Uluslararası Af Örgütü, Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy’a verilen ertelemesiz hapis cezalarının hak savunucularına yönelik kötücül yaklaşımı açıkça gözler önüne serdiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Prof. Dr. Gençay Gürsoy için destek açıklaması yaptı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Korur-Fincancı ve Gürsoy’un dosyalarına savcı mütalaasından sonra ek delil koyduğunun hatırlatıldığı açıklamada “Suç teşkil etmeyen, kamuya erişimi açık olan ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken belgeler ve bilimsel bir rapor, cezanın artırılma gerekçesi haline getirildi” denildi.
Gardner: Türkiye Korur-Fincancı’yı korumakla sorumlu
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner, şunları söyledi:
“Medyaya insan hakları ihlallerini anlatmak, insan hakları ihlallerini raporlamak suç olamaz.
“Ortada bir suç olmadığı halde Fincancı’ya böyle bir ceza verilmesi kabul edilemez.
“Aksine, Türkiye yetkilileri uluslararası yükümlülükleri gereği Fincancı gibi insan hakları savunucularını korumakla, hatta onların işlerini en iyi şekilde yapabileceği ortamı sağlamakla sorumludur.”
“Sivil topluma yönelik baskının örneği”
“Fincancı davasında verilen karar, Türkiye’de insan hakları savunucularına ve sivil topluma yönelik artan baskının çok tanıdık bir örneği.
“Terörle Mücadele Yasası, muhalif görüş belirten hak savunucularını ve gazetecileri hedef alarak susturmak için keyfi olarak kullanılıyor.
“Özellikle hak savunucularının çalışmalarının kısıtlanması, topluma geniş şekilde sirayet ediyor.
“İnsan haklarındaki bu geriye gidiş artık sona ermeli, hak savunucuları hakkındaki uydurma suçlamalar bir an önce düşürülmeli ve hak savunucuları özgür bırakılmalıdır.”
“Gürsoy’un da dosyasına röportajları son anda eklendi”
Geçen hafta Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski Genel Başkanı Gençay Gürsoy’a da 2 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini hatırlatan Gardner, şöyle devam etti:
“Gürsoy’un duruşmasında da benzer şekilde medyaya verilen röportajlar ve sosyal medya paylaşımları, suç teşkil etmediği halde son anda delil olarak dosyaya eklendi.
“Üstelik Gürsoy’un bildiriyi imzaladığı dönemde TTB başkanı olması ve TTB’nin bildiriyi kabul etmesi nedeniyle cezası artırıldı.
“Her iki dava da, hak savunucularına yönelik kötücül yaklaşımı açıkça gözler önüne seriyor.”
Bianet