SYKP, sosyalist hareketin önder kadrolarından olan ve “Uzun Doktor” olarak da bilinen Abdullah Karabulut’u mezarı başında andı. Uzun Doktor’u anlatan SYKP MYK üyesi Elçi, “Uzun Doktor yaşamının son günlerine kadar sosyalizmin teorik ve pratik sorunlarına kafa yordu, yazılar yazdı” dedi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Ankara İl Örgütü, 1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP)’nin kurucu ve öncü kadrolarından olan ve yaşamının son yıllarını SYKP’de mücadele ederek sürdüren “Uzun Doktor” olarak da bilinen Abdullah Karabulut’u, Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarı başında andı.
1960’ların sonlarından itibaren devrimci harekette yer alan, TKEP’in kurucu ve öncü kadrolarından olan Uzun Doktor olarak da bilinen Abdullah Karabulut 7 Kasım 2019’da yaşamını yitirdi.
Devrimci mücadeleye, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) sempatizanı olarak başlayan Karabulut daha sonra THKO Mücadele Birliği ve Emeğin Birliği’nde yer aldı, Türkiye Komünist Emek Partisi’nin (TKEP) kurucu ve önder kadrolarından oldu. Karabulut yaşamının son yıllarında mücadelesini Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nde (SYKP) sürdürüyordu.
Karabulut nezninde yaşamanı yitiren bütün devrimciler adına yapılan saygı duruşunun ardından başlayan anmada, SYKP üyesi Furkan Ege, Karabulut’un yaşam öyküsünü anlattı.
Karabulut’un 1974’de, kariyer yapma maksadıyla değil, bilinçli ve örgütlenme hedefli bir tercihle öğretmenliği bırakarak Diyarbakır Tıp Fakültesi’ne girdiğini aktaran Ege, Karabulut’un “Uzun Doktor” diye anılmasının nedeninin tıp öğrencisi olmasından kaynaklandığını ifade etti.
“Hastalığı içine kapanmasına yol açmadı, son anına kadar mücadele etti”
Uzun Doktor’un 1976’da tıp fakültesini bırakarak THKO-Mücadele Birliği saflarında profesyonel devrimciliğe başladığını aktaran Ege, şöyle devam etti:
“Teslim Töre ile birlikte bu oluşumun kurucu ve çekirdek kadroları arasındaydı. Daha sonraları Emeğin Birliği ve TKEP olarak bilinen bu hareketin Türkiye çapında bir güç ve etkinlik düzeyine erişmesinde kritik roller üstlendi. Hareketin yoksul köylü tabanını koruyarak büyük kentlerin modern proletaryası ile buluşma ve burada da kökleşme tezinin ısrarlı bir savunucusu ve takipçisi oldu.
Profesyonellik, Uzun Doktor için asla hayattan kopmadan çoklu yeteneklerle donanmak; her zemine ve ortama ustalıkla uyum sağlamak demekti. Gözüne kestirdiği ve kadrolaştırmak istediği insanlara bu nedenle bir kuyumcu titizliği ile yaklaşırdı.
Gene hepinizin bildiği gibi hastalığı onun içe kapanmasına da yol açmadı; tersine sürecimizle, sosyalist yeniden kuruluş süreciyle ilişkilendi, bu sürece onayını ve desteğini her vesileyle beyan etti ve gücü yettiğince SYKP faaliyetlerine katıldı. Toplantılarımızda zorlanarak söz aldığında bize döne döne anlatmak ve hatırlatmak istedikleri vardı. Örneğin bürokratizmden uzak durmak, örneğin enternasyonalizmin içselleştirilmesi, örneğin proletarya saflarında kök salmanın yeniden kuruluş açısından vazgeçilmez ve yaşamsal önemi gibi. Bu yaklaşımları elbette kulağımıza küpe olacaktır. Mücadelemizde yaşayacak ve anısı mücadelemize ışık tutacaktır.”
Ege’nin ardından SYKP Merkez Yürütme Kurulu(MYK) üyesi Halit Elçi söz aldı.
“Öldüğü güne kadar devrimci ruhu taşıyordu”
Uzun Doktor’u, mücadelesinin en parlak zamanlarında değil de hastalığının ağır izlerini vücudunda ve zihninde taşıdığı dönemlerinde tanıdığını kaydeden Elçi, “Yaşamının son yıllarında tanıdığım Uzun Doktor, öldüğü güne kadar devrimci ruhu taşıyan, mücadeleye katkıda bulunmaya gayret eden, kendi açısından gördüğü hata ve eksikleri göstermeye ve düzeltmeye çalışan komünist bir kadroydu. Son günlerine kadar sosyalizmin teorik ve pratik sorunlarına kafa yordu, yazılar yazdı, her bulduğu fırsatta SYKP’yi ve SYKP’lileri işçi sınıfına yönelmeye, mücadeleye daha güçlü atılmaya çağırdı” ifadelerini kullandı.
“Mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğimize söz veriyoruz”
SYKP’de Uzun Doktor ile birlikte mücadele ettikleri dönem saygısının daha da büyüdüğünü ifade eden Elçi şöyle devam etti:
“Mücadeledeki kararlılığı, insanlarla ilişki kurma ve o ilişkiyi devrimcileştirme konusundaki yeteneği, yanlış tutumlara karşı kendisine ve yoldaşlarına yönelttiği sert eleştirel tavrı, mücadelenin her alanında gösterdiği beceriler, önderlik yeteneği… Bunları öğrendiğimde ona duyduğum saygı çok daha büyüdü. Komünizm mücadelesine kattıklarıyla, devrimci pratiğiyle ondan öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki… Biz, bugün mücadeleyi sürdürenler olarak, ondan ve diğer yaşayan ve yaşamını yitirmiş yoldaşlarımızdan, onların mücadele deneyiminden öğrenmeyi asla ihmal etmemeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle Abdullah yoldaşımızı anıyoruz. Onu sosyalist yeniden kuruluş mücadelemizde yaşatacağımıza ve mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğimize söz veriyoruz.”
Anma, Uzun Doktor’u Diyarbakır’daki günlerinden beri tanıyan yoldaşı Eyüp Ayar ve SYKP Parti Meclisi (PM) üyesi Bereket Kar’ın konuşmaları ardından sona erdi.