Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne dair bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bizler, çocukların haklarını savunacağız; hakları ve haklarının geliştirilmesi yönünde çocuklarda farkındalık oluşturmak için çabalayacağız” denildi.
SiyasiHaber – İstanbul
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi’nin yayımlanmasının üzerinden 60 yıl geçti. 20 Kasım 1989 tarihli Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yayımlanmasının üzerinden ise 30 yıl. Çocuk haklarının yazılı bir şekilde dünya devletleri tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen çocuklar sömürülmeye ve haklarından mahrum bırakılmaya devam edilmekte.
Yaklaşık 3 yıl önce faaliyete geçen Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ne dair "Çocuklardan yana tarafız" başlığı ile bir açıklama yaptı. 3 yıldır türlü çocuk atölyeleri ve çocukların ihtiyaçlarına göre belirlenen dersler ile faaliyet yürüten ve bir şekilde çocuklarda farkındalık yaratmayı önüne hedef olarak koyan Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi yapmış olduğu açıklamada, "Bizler Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak çocuklardan yana taraf olduğumuzu ifade ediyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana geçen üç yıllık süreçte de gösterdik ki bizler çocuklardan, onların haklarından yana tarafız, taraf olmaya devam edeceğiz. Çocukların haklarını savunacağız; hakları ve haklarının geliştirilmesi yönünde çocuklarda farkındalık oluşturmak için çabalayacağız" ifadelerini kullandı.
Açıklamadan satır başları:
'30 milyona yakın çocuk çatışmalar nedeniyle yaşadığı topraklardan koparıldı'
"Çocuklar savaş ve çatışmalar içinde değil oyunlar oynayarak büyümelidirler. Ancak, her geçen gün şehirler çarpık kentleşme ve rant projeleri doğrultusunda daha da fazla büyüyor, büyüdükçe de çocukların oyun alanları yok oluyor, bu alanların yerlerine beton bloklar dikiliyor. Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak bizler, “Çocukların oyun oynama hakları vardır!” diyoruz. Şehirlerin betonlaşmasına ve her geçen gün daha fazla oyun alanını gasp etmesine karşı çocukların oyun hakkını savunacağız."
'Çocukların sömürülmesine, bir işte çalıştırılmasına son verilsin'
"Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) raporuna göre, tüm dünyada 73 milyonu “tehlikeli” işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçi bulunuyor. Yine TÜİK'in verilerine göre, Türkiye'de 2019 yılının 4. çeyreğinde bir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 720 bin oldu. Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak, yayımladıkları Çocuk Hakları Bildirgesi’nin, altına imza attıkları Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin gereklerini yerine getirmeleri konusunda tüm dünya devletlerine hatırlatmayı gerekli görüyoruz"
'Pandemi çocuk mağduriyetini arttırdı'
"Dünya genelinde yaşanan pandemi, çocukların mağduriyetini daha da artırmış durumda. Çocukların eğitim hakkından en iyi şekilde yararlanmaları için devletler bu süreçte seferber olmalı; internete, uzaktan eğitim kanallarına ulaşamayan çocuk kalmamalıdır."
'Çocukların anadilde okuyup yazabildikleri bir dünya mümkün'
"Dil gereksinimleri karşılanmayan bir çocuk, kendi dilinde eğitim alamayan bir çocuk eksik kalacak; kendi kültüründen yararlanamayan, yasaklanan bir çocuk zihinsel, bedensel ve de duyuşsal anlamda gelişme gösteremeyecektir. Bizler Uğur Özkan çocuk Kