Erdoğan, 4 yılı aşkın süredir tutuklu olan Osman Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı yapan 10 ülkenin büyükelçileri hakkında “Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” dedi; Kavala için “Soros artığı” ifadesini kullandı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Afrika ziyareti dönüşü uçakta yaptığı açıklamalarda hedefinde 1451 gündür tutuklu olan iş insanı Osman Kavala ve Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı yapan 10 ülkenin büyükelçileri vardı.
Erdoğan Kavala için, “Bakın şimdi AİHM bir karar almış. Bu Kavala denilen Soros artığıyla ilgili olarak Türkiye’yi adeta burada mahkum etmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz” diyen büyükelçiler hakkında ise Erdoğan, “Dışişleri Bakanımıza söyledim. Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz. Türkiye’ye ders vermek sizin haddinize mi?” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç de, bugün düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında büyükelçilere tepki göstererek “Bu ülkelerin şunu anlaması lazım. İşleyen bir yargı sürecine müdahale edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.
Hafta başında (18 Ekim) Türkiye’deki 10 Büyükelçilik, iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğuyla ilgili ortak bir açıklama yaptılar.
Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçtiğini hatırlatan büyükelçiliklerin açıklaması şöyle:
“Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.
“Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir.”
Açıklamanın ardından 10 ülkenin Ankara’daki büyükelçileri, 19 Ekim’de Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, büyükelçilerin uyarıldığını ifade ederek, “Hadsiz açıklama kabul edilemez” dedi.