İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin” açıklamasına yanıt veren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “ ‘Biz yapalım hukuk arkadan gelsin’ değil, hukuk önden yürüsün, biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti” dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Masumiyet Karinesi ve Lekelenmeme Hakkı Sempozyumu”nun açılışında yaptığı konuşmada, isim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözlerine yanıt verdi.
Soylu, 26 Ekim’de Kadın Muhtarlar Derneği’nin Kadınlar Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Muhtarlarımız diyor ki ‘Efendim şurada metruk bina var. Ama mahkeme kararı var yıkamıyoruz.’ Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin” demişti.
Bakan Gül ise bu sözlere yanıt verircesine “”Değerli arkadaşlar bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. Biz yapalım hukuk arkadan gelsin değil, hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti” ifadelerini kullandı.
Soylu’nun Boğaziçi protestolarında gözaltına alınan üniversiteliler için “terör örgütü üyesi” ifadesini kullanmasının ardından Gül’den “Kişilerin kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan ya da yargı kararına rağmen damgalanması, suçlu ilan edilmesi asla kabul edilemez” tepkisi gelmişti.
Arslan: “Hiç kimse hakimlere ve mahkemelere talimat veremez”
Sempozyumda konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan da masumiyet karinesi ve yargı bağımsızlığı konusunda mesajlar verdi. Suç isnadı altında olan kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşinceye kadar hukuken suçsuz kabul edilmesi ilkesinin altını çizen Arslan, masumiyet karinesinin yargılama sonrasında da geçerli olduğuna, ceza yargılaması mahkûmiyet dışında bir kararla sonuçlandığında kişinin suçlu görülmemesi, özellikle hakkında verilen beraat kararının sorgulanmaması gerektiğine dikkat çekti.
Suçu delille ispat yükümlülüğünün iddia sahibinde olduğunu belirten Arslan, “Yargılama makamları ve kamu otoriteleri devam eden veya beraatle sonuçlanan davalarda kişilerin suçlu olduğu izlenimini uyandıracak söylem ve uygulamalardan kaçınmak durumundadır” şeklinde konuştu.
Yargı kararları konusunda Anayasa hatırlatması
“Anayasa’nın 138. maddesi gereği konumu, sıfatı veya görevi ne olursa olsun hiç kimse hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hâkimlere bırakın emir ve talimat vermeyi, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz” diyen Aslan, yine aynı maddenin son fıkrası gereği yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu belirterek “Bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Kısacası yargı bağımsızlığı, yargılama sürecine müdahale edilmemesini ve ortaya çıkan kararın geciktirilmeden ve gereği gibi uygulanmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.
AYM Başkanı, yasama ve yürütme mensuplarının yargıyı etkilemeye veya itibarsızlaştırmaya dönük söz, tutum ve davranışlardan uzak durması gerektiğini vurguladı.