Hatay’ın Arsuz İlçesi’nin Hüyük Köyü’nde yapılmak istenilen krom ocağına karşı bir araya gelen yurttaşlar, doğa-yaşam savunucuları ve siyasi parti temsilcileri ÇED toplantısını üçüncü kez engelledi.
Hatay’ın Arsuz İlçesi’nin Hüyük Köyü’ne yapılacak olan krom ocağı için 2020 yılında yapılmak istenilen Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) toplantısı 2021 yılına ertelenmişti. Yurttaşların ÇED istemiyoruz diyerek tutanak tutturmasına ve toplantıyı yaptırmamasına rağmen tekrar aynı bölgede ÇED toplantısı yapılmak istendi.
Hüyük Köyü’nde kurulmak istenilen krom ocağına karşı bir kez daha bir araya gelen yurttaşlar, doğa-yaşam savunucuları ve siyasi parti temsilcileri, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısını üçüncü kez engelledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP Parti Meclisi (PM) üyeleri, HDP İskenderun İlçe Eş Başkanı ve yöneticileri, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, SYKP Hatay İl Eş Başkanları ve il yöneticileri, TÖP, CHP Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, Doğanın Çocukları, bölge muhtarları, sendika ve dernek yöneticileri de katılarak yurttaşların direnişine destek oldu.
Yurttaşlar, “Doğamız için, yaşamımız için buradayız, çocuklarımıza temiz bir gelecek sağlamak için buradayız. Sularımız kirlenir, ağaçlarımız kesilir. Maden şirketi köyümüzden defol! Hüyük’ün üstü altından değerlidir. Hüyük’te madene hayır” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Hatimoğulları: Ülkenin bütün verimli arazileri maden şirketlerine peşkeş çekiliyor!
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları yaşanılan sürece ilişkin şöyle konuştu: “Bugün Arsuz’un Hüyük köyündeyiz. Yaklaşık iki senedir burada maden şirketlerinin maden ocağı kurmak üzere projelerini hayata geçirmek için attığı adımlar söz konusu. Ve Hüyük halkı iki senedir hiçbir şekilde geri adım atmadan bu projelerin hayata geçmesine karşı mücadelelerini sürdürüyorlar. İktidar o kadar çok maden ruhsatı dağıttı ki adeta ülkenin bütün verimli tarlalarını, arazilerini, ormanlarını, dağını, taşını maden şirketlerine peşkeş çekmiş durumdadır.”
Maden ocağının kurulmasına izin vermeyeceğiz diyen Hatimoğulları, “Ama burada halk çok kararlı, asla burada maden ocaklarına ve bu projelerin hayata geçmesine izin vermeyecek. İki senedir burada halk kendi tavrını ortaya koymaktadır. Burada aynı zamanda bir fay hattı geçiyor. Maden ocağının yapımında dinamit kullanılacak ve dinamit fay hattının daha aktif olmasına neden olacaktır. Dolayısıyla bölgenin deprem riski de katlanarak artacak. Burada bir maden ocağının kurulması tarım arazilerinin ve ormanlık alanların işgal edilmesi anlamına gelmektedir. Bölgede yaşayan yurttaşların en önemli gelir kaynağı tarımdır. Yurttaşların kendi tarım arazilerinin verimsizleşmesi de söz konusu. 5000 bin insanı etkileyecek 1900 hektarlık bir alanı kapsayacak olan bu projenin bir an önce ortadan kaldırılması talebimizi bizlerde Hüyük halkıyla birlikte dile getiriyoruz. Burada insanlar artık engelli çocuk dünyaya getirmek, kanser vakalarıyla karşılaşmak istemiyor. İnsanlar maden ocağının etkisiyle yaşanılan hastalıkları yaşamak istemiyorlar. O yüzden başta kadınlar ve çocuklar burada alanı doldurmuş durumdalar. Biz Hüyük halkının sesi olmaya devam edeceğiz. Hüyük halkının yanındayız” dedi.
ÇED toplantısı için mahalleye gelenler, halkın tepkisi üzerine tutanak tutarak mahalleden ayrıldı.