Adana’da sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri TTB’ye yönelik operasyonlara tepki gösterdiler. Açıklamada, Afrin’e yönelik askeri müdahaleye karşı çıkan, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledikleri için hedef gösterilen ve gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyesi doktorların serbest bırakılması talep edildi.
SiyasiHaber – Adana
Afrin’e yönelik başlatılan askeri müdahaleye ilişkin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklaması yapan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi doktorlar, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından sabah saatleri evleri basılarak gözaltına alındı. TTB Genel Merkezi’ni de basan polis içerde bulunan birçok belge ve aleti de tahrip etti.
TTB’ye yönelik operasyona tepki gösteren Adana’daki sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, bir basın toplantısı düzenlediler.
TTB Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınmalarının kabul edilemez olduğu belirtilen basın açıklamasında, Erdoğan’ın açıklamalarının birer emir olarak kabul edilerek yapılan operasyonlara karşı TTB’nin açıklamasını sahiplenerek dayanışma içinde olacakları vurgulandı.
TTB’nin yaptığı açıklamada ortaya koyulan tespitlere karşı çıkılamayacağı, tersinin iddia edilmeyeceği kaydedilen açıklamada, “Kaderini ve iktidarını daha çok savaş, daha çok çatışmaya bağlayanlara, barış talebimizi ve haykırışımızı boğmaya çalışanlara karşı bir kez daha “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” diyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; DİSK, Adana Barosu, TMMOB, Adana Tabip Odası, KESK’in yanı sıra, HDP, HDK, CHP, SYKP, Bulam Der, EMEP, Emekli Sen, Halkevleri, Anadolu Halkları Derneği, İHD ve Pir Sultan Abdal Derneği katıldı.
Kurumlar adına SES Adana Şubesi Başkanı ve KESK Adana Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel tarafından okunan açıklamanın tamamı şöyle:
Afrin'e yönelik harekata 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' diyerek karşı çıkan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi doktorların evi bu sabah basılarak gözaltına alınmaları kabul edilemez.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltılara dair şu açıklamayı yaptı: "Türk Tabipleri Birliği yetkilileri hakkında 3713 sayılı kanun uyarınca yapılmakta olan soruşturma kapsamında, 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmiştir."
Savcılık kararı doğrultusunda 'Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek' iddiasıyla gözaltına alınan arkadaşlarımız tamamen mesleki duyarlılıklarını dile getirmişlerdir.
Türk Tabipler Birliği’nin hekim olmanın, mesleki sorumluluğun gereği savaşa karşı tutum belirlemesi karşısında hedef gösterilmesi ve ardından 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmesi kabul edilemez.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklama emir olarak telakki edilmiş ve kurum yöneticileri 3713 sayılı kanun gerekçe gösterilerek gözaltına alınmışlardır.
TTB; “Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur” demiştir. Bu tespitin neresine karşı çıkılmaktadır.
TTB; “Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir” demektedir. Bunun tersini kim iddia edebilir!
TTB; “Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır” demektedir.
Kaderini ve iktidarını daha çok savaş, daha çok çatışmaya bağlayanlara, barış talebimizi ve haykırışımızı boğmaya çalışanlara karşı bir kez daha “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” diyoruz.
Kurumlar olarak, TTB’nin metnini sahiplendiğimizi ve dayanışma içinde olduğumuzu, gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyelerinin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.