Gündeme dair değerlendirmeler yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum ve Meclis’in açılmasıyla da birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışmanın yapılması gereğine inanıyorum.” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan katıldığı canlı yayında gündeme dair konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu ara yangınla uğraşırken bir diğer tarafta sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu sel felaketinde de şu an itibarıyla bir tane kaybımız var ama henüz aranmakta olan başka vatandaşlarımız da var.
Tüm bakan arkadaşlarımız, AFAD, hepsi şu anda oradalar. Kurumlarımızla birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar. Arkadaşlarla görüştük az önce, ‘Oralardan ayrılmayacaksınız’ dedik. Çatı katından, damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var.
Darda zorda kalmadıkça ulaşıma kapalı sayılabilecek karayollarını da tercih etmeyin, çünkü her an heyelan olabilir.
Orman yangınları
Şu anda ciddi manada kontrol altına alınmış vaziyette. Bütün araçlarımızla, helikopterlerle, arazözlerle ciddi bir güce ulaştık. Helikopterlerimiz, uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler, ediyorlar. Çok kısa zamanda denizlerden suyu alıp söndürme alanına gidebiliyor. Burada iyi bir yere Türkiye artık ulaştı ve bunu da artırarak devam ettireceğiz.
Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor. Onlarca helikopter dolaşıyor, aynı şekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortilere bakıyorsunuz, çok fazla. Bunu görmeyecek kadar bunlar âmâ.
“Ailesi terör örgütüyle iltisaklı kişiler de var”
Elbette yangınların çıkış nedeni olarak bütün ihtimaller üzerinde ta çıkış anından itibaren durduk. Bunların araştırmaları yapıldı. Yürüyen soruşturmalarda gözaltına alınanlar, tutuklananlar var. Aldığımız istihbaratlar da var. MİT’in verdiği bilgiler, Emniyet İstihbarat’ın verdiği bilgiler var. Bunlar arasında ailesi terör örgütüyle iltisaklı kişiler de var.
Ülkemiz yangınlarla mücadele konusunda iki asıra yaklaşan kurumsal bir tecrübeye sahip. Bunun yanında teknolojik altyapıya da sahip. Son 19 yılda yangınlarla mücadelede kara ve hava araçlarımızı yenileyerek bunun sayılarını artırdık. Arazöz sayımızı yüzde 70 artırarak 1078’e çıkardık. Arazözler gerçekten çok iş görüyor. 2270 tane ilk müdahale aldık. İş makinesi sayımızı yüzde 125 büyüterek 682’ye çıkardık.
Yangınla mücadele hava filomuzu çok daha verimli hale getirdik. Su atma kapasiteleri artırıldı. Kiralama yolunu da gittik. Dost ülkelerden ayrıca destekler geldi. Helikopter 2002’de 18 adet iken 2021’de bunları 39’a çıkardık. Bu süreçte rakam 60’a yaklaştık.
Uçakla her yerden su alamıyorsunuz. Ancak denizden su alıyorsunuz. Şu an dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna girdik. Rusya mesela bu noktada çok güçlü ekipmanlara sahip ama hala sıkıntı yaşıyorlar. İlk müdahale süremizi 12 dakikaya indirdik.
Gözü var görmez, kulağı var duymaz. Her şey dört dörtlüktür diye bir iddianın içinde değiliz. Ama şöyle bir gerçek var; yangınla mücadele ediyorsunuz. Bütün imkanlarınızı seferber ediyorsunuz. Yangınların içinden çıkarılan itfaiyecimizi gördünüz. Kendini feda ediyor. Bu yetersiz kalmanın tanımı nedir? Bakanlarımız ise, 6 bakanım orada oldu. İtfaiye ekiplerimiz orada oldu. AFAD, Kızılay’ı ile tüm kurumlarımız orada oldu. Bunu söyleyenler bu kanıya nereden vardılar. İş makinelerine kadar size birçok rakam verebilirim. Yangında ilk defa kullandığımız İHA’lar sayesinde bunu 12 saniyeye indirdik. Yangının şiddetini ciddi manada düşürdük. Bunu söyleyenler acaba burada nasıl bir zaman yapıldı? bunu biliyorlar mı? Hayır. Biz bütün ekibimizle, kahramanlarımızla başarılı olduğumuza inanıyoruz.
