Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Armutçuk Müessesesi Maden Ocağı’nda çalışan işçiler, taşeron sistemine karşı TTK Genel Müdürlüğü önünde oturma eylemi yaptı.
TTK Armutçuk Müessesinde çalışan, gece vardiyasından çıkıp Ereğli’nin Kandilli beldesinden otobüslerle kent merkezine gelen yaklaşık 200 işçi, sabah saatlerinde TTK Genel Müdürlüğü önüne geldi. GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş ve yönetim kurulu da eylemdeydi. TTK güvenlik görevlileri ve polis ekipleri bina önünde güvenlik önlemleri aldı.
17 Mayıs 2010’da TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 30, 7 Ocak 2013’te yine TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında 8 taşeron işçisinin öldüğü kentte maden işçileri, benzer bir kazanın yaşanmaması için taşeronlaşmayı, ocakta galeri ve su havzalarının ıslahı çalışmasının bugün yapılacak ihale ile taşeron firmaya verilecek olmasını protesto etti.
TTK Genel Müdürlüğü önünde ‘Taşeron demek ölüm demek’ ve ‘Madenci feneri sönmeyecek’ şeklinde döviz taşıyan işçiler, “Ne Kozlu ne Gelik biz daha ölmedik’, Susma haykır taşerona hayır” şeklinde sloganlar attı. İşçiler sloganların ardından kurum önünde oturma eylemine geçti.
İşçiler adına basın açıklamasını okuyan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye’nin iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada 3. sıraya yükseldiğini söyledi. Metan yoğunluğu bulunan Armutçuk ocağında taşeron uygulamasına gitmenin çok büyük risk olacağını duyuran Alabaş, yaşanacak olumsuzluklara karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşları uyardı. Siyasi iktidarın 2 yıldır işçi alınması yönünde karar vermediğini hatırlatan Alabaş, kurumun bu işçi açıkları ile ocakları açık tutabilmesi ve iş güvenliği önlemlerini alabilmesinin bile zorlaştığını belirtti. Şimdi işçi açıkları nedeniyle kurumun Armutçuk’ta taşerona iş vermeye hazırlandığını ifade eden Alabaş, şöyle dedi; “Biz buna karşıyız. Taşeronda ısrar edilirse biz işyerlerinde fiili olarak eylem yaparak bu uygulamaya izin vermeyecek ve taşeron şirketleri ocaklarımıza sokmayacağız. Taşeron demek, kan, gözyaşı, ölüm demektir. Yeraltı madenciliğinde taşeron uygulamasının facialara yol açtığını yaşayarak öğrendik. 17 Mayıs 2010’da 30, 7 Ocak 2013’te 8 arkadaşımızı taşeron şirketlerin çalıştığı sahalarda kaybettik. Göz göre göre gelen bu kazaları iş cinayeti olarak tanımladık. Bugün hala bu uygulamayı sürdürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Armutçuk’ta taşeron uygulamasına gitmek büyük bir risktir ve yanlıştır. Armutçuk’ta çalışma şartları çok daha zordur ve bilgi, tecrübe, dayanışma, yardımlaşma ister. Buradan genel müdürümüzü ve kurum yetkililerini bu karardan dönmeye çağırıyoruz. Çözüm işçi açıklarını gidermektir. Bundan sonraki eylemlerimiz iktidar partisinin kapısında olacaktır. Çünkü asıl sorumlu siyasi iktidardır ve işçi açıklarını gidermek onların görevidir.”
Basın açıklamasından sonra gazetecilerin sorusunu cevaplandıran GMIS Genel Başkanı Alabaş, taşeronlaşma süreci hakkında şu bilgiyi verdi: “TTK Armutçuk Müessesemizde taşeron uygulamalarıyla ilgili ihale süreci başlatılmıştı. Biz geçtiğimiz 22 Ocak tarihinde rahatsızlığımızı dile getirmiştik. Bugün de ihaleye teklif verme sürecinin son gününde de TTK Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Bu müessesemiz metan yoğunluğu ve yangına en müsait ocaklarımızdan birisidir. Biz 17 Mayıs 2010 tarihinde Karadon’da, 8 Ocak 2013 tarihinde Kozlu Müessesesinde taşeron uygulamalarının yeraltında can yaktığını, bizim canımıza kast ettiğini yaşayarak öğrendik. Dolayısıyla aynı acıları yaşamak istemediğimizi ve TTK Genel Müdürlüğünün bu kararından vazgeçinceye kadar eylemlerimize kararlık içinde devam edeceğiz.”