmayan hiçbir düşünceye ve kesime tahammül edemediğinin göstergesidir. İçişleri Bakanlığı asıl işlerini ve görevini yapıp sorumluluğunu yerine getirmelidir.
Bizler baskıya, savaşa ve teröre karşı birlikte yaşama ve yaşatma mücadelesine inadına devam edeceğiz.