“Hedef, 1 yıl içinde inşaatları bitirmek”
Daha ilk günde zarar tespit komisyonlarını devreye soktuk. Valilerle birlikte çalışmalara başladılar. Bir taraftan da durumu kritik olan vatandaşlarımıza Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız gerekli yardımları yaptı. Bizim programımız bir ay içerisinde inşşaatların başlatılması yönünde talimat vermekti. TOKİ işi üstlendi, 1 ay içinde inşaatlarımıza başlayacağız. Hedef, 1 yıl içinde inşaatları bitirmek. Yanan konutları en uygun şekilde yapıp bitirmek. Bu konuyla ilgili olarak da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız adımlarını attı.
Ahırlı evlerin planlamasını da bakanlığımız yaptı. İlk etapta buna 50 milyon ayırıldı. ‘Ben kiraya çıkarabilirim, ev bulabilirim’ gibi talepleri olan varsa kira yardımı yapıyoruz. Kiraya çıkabilirsiniz. Mobilyasını, beyaz eşyasını da almak suretiyle onları oraya yerleştirmek konusunda kararlıyız.
Anayasa’nın 169. maddesi çok açık; yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir. Yapılandırmaya gidemezsiniz. Yanan orman yerlerini nasıl ağaçlandırdığımız ortada. Hızla ağaçlandırma faaliyetlerine bir defa başlayacağız. 19 yılda 5,5 milyar adet ağaç diktik. Aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doğacak. Bunlar ne kadar ağaç dikti? Sizin belediyeleriniz ne kadar ağaç dikti? Siz bunun hesabını verin. İBB Başkanlığı yaptım. Biz geldik, süratle ağaçlandırdık. Üstelikte fidan değil yetişmiş ağaçlarla ağaçlandırdık. 6 ay içinde İstanbullular şaşırdı. Su da yoktu İstanbul’da. Suya da kavuşturduk.
Geleceğe Nefes projemizle orman alanlarımız genişlettik, yeni alanlar oluşturduk. Buna aynı şekilde devam edeceğiz.
“THK devletin bir kurumu değildir”
Türk Hava Kurumu devletin bir kurumu değildir. THK, nasıl çeşitli akıflar dernekler varsa, bunlardan biridir. Uçaklara dair tartışma yeni bir tartışma değil. Geçmişi uzun. Uçakların yetersiz olduğunu, mevcut yapısıyla bir yere varılmayacağını söylemiştik. Oraya ziyaretimde gördüm. THK yetkilileri uçakları çürümeye terk etmişler. 3 tanesi pert, 6 tanesi eh. Mevcut uçakları modernize etme gibi bir derdi olmamış. O dönem kurumun arkasında CHP zihniyeti var. THK’yı çalışamaz hale getiren sizsiniz. Uçakların bakımını yaptırmayanlar eski yöneticileri.
Şimdi çıkıp THK’yı çalıştırmıyor diyorlar. THK’yı çalışamaz hale getiren sizsiniz. Kurumun içine düştüğü durumu kurumu bu hale getirenlerin kara propagandalarıyla hükümete yöneltme çabalarını hayretle izliyorum.
Bakanlık dediğiniz zaman; çok büyük işler yapar anlamına gelmez. Kurumların güçlü olması önemli. AFAD, bir bakanlık gibi çalışıyor. İçişleri Bakanlığına bağlı. Yönetim güçlü olunca, çok iyi işler yapabiliyorsunuz. Doğru planlama ve yönetimin tek çerçevede yapılması için bu srüece devam ediyoruz. Bu işi yürütüyoruz, herhangi bir sıkıntı yok. AFAD, bundan sonra çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam eder.
“Sosyal medyaya olumlu bakmıyorum”
Sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum ve Meclis’in açılmasıyla da birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışmanın yapılması gereğine inanıyorum. Dürüst, doğru bir şeyi düşüneceğiniz yerde maalesef bu yalan yanlış haberlerle vatandaşımız çok farklı yöne doğru evriliyor. Buna bizim müsaade etmememiz lazım. ABD’de Twitter olayı nelere vesile oldu. Türkiye’de ofisimiz var, Türkiye’de senin ofisin yok.
Başta Rusya, Azerbaycan, İran, İspanya, Ukrayna destek verdi. Kazakistan, Gürcistan, Moldova, Belarus ve Fransa’dan da destek geldi. Gelen helikopterler farklı noktalarda yangınları söndürmek konusunda aktif olarak kullanıldı. İşimizi ciddi manada kolaylaştırdı. Yangın sürecinde onlarca ülkeden ve kuruluştan dayanışma mesajları aldık. Şahsım ve milletim adına bu ülkelere en kalbi duygularımla selamlarımı gönderiyorum.
Ekşi Sözlük
Hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Onlar da bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kişilere hakaret edilmesi, ayaklanma çağrısına müsaade etmeyiz. Bu platformda, yalan haber, terör, propaganda, ayaklanma ne ararsan bunlardan var. Bunların takipçisiyiz. Planlı programı yapılan bu kampanyalarla halkımızı hedef alıyorlar.
İnsan hakları ihlali düşüncesine katılmıyorum. Bir devletin görevi; vatandaşın sağlığını korumaktır, sağlığını korumak için gerekli olan neyse bunları temin etmektir. Biz bunları başardık. Bizim sağlık konusunda ulaştığımız noktaya, benim diyen ülkeler ulaşamamıştır.
Salgınla mücadele elimizdeki en güçlü silah aşı. Hastalığın ortadan kalkması için bağışıklık şartı. Bunu aşıyla kazanacağız. Vatandaşlarıma ‘sakın bu oyuna gelmeyin’ diyorum. Toplumun tamamının aşılanmasını istiyoruz. Bunun için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Tüm dünya Kovid-19’a odaklanmış, bununla mücadele ediyor. Biz de herkes gibi kendi aşımızı TURKOVAC olarak geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu aşılar insanlar üzerinde denenmeden önce güvenlik testleri de yapılıyor.
Aşısızlar daha fazla hasta oluyor veya hastalığı daha ağır geçiriyor. TURKOVAC aşısında üçüncü faz aşamasındayız. Müjdeyi yıl dolmadan alacağız inşallah.
Okullar açılacak mı?
Müjdeyi yeni Milli Eğitim Bakanı’ndan alacaksınız. Pazartesi günü Kabine Toplantısı’nda bu konuyu ele alacağız. Yüz yüze eğitime geçebilmek temennimiz. Mahmut Bey; gerçekten ‘okullarımızı açalım’ diyorsa, Kabine olarak bu işe ikna olursak ‘Hayırlı olsun’ deriz.
Kılıçdaroğlu açıklaması
Bu Millet İttifakı’nın sorunudur. Kendi aralarında kararlarını versinler. Biz Cumhur İttifakı olarak kendi aramızda konuştuk. Sağolsun Devlet Bey, fikrini daha önce açıkladı. Partimin bu konudaki fikri belli.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun hayatında dış politika var mı? Şu ana kadar girdiği bütün seçimlerde mağlubiyetle çıkmış bir kişi. Dış politika, uluslararası camiada yapılır. Bay Kemal; nerede hangi politikayı yaptık. Biz uluslararası toplantılarda dış politika ile yattık, dış politika ile kalktık.
Afganistan
Afgan halkının içine düştüğü durum çok sıkıntılı. Taliban’la yaşadıkları süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da biz bazı çalışmalar yapıyoruz. Taliban’la bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki ben bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Bizim bu tür şeylerde üst düzeyde kontrol altına alamazsak, bu defa Afganistan’daki barışı sulhu sağlamamız mümkün olmaz.
Bu akşam Katar ile görüşmem oldu. Taliban’ın attığı adımları nerede durdurabiliriz, nerede sulhe yönelim adım atarız diye görüştük. Her şeyi askeri olarak halledemeyiz. Savaşın geçerli olduğu yer var bir de siyaset ve diplomasinin geçerli olduğu yer var. Benim elim nereye kadar uzanabiliyorsa bizim oraya baş atmamız lazım. Afganistan’ı bir kenara itemezsiniz. 35 milyon nüfusu olan bir ülke.
Herkes bilsin ki, Türkiye yol geçen hanı değildir. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde söz konusu değil. O duvarları, surları boşuna mı örüyoruz? Şu an itibarıyla doğu ve güney sınırlarımızda 505 bin yabancının ülkemize yasa dışı girişi engellenmiştir. 2021 yılında 253 bin civarında.