Eğitim Sen Antalya Şube Yönetim Kurulu üyesi Hasan Taşkın’ın görevden uzaklaştırılmasını protesto etmek için Eğitim Sen Antalya Şubesi Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.
Eğitim Sen Şube Başkanı Kadir Öztürk tarafından okunan bildiride ülkenin içinde bulunduğu bunca sorun varken faturanın emekçilere çıkarılmaya çalışıldığını KHK ile görevden uzaklaştırmaların bu baskılar karşısında asla teslim olmayacağını sendikal eylemlerin asla suç teşkil etmediği belirterek hak ve özgürlüklerimiz için her türlü demokratik mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın dedi.
Daha sonra söz alan Hasan Taşkın, "insanları ekmekleri ve onurları arasına sıkıştırmaya çalışıyorlar ama bunda başarılı olamayacaklar, mücadelemiz devam edecektir." dedi.
Açıklamada "Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yüklemeye çalışıyorlar." ifadeleri kullanılırken sendikal eylemlerin yasal hak olduğu ve ihraçların keyfi olduğu vurgulanarak ihraç edilenlerin geri alınması talep edildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
KHK’lerle binlerce üyemiz, akademisyen ve kamu emekçisi ihraç edilerek işinden atılmıştır.
İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır.
Gerekçe olmayan gerekçelerle, sendikal eylem ve etkinliklerimiz "suç'muş gibi gösterilerek, idari kararlarla cezalandırılmıştır. Gerçek suçlular ve suç işleyenler kendi suçlarını kapatmak için devrimcilere, demokratlara ve emekçilere saldırıyorlar.
Bu nedenle kendilerine biat etmeyen kim ve ne kaldıysa; siyasetçiler, laikliği savunanlar, gazeteciler, gazeteler, internet yayınlan, basın… susturulup yok edilmek isteniyor.
Bunun için rektörlük seçimleri kaldırılıyor, Bunun için savunma hakkı sınırlandırılıyor, avukatlık mesleği denetim altına alınıyor.
Bunun için Türkiye ekonomik bir krizin eşiğindeyken, TL hızla değer kaybederken; İşsizlik ve enflasyon tırmanırken; emekçiler açlık sınırının altında ücretle çalışmaya zorlanırken;
İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için sadece 2016 yılında 1970 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmişken;
Terör ve şiddet engellenemezken;
Akademisyenlerden gazetecilere, siyasetçilerden laiklik isteyenlere kadar hapishaneler muhaliflerle dolduruluyor; ülkemizin ihtiyacı olan Başkanlık değil TBMM'nin güçlendirilmesi ve ülkenin sorunlarına çözüm aramasıyken 12 Eylül darbecilerinin getirdiği "güçlü Cumhurbaşkanlığı" yetkilerini bile yetersiz bulanlar ülkeyi tek adam rejimine taşımak istiyorlar.
Parlamenter demokrasiyi fiilen ortadan kaldırma girişimine; hukuksuz bir "fiili durumu" yasal hale getirme çabalarına karşı bizler demokrasiyi ve hukuku savunmaya devam edeceğiz.
Kamu emekçilerinin iş hakları, çalışma hakları, müktesep hakları, emeklilik hakları, sendikal hakları sahip oldukları güvenceleri bir çırpıda, büyük bir keyfilikle yok sayılıyor.
Halbuki bunlar KHK yapıcılarının insafına ve takdirine bağlı konular değildir.
Bunlar ”hak”tır. Kazanılmış hak ve hak kavramıyla keyfi biçimde oynayamazsınız.
Bir insanın, öğretmenin sosyal medya paylaşımları ve yazıları bahane edilerek ihraç edilmesi asla kabul edilemez. Bu ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınmasının yanı sıra emekçilere ve tüm topluma verilen bir gözdağıdır da. Bu nedenle tüm eğitim emekçileri ve dostları Şube Yürütme Kurulu üyemiz Hasan TAŞKIN'la dayanışma içindedir ve hukuksuzluklarla mücadelesinde daima yanında olacaktır.
Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yüklemeye çalışıyorlar.
İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız.
OHAL rejimi demokrasinin, özgürlüklerin sendikal hakların, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmektir. Tam bir keyfi rejim inşasıdır.
2023 Cihan Devleti proje ve hayalinizin parçası değiliz. Olmayacağız!
Derhal ILO şartlarına, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan Sendikal hak ve hukuk normlarına dönün.
Haşan Taşkın dahil sendikal eylem etkinliklerden ve sosyal paylaşımlarından dolayı ihraç ettiğiniz üyelerimizi işlerine iade edin.
Daha fazla izleyip bekleyemeyiz.
KHK keskin kılıcının ne zaman bizim başımızı keseceğini beklemek için sıraya girmeyecek, Başkanlık rejin ' inşasının bir parçası olmayacağız.
Haklarımız için, işimiz, ekmeğimiz için, hak, demokrasi ve özgürlüklerimiz için her türlü demokratik mücadeleyi vereceğimize kimsenin kuşkusu olmasın.
Haşan Taşkın yoldaşımız yalnız değildir. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın sınıf dayanışması.
Antalya/SiyasiHaber