AİHM’in uzun süredir hapiste tutulan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra Kobani Davası kapsamında yargılanan birçok siyasetçinin tutukluluğunun hak ihlali olduğu yönündeki kararının kesinleşmesi, Bu karar yalnızca tek bir isim ya da dava için değil, demokratik siyasetin alanını daraltan, bağımsız yargı beklentisiyle çelişen çok sayıda tutukluluğun toplu görünümünü de ekrana çıkarıyor. Meclis grubunda konuşan partiler, hem bu genel tabloya dair mesajlar verdi hem de kendi politik pozisyonlarını netleştirdi.
CHP-Özgür Özel: “Geçmiş tutumlarımız için sorumluluk üstleniyoruz”
Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel grup toplantısında geçmiş dönemde partilerinin dokunulmazlıkların kaldırılması ve muhalefet üzerindeki yargı süreçlerine dair tutumlarına ilişkin “Ülkemiz için yaşadığımız bu kırılmanın bir parçası olduk; tarih karşısında sorumluluğumuz var” dedi. Özür dileme cümlesi dikkat çekti: “Bugünkü genel başkan olarak, geçmişteki tutumlarımız için Türk millettinden özür diliyorum.” Özel,“siyasi tutukluluk sistemiyle mücadele etmenin demokrasi memleketi için elzem olduğu”nı söyledi.
MHP-Devlet Bahçeli: “Hukuki yol tamamlandı, süreç güvenlik ve çözümle birlikte”
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup konuşmasında AİHM kararına atıfla “Sayın Demirtaş’ın yargı süreci hukuken bir dengelenmeye yöneldi” dedi; ancak sözünü “ancak Türkiye’nin milli güvenliğini, bütünlüğünü tartışılmaz görüyorum” vurgusuyla sürdürdü. Bahçeli, Kobani Davası ve benzeri dosyalar üzerinden “terörle mücadele” çerçevesinde konuşurken, aynı zamanda “toplumsal uzlaşının ve devlet-millet birliğinin esas olduğunu” da söyledi.
DEM Parti-Tuncer Bakırhan: “Kumpas davaları kapanmalı, barış siyaseti hızlanmalı”
DEM Parti eş genel başkanı Tuncer Bakırhan toplantıda “4 Kasım 2016’dan bu yana siyasi iradeye yapılan müdahale katlanarak sürdü, Kobani Davası bu müdahalenin simgesidir” diyerek başladığı konuşmasında, AİHM kararının tüm siyasi tutsaklar açısından derhal uygulanması gerektiğini dile getirdi. “Başta Demirtaş, Yüksekdağ olmak üzere Kobani Davası’ndaki tüm arkadaşlarımız, sürgündekiler, siyaset sahnesine geri dönmeli” ifadelerini kullandı. Bakırhan ayrıca, adaletin, güvenliğin ve barışın ancak demokratik siyasetin alanının genişletilmesiyle mümkün olacağını söyledi.
