Kafkasya’da Soçi’de başlayan Olimpiyatlar emperyalistler ve onların uzantıları açısından 2 milyar euro’luk bir karnaval anlamına gelebilir. Ama biz Çerkesler için büyük bir acı, büyük trajedi ve bu acımızın hiçe sayılmasından dolayı da onur kırıcı bir durum. Yıllar önce 1864’de Çarlık Rusyası’nda sömürgecilerle savaşan biz Kafkasya yerlisi Çerkesler, kapitalizmin silah teknolojisinin karşısında yerli gücümüz ve yürekli mücadelemize rağmen tutunamadık. Bu orantısız savaş bizim için önce soykırım ve sonra sürgün olarak sonuçlandı. Tabii bütün bunlar, Kafkas petrolleri için salya akıtan diğer sömürgeci devletler Osmanlı ve İngiltere’nin de sınırsız desteğiyle oldu.
Olimpiyatlar, Soçi’de, halkımızın en fazla kayıplar verdiği, dökülen kanı temsilen “Kızılçayır” dediğimiz bölgede yapılıyor. Bu karnaval ve para soytarılığının, tam da bu yerde sergilenmesi üzüntümüzü katmerleştiriyor. Bizi sürenlerin, sömürgeci emperyalistlerin bizim acımıza ve tarihimize duyarlı olmalarını elbette beklemiyoruz. Onlar sürgün zamanında da yaptıkları gibi paralarına, sömürülerine ve keyiflerine bakacaklardır.
Ama bizim için önemli olan nokta şudur ki; bizi din üzerinden kandıran, bizden yana gibi gözükenlerin maskesi düşmüştür. Tarih biz Çerkeslere antikapitalist ve antiemperyalist bir tavır takınmayı hem politik hem de onursal bir görev olarak yüklemektedir. Politik olarak tek tipçi duruşunu hiç bozmayan CHP ve MHP bir yana dursun, biz Çerkesleri dini hassasiyetleri üzerinden oy deposu haline getiren AKP’nin lideri Başbakan Tayyip Erdoğan da Soçi Olimpiyatları’nın açılışında Putin’in ve diğer emperyalist avanelerinin yanında yerini aldı, bu kan karnavalını kendi yerinde (bizim yüzyıllardır dışında olduğumuz vatanımızda) seyretti. Halkımız tarafından “CHP-MHP” gibi değil, diğer halkları da nazara alıyor gibi algılanan Başbakan’ın ”demokrat, evliya, dik duruşlu” maskesi biz Çerkesler için Soçi Olimpiyatları itibariyle düşmüştür.
Tarih bazen öyle anlar koyar ki önümüze, insanların/liderlerin hiçbir yapay sıfatı tutmaz olur, her şey kendi gerçekliğinde ayan beyan görünmeye başlar. Her şey tersine döner. Katı olan her şey buharlaşır. Soçi olimpiyatları bizim için böyle bir deneyimdir.
Yıllarca bize resmi tarih propagandasıyla terörist diye öğretilen HDP çıkıp Başbakan’a Soçi’ye gitme “Halkların acıları üzerinde yapılan panayıra katılma” ve “Çerkes soykırımını tanı” çağrısında bulunmuştur. BDP lideri de bunu bizzat belirtmiştir. Bu onurlu duruşu şahsım adına selamlıyorum.
Halkların birbiriyle dayanışmasından ve birbirlerinin acılarına duyarlılık göstermesinden daha doğal bir şey yoktur. Çerkes, Türk, Kürt, Laz… tüm halklar kardeştir. Bu kardeşliği zedeleyen şey egemenlerin menfaat ortaklığından başka bir şey değildir. Onlar olimpiyatlar, eğlenceler, karnavallar, para partileri düzenleyedursunlar, biz de tüm halklar olarak birbirimizin acılarına ve tarihine duyarlılık göstermekten bir an geri durmayacağız. Allah hiçbir halka ne soykırım ne sürgün ne de başka bir zulüm göstermesin.