Boğaziçi Üniversitesi’de Kabe fotoğrafının yer aldığı sergiye ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcılık 2’si tutuklu 7 öğrenci hakkında 3’er yıla kadar hapis cezası istedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe fotoğrafının yer aldığı sergi ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, 2’si tutuklu 7 öğrenci hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlaması ile 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nda hazırlanan iddianamede, 29 Ocak 2021 günü Boğaziçi Üniversitesi kampus alanı içerisindeki sergi alanındaki panoya, arka plan resminde Kabe’nin bulunduğu, Kabe’nin bulunduğu kısmın üzerini tamamen örtecek şekilde Şahmeran olarak bilinen mitolojik yaratık/Tanrıça resminin yapıştırıldığı, resmin dört köşesine de LGBTİ+ topluluğu temsil eden amblemlerinin yapıştırıldığı ve resmin bu haliyle bir süre yere koyularak sergilendiği belirtildi.
İddianamede iki öğrencinin, 12.45’te söz konusu resmi panoya astığı, güvenlik görevlileri tarafından dini simgeleri aşağılayıcı nitelikte olduğu yönünde uyarı yapıldığında başka iki öğrencinin bahse konu panonun kendi sorumluluklarında olduğunu, bir sorun olursa kendilerinin ilgileneceklerini belirttikleri kaydedildi. Daha sonra başka üç öğrencinin ise Şahmeran figürü bulunan resmin kaybolduğuna ilişkin Rektörlüğe dilekçe verdikleri kaydedildi.
Resmi panoya asmakla suçlanan öğrenciler resmi asmadıklarını belirtti, soruşturmada yer alan diğer öğrenciler de sergide düzenleyici olmadıklarını söyleyerek suçlamaları reddettiklerini belirtildi. Öğrencilerin sergide katılımcı veya düzenleyici olarak görev aldıkları öne sürülen iddianamede, “eser” diye nitelendirdikleri suça konu resmin kim tarafından hazırlandığını ve asıldığını bilmediklerine dair savunmaların suçtan kurtulmaya yönelik ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu savunuldu.
Kabe fotoğrafı kapatılacak şekilde Şahmeran tasvirinin konulduğu resmin altına asılan yazıya yer verilen iddianamede, “metnin de suça konu eylemin kin ve nefrete tahrik amacını destekler ve şüphelilerin kastını yoğunlaştırır mahiyette olduğu, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı, olayın kamuoyunda ciddi tepki çektiğinin müşahade edildiği, eylemin soyut bir saygısızlık ve reddin ötesinde bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tavırları pekiştirmeye elverişli olduğu” ifadeleri yer aldı.
İddianamede, 30 Ocak’ta 2’si tutuklanan toplam 7 öğrencinin “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlaması ile 1’er yıldan 3 ‘er yıla kadar hapisleri talep edildi. İddianame kabul edilirse öğrenciler önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.
Gerek Boğaziçi Üniversitesinde iddianameye konu olan sergi gerekse atanmış rektör Melih Bulu’ya karşı yapılan eylemler boyunca öğrenciler, başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere “LGBTİ+ sapkını” gibi nefret söylemi içeren ifadelerle hedef gösterildi.
Ne olmuştu?
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin açtığı sergide, üzerine çeşitli amblemlerin konulduğu Kâbe fotoğrafının yerde fotoğraflanması üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 5 öğrenciden 2’si tutuklandı. Soylu gözaltına alınan öğrenciler için Twitter hesabından, ‘LGBTİ sapkını’ dedi. Soylu’nun bu paylaşımına Twitter tarafından nefret içeriği olduğu gerekçesiyle kısıtlama getirildi. Öğrenciler üniversite önünde bir araya gelerek gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarının bir an önce serbest bırakılması için çağrı yaptı. Üniversite önünde polis öğrencilere saldırırken kampüs içinde de rektörlük binasına girmeye çalışan öğrencilere özel güvenlik saldırdı. 159 öğrenci gözaltına alınırken CHP ve HDP’li milletvekilleri ve İstanbul Barosu’na bağlı onlarca avukat öğrencilere destek verdi. Ankara’da yapılan destek eylemine de polis saldırdı. Çok sayıda öğrenci darp edilerek gözaltına alındı.