Anadolu Kültür Ve Araştırma Derneği (Aka-Der) yaklaşan seçimler ile ilgili bir bildiri yayınlayarak seçimlerle alakalı tutumunu kamuoyu ile paylaştı,
yapılan açıklama şöyle;
KENDİNE, MÜCADELEYE OY VER.
OYLAR HDP’YE!
21. yüzyılın ilk çeyreğinde bu karanlığın ve vahşetin içinde, bu savaş naralarının içinde, insanlığın kurtuluş arayışı artmaktadır.
2015 yılının Ocak ayında, yaşadığımız toprakların iki ayrı yanında halklardan ve sınıftan, bizden yana iki güzel gelişme yaşandı. Biri Kobanê direnişinin zaferidir, bir diğeri ise Yunanistan’daki seçimlerden Syriza’nın birinci parti çıkmasıdır.
Emperyalist yağma savaşının bölgemizi kan gölüne çevirdiği, halklara, işçilere, kadınlara, öğrencilere ve birçok kesime yönelik saldırının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bölgemiz bu savaşın etkilerinin en yakıcı hissedildiği yerdir. Yanı başımızda insanlar ölmekte, 45 tane ilkokul öğrencisi katledilmekte, kadın pazarları kurulmakta, IŞİD denilen çete vahşice Ezidilere, Kürtlere, Şiilere, Alevilere, Hristiyanlara, Türkmenlere, Süryanilere, Ermenilere, halklara saldırmaktadır. Bu savaş kapımıza kadar gelmiştir.
Egemenlerin halklara, işçilere ve emekçilere, direnenlere, doğamıza karşı yürüttüğü savaş ise tüm vahşiliğiyle devam etmektedir.
Anadolu’da günde 4 işçi, iş kazası denilen cinayetlerde hayatını kaybetmektedir. Soma’da, Torunlar’da olduğu gibi burjuva failleri devlet tarafından korunmaktadır, günde 5 kadın cinayeti yaşanmakta, milyonlarca insan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşarken, milyonlarca doları ayakkabı kutularına sığdıranların yargılanması bile mümkün olmamaktadır. Tüm bunlara karşı sokağa çıkan direnişçiler polisin kurşunuyla, biber gazıyla öldürülmekte, katilleri ise “kahraman”lık indirimlerinden yararlanmaktadır. Sokaktaki direnişin, hak, adalet ve özgürlük arayışlarının daha da bastırılması içinse hakkını aramak İç Güvenlik Yasası ile yasadışı, hak arayanlar ise terörist ilan edilmektedir.
Savaş ve devrim birlikte gelişmektedir. Elbette, görünen o ki savaş daha yakın ve daha sıcaktır. Ama karşısında insanlığın direnişi de gelişmektedir. Ve o nedenledir ki dünya halklarının, dünyanın devrimcilerinin ortak mücadelesi önem taşımaktadır. Sınırlar kalkmakta, direniş sınır tanımamaktadır.
Tam da bu sınırların, duvarların, tel örgülerin arasında bunları yok etmek adına halkların ortak mücadelesini büyütmek gereklidir. Toplumun her alanında örgütlenmek, mücadelenin her alanında örgütlenmek, hayatın her anında örgütlenmek gerekiyor. Seçime giden süreç, bunu kolaylaştıracaktır. Mücadelenin bir parçası olan seçimleri bu temelde, mücadelede bir mevzi daha kazanmak ve özgürlük ve adalet için kapitalizme karşı daha fazla örgütlenmek bakışıyla örgütleyeceğiz.
Seçim süreci önümüzdeki dönem yalana dayalı politikaları açığa çıkaracak, insanlar kendine, mücadeleye oy vermenin ne olduğunu görecektir. Milliyetçilik, ırkçılık, gericilik zehrinin dağıtılmasında genel seçimlerde yürütülecek çalışma önemli bir rol oynayacaktır.
Kuşkusuz bunun adresi HDP’dir.
Buraya verilmeyen her oy savaşa ve asıl olarak iktidar temsilcilerine verilmiş oydur.
Alınacak oyları katlamaksa mümkündür. Bunun yolu, inanmak, istemek ve örgütlemekten geçmektedir. HDP barajı geçtiğinde AK Parti sadece milletvekili sayısı olarak gerilemekle kalmayacak, emekçilerin, ezilenlerin taleplerinin yaygınlaşması güçlenecektir.
HDP, işçilerin, emekçilerin, kadınların, LGBTİ’lerin, üniversite ve liseli gençliğin, atanamayan öğretmenlerin, işsizlerin, ezilenlerin, doğanın meclisteki sesi ve savunucusu olacaktır. HDP, halkların, kimliklerin ve inançların meclisteki sesi olacaktır. Halkların Ortak Mücadelesini Büyütmek İçin Oylar HDP’ye
AKA-DER