Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin ikinci ihlal kararını kesinleştirdi. Türkiye’nin yaptığı itirazı reddeden AİHM, Demirtaş’ın uzun tutukluluğunun “siyasi saiklerle” sürdürüldüğüne hükmetti. Bu kararın ardından hem iktidar hem muhalefet cephesinden peş peşe açıklamalar geldi. Cumhur İttifakı ortağı Hüda-Par ve Zafer Partisi Demirtaş’ın tahliyesine tepki gösterirken, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, özgürlüklerin hukuk zemininde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
HÜDA-Par: “Tahliye olursa adalet duygusu zedelenir”
Cumhur İttifakı bileşenlerinden Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AİHM kararının ardından yaptığı açıklamada, toplumda “Demirtaş’ın tahliyesini isteyenlerin olduğu kadar buna karşı çıkanların da bulunduğunu” iddia etti.
Yapıcıoğlu, “Bir yurttaş Demirtaş’ın tahliyesinin süreci ilerleteceğini söyledi ama başka biri Yasin Börü olayını hatırlattı. Bu tür acılar nedeniyle adalet duygusunun zedelenebileceğini düşünen geniş bir kesim var” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi: “Demirtaş masum değildir”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla AİHM kararına tepki gösterdi.
Demirtaş’ı “laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmakla” suçlayan Özdağ, “Demirtaş, hem siyaseti hem terör örgütünü kullanmıştır. Kobani olaylarında masum değildir” dedi.
Zafer Partisi’nin açıklaması, yargı kararının önüne geçen siyasi bir hüküm dağıtma pratiği olarak değerlendirildi. Özdağ’ın açıklaması, “hukuk yerine ideolojik önyargının” öne çıktığı bir siyasi refleksi yansıttı.
İYİ Parti: “Bir insanın hürriyeti siyasette değil, hukukta tartışılmalı”
Tartışmaların ortasında daha temkinli bir çıkış İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan geldi.
AİHM kararının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, “Bir insanın hürriyetini sınırlamak ya da onu hürriyetine kavuşturmak siyasilerde değil, hukukta ve adalette tecelli etmelidir” dedi.
Demirtaş’ın söylemlerine katılmadığını belirten Dervişoğlu, buna rağmen adaletin siyasetin değil hukukun konusu olduğunu vurguladı.
