Türkiye’de HES’lere karşı mücadelenin sembol noktalarından Alakır Vadisi, 60 kilometre uzunluğunda, 15 kilometre genişliğinde ve yaklaşık 90 bin hektar alana yayılıyor. Bu vadiyi besleyen Alakır Çayı üzerinde şu ana kadar 4 HES faaliyete başladı. Alakır Vadisi’ne bir maden firması tarafından yapılacak iki yeni HES içinde yasal süreç devam ediyor. Alakır Nehri üzerinde mevcut 4 HES dışında ÇED süreci başlatılan yeni 3 HES’e karşı Alakır Nehri Kardeşliği imza kampanyalarıyla HES’lerin durdurulmasını istiyor. Alakır 2 HES’e olumsuz verilmesi amacıyla toplanan , 30 bin imzayı bakanlığa teslim eden Alakır Nehri Kardeşliği üyeleri, Alakır 1 HES için de “ALAKIR 1 HES projesine “ÇED OLUMSUZ” kararı verilsin!” başlığıyla yeni bir kampanya başlattı.
ALAKIR’DA 178 TÜR CANLI TEHLİKEDE
Alakır-2 HES’inin bölgedeki yaban hayat faunasına olası etkilerinin değerlendirildiği raporda proje sahası ve yakın noktalarda kirpi, yarasa, yaban tavşanı çakal, tilki, ayı, gelincik, su samuru, karakulak, yaban domuzu gibi 52 memeli türü bulunduğu belirtildi. Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik tarafından hazırlanan ‘Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’ne göre Alakır’da proje sahasına yakın bölgede hassasiyeti ifade eden ‘VU’ olarak kodlanmış vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi altında olan uzun ayaklı yarasa, nalburunlu yarasa ve yaban keçisi yaşıyor.
Avrupa’da yabani bitki ve hayvan varlığını ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek amacıyla 1982’de yürürlüğe giren Bern Sözleşmesi’ne göre Alakır-2 HES’i ve yakın bölgesinde yaşayan 178 tür kesin koruma altında bulunuyor. Bölgede bulunan küçük akbaba, ulu doğan, büyük orman kartalı, şah kartal, uzun kanatlı yarasa, Antalya’ya özgü Atıf’ın Likya semenderi, tarla sincabı, kara semenderi, su samuru nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvan türleri olarak yer alıyor.
SOYKIRIM HARİTASI
ANK üyelerince Alakır Nehri üzerinde mevcut ve planlanan 8 HES’e yönelik ‘Alakır Vadisi HES Soykırım Haritası’ adlı harita hazırlandı. Vadideki nehir üzerinde HES’lerin doğal yıkıma sebep olduğu gerekçesiyle uzun yıllardır mücadele veren Alakır Nehri Kardeşliği (ANK), tüm canlıların yaşama hakkı ile bu yaşam mücadelesini kararlılıkla ve sabırla sürdüreceklerini bir kez daha dile getirdiler.