Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    SGDF: Gençliğin ve Kürt Halkının Talepleri Buluşturulmalı

    14 Eylül 2025

    İzmir’de 12 Eylül paneli

    13 Eylül 2025

    Cumartesi Anneleri 1068. haftasında Kenan Bilgin’in akıbetini sordu:“31 yıldır failler korunuyor, insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz”

    13 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

      11 Eylül 2025

      Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

      10 Eylül 2025

      Tek yol birlikte mücadele

      9 Eylül 2025

      6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

      7 Eylül 2025

      Ölü Canlar: Mustafa, Vezir, Yasin ve diğerleri

      4 Eylül 2025
    • Seçtiklerimiz

      Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

      9 Eylül 2025

      Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

      7 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

      4 Eylül 2025

      Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

      3 Eylül 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SGDF: Gençliğin ve Kürt Halkının Talepleri Buluşturulmalı

      14 Eylül 2025

      Yeni Demokrat Gençlik: Gençlik, örgütlü mücadelenin parçası olmadan sürece katkı sunamaz

      13 Eylül 2025

      Öğrenci İnisiyatifi: Gençlik yalnızca “barış isteyen” değil, “barışı inşa eden” bir konumda olmalıdır

      12 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Onur Emre Yağan: Komisyon yetersiz, yanıltıcı, çözüm açısından engelleyici potansiyeldedir

      2 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » “Müsait”e TDK ne yapsınmış…

    “Müsait”e TDK ne yapsınmış…

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Yeni Şafak Gazetesi’nden Ali Saydam Türk Dil Kurumu’nun “müsait” kelimesine “flörte müsait kadın” olarak tanımlamasına açıklık kazandırdı (!) Saydam’a göre TDK’nin işi “bir milletin kullandığı yaşayan dili sözcüklere yansıtmak”mış. (!)

    Saydam’ın makalesinin mürekkebi kurumadan TDK “bu kelimenin … yeniden düzenleneceği” açıklamasını yaptı.

    Üstelik TDK, bu kelimenin “bir döneme özgü, Moda sözlerden” olduğunu, şimdi “bu anlamıyla kullanılışının hiç bilinmediğini” de açıklamasına ekledi. Yani TDK’ya göre “müsait”, Saydam’ın ifade ettiği gibi “bir milletin kullandığı yaşayan dil”in bir kelimesi değilmiş.

    İşin bu tarafı çok önemli değil. Kraldan fazla kralcı olmaya kalkanın ağzını payının almasının güzel bir örneği bu… Bizi esas ilgilendiren bu tartışma vesilesi ile dilin “demokratikleştirilmesi” sorunu.

    Şöyle diyor Saydam:
    “İkinci hücum ise TDK’de ‘müsait’ kelimesinin karşılığı ile ilgili… Neymiş ‘flörte müsait kadın’ diye tanımlanıyormuş kelime…”
    “TDK kafasına göre takılmaz. Halkın kullanımını esas alır; edebiyata, romana, şiire bakar. Kelimeyi önerir, tutmazsa da kaldırır zaten… Halk dilinde ‘müsait’in bu ikinci anlamı var mıdır yok mudur? Tabii ki vardır. TDK ne yapsın…”

    Hızını alamayıp devam ediyor Saydam:
    “Türkçede ‘kadın üzerinden’ ifadesini bulan pek çok kavram vardır ne yazık ki… Sayalım bazılarını: ‘Yollu, pas atmak, pas vermek, serbest, rahat, hafif meşrep’…”.

    Hal böyle ise suç kimdeymiş, onu da şöyle izah ediyor Saydam:
    “Bu durum, yani bazı kavramların kadın üzerinden ve ‘cinsel göndermeli’ anlam kazanmaları TDK’nın suçu değil, toplumun değer sistemini geliştiren üst yapı kurumlarını zaafa uğratanlar, bu alana yatırım yapmayanlardır…”

    Bu tartışma çok eski yıllara kadar gider. Tevfik Fikret ile çağdaşları arasındaki tartışma da bu eksendeydi. Kuşkusuz Fikret, tepeden inmeci despotizmin temsilcisi değildi. Tartışmanın ayyuka çıktığı yıllar, ‘70’li yıllardır. Tartışmanın bir yanında “yaşayan Türkçe” tezinin savunucuları, diğer yanında, öncülüğünü TDK’nın yaptığı, kullanılan Arapça, Farsça vb yabancı kelimelerin yerine “öz Türkçe” kelimelerin kullanılması savunan “özleştirme, arındırma” tezinin savunucuları vardı.

    “Yaşayan Türkçe” tezinin savunucularının argümantasyonu her zaman Saydam’ın savunmasıyla paraleldir. “Halk kullanıyor, ne yapalım?”

    Egemen sınıf, egemen cins, egemen ulus tahakkümü altında kurulan ilişkiler bu ilişkilere paralel bir dil de üretir. Egemen dil, egemenlik ilişkilerinin yeniden üretilmesinin de aracıdır. İşte bu yüzden “yaşayan Türkçe” tezinin savunucuları, egemen dilin, egemen ideoloji tarafından şekillendirildiğini görmek istemezler. Ya da görmek işlerine gelmez. Dili böyle tanımlamak, dili değiştirme çabası içinde olmayı da zorunlu kılar çünkü…

    “Arındırma, özleştirme” tezinin savunucuları ise Modernist Kemalist elitin tepeden inmeci anlayışını ödünç almışlardır. Halk onların istediği gibi konuşmalıdır. ‘70’lerde bir ara iş o hale varmıştı ki, “özleştirme” ile yazılan kitapları anlamak deveye hendek atlatmaktan zordu.

    Bu iki kutup arasındaki tam bir kayıkçı döğüşüdür. İki tarafta “Türkçeci”dir. Biri “yaşayan” diğeri “öz” Türkçe’den yanadır. Lakin iki tarafın da, egemenlik ilişkilerini yeniden üreten bir araç olan dili “demokratikleştirme” dertleri yoktur.

    Biz dilin “demokratikleştirilmesinden” yanayız. Dildeki ayrımcı ifadelerin dilden arındırılmasını istiyoruz. Eğitimin buna göre şekillendirilmesini talep ediyoruz. Ancak bunun tepeden inmeci yöntemlerle yapılmasına da karşıyız. Böyle bir arındırma çabası, sadece aydınları yığınlardan koparmaz, üretilen edebiyatın halk tarafından anlaşılmasını da zorlaştırır.

    Dil yığınların mücadelesiyle “demokratikleştirilebilir”. Bunun güzel bir örneğini Gezi kadınları verdi. Sokakları dolduran cinsiyetçi yazıları sildiler. Yerine cinsiyetçi olmayan ifadeler geçirdiler. Kuşkusuz dili ayrımcı ifadelerden arındırmak on yıllar alacaktır. Toplum demokratikleşmedikçe, dil de demokratikleşemez. Ama böyle diye dildeki ayrımcı ifadelere karşı mücadele etmekten vazgeçilemez.

    “Yaşayan Türkçe”nin TDK’ya yansımasında bir sakınca görmeyen Saydam, “yaşayan Türkçe”nin İstanbul’un duvarlarını cinsiyetçi bir kılıkla doldurmasından rahatsızlık duymuş muydu acaba?
    Duymuştur, duymamış olabilir mi? Ancak bu rahatsızlığın hiç de cinsiyetçiliğe karşı ilkeli bir tavırdan kaynaklanmadığı, “reis”ine sövülmesinden rahatsız olduğu aşikar değil midir?

    Ne diyor Saydam? TDK’nin işi “yansıtmaktır”. Bu bir “suç” değilmiş. Suç mu, değil mi bilemeyiz ama bu bal gibi, egemen dilin yeniden üretilmesine devlet katından, halkın vergileriyle destek vermektir.  Hal böyle ise, TDK’nın yansıttığının, duvara yansımasında ne sakınca olabilir? Saydam’ın aklına göre duvardaki de “yaşayan Türkçe” değil mi?

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    SGDF: Gençliğin ve Kürt Halkının Talepleri Buluşturulmalı

    14 Eylül 2025

    Cumartesi Anneleri 1068. haftasında Kenan Bilgin’in akıbetini sordu:“31 yıldır failler korunuyor, insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz”

    13 Eylül 2025

    Yeni Demokrat Gençlik: Gençlik, örgütlü mücadelenin parçası olmadan sürece katkı sunamaz

    13 Eylül 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mete Gönültaş

    Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

    Elif Gamze Bozo

    Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

    Tuncay Yılmaz

    Tek yol birlikte mücadele

    Toros Korkmaz

    6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

    Ümit Akçay

    Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

    Siyasi Haber

    Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

    Ertuğrul Kürkçü

    Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan TSE’deki grev 60 gün yasaklandı

    13 Eylül 2025

    İzmir’de DİSK/Genel-İş yöneticileri gözaltında: “Erdoğan’a hakaret” suçlaması

    12 Eylül 2025

    Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde CHP’li personel Sevim Tekin işten çıkarıldı

    10 Eylül 2025
    KADIN

    Ağustos ayında 28 kadın katledildi, 25 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti

    6 Eylül 2025

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.