TEV-DEM Koordinasyon Üyesi Aldar Xelil, koalisyon güçleri ile YPG’nin de içinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri’nin Rakka operasyonunda anlaşmaya vardığını söyledi. Xelil, operasyonun yakında başlayacağını kaydetti.
Türkiye'nin ABD ile pazarlık yaptığı Rakka operasyonuna ilişkin Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Koordinasyon Üyesi Aldar Xelil açıklamalarda bulundu.
Fırat Haber Ajansı’na konuşan Xelil, operasyona ilişkin içinde YPG'nin de olduğu Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile ABD ve koalisyon güçleri arasında bu konuda bir anlaşmaya varıldığını söyledi.
‘Anlaşmaya varıldı’
Rojava Özerk Kanton Yönetiminin de onay verdiği operasyonun yakında başlayacağını kaydeden Xelil, şu bilgileri verdi: "Rakka operasyonu konusunda bir anlaşmaya varıldı. Rojava'da yer alan YPG'nin de içinde olduğu QSD güçleri ile koalisyon güçleri, Rakka'yı kuşatmaya alma konusunda anlaştılar. Bu adımı Rojava özerk kanton yönetimi de onaylıyor. Kuşatmadan sonra adım adım operasyon Rakka'yı DAİŞ'ten temizleme operasyonuna dönüşecek. Bu konuda bir anlaşmaya varılmış. Kısa süre içinde Rakka'ya yönelik bu hamle başlayacak."
‘Türkiye’nin hedefi devrimi boğmaktır’
Xelil, Türkiye'nin baştan beri tüm Kürtleri ve Rojava devrimini hedeflediğini belirtti. Ancak ilk etapta çeteleri ile sonuca gitmek istediğini, çeteleri başaramayınca bizzat sahaya inerek işgalini gerçekleştirmeye çalıştığını belirten Xelil, şöyle devam etti: "Rojava devriminin başından beri Türkiye'nin Suriye, Kuzey Suriye ve Rojava'yı işgal etme planı vardı. Ancak daha çok kendisine bağlı çete gruplarıyla bunu yapmak istedi. Daha çok kendilerine bağlı grupların iktidara gelerek bu şekilde Suriye'yi işgal etme planını yapmıştı. Türkiye'nin bu planı başarılı olmayınca Kuzey Suriye topraklarına girerek işgal etmeye başladı. Bu durum gözle görülür bir durumdur. Bazı yerleri de işgal etmiş durumda. Efrîn'de sınırlarını aşmak istedi, yer yer aştı, Şehba bölgesine de girdi. Fırsat bulduğu her yere girip işgal edecek."
Xelil, şu değerlendirmeleri yaptı: "Rojava'yı da işgal etmek istiyor. Güney Kürdistan'da büyük bir Türkiye tehlikesi altındadır. Açıklamalarına iyi bakılırsa bu tehlike rahatlıkla görülür. Musul, Şengal, Musul adıyla yaptıkları açıklamalarda amacı rahatlıkla görülür. Bu adlar sıralayarak amacını gizlemeye çalışıyor. Asıl hedefi ise bu isimler altında Güney Kürdistan'ı da işgal etmektir. Kürt halkı ve Kürt siyasi, askeri iradesi bunu iyi bilmeli. Buna göre bir mücadele içine girmeli. Bu yapılmazsa, Türkiye'ye karşı ortak bir tavır alınmazsa amacını gerçekleştirmek için her türlü çılgınlığı yapar."
‘Erdoğan’ın amacı bölgede kaos yaratmaktır’
Xelil, "Erdoğan'ın attığı adımlar sadece bölgede kaos yaratmakla da sınırlı değil. Bu adımlarla kaosu Irak ve Suriye'de derinleştirmek istiyor. Bununla birlikte Irak devleti başta olmak üzere bölgede çıkarı olan uluslararası güçleri de bu kaosun içine çekmeye çalışıyor. Böylelikle sorunu daha fazla derinleştirmek, çözümsüzleştirmek istiyor. Bu da çok tehlikeli bir durumdur. Fakat bunu yapmaktan, bu yönlü adımlar atmaktan da hiç çekinmiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın amaç ve hedeflerinin bununla da sınırlı olmadığını belirten Xelil, "Erdoğan'ın yapmak istediği tüm bölgeyi tehlikeye sokmaktır. Çatışmayı bölge geneline yaymaktır. İnsan rahatlıkla kendisi batmış, şimdi herkesi kendisiyle birlikte batırmak istiyor değerlendirmesini yapabilir. Çünkü attığı adımlar bölgedeki karışıklık ve kaosu arttırıyor. Yaklaşımları mezhep, inanç ve halklar arası çatışmalara götürüyor. Bunu amaçlayarak yapıyor. Bununla da Suriye ve Irak'taki çözümsüzlüğü derinleştirmek istiyor. Aslında bölgeyi istikrarsızlaştırmak, kör bir çatışma içine sokmak istiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin bundan bir sonuç elde edemeyeceğini de belirten Xelil, çünkü buna karşı halklar iradesi ortaya çıktı ve bu irade ve inanç bu tehlikeli adımlara karşı duyarlı olduğunu söyledi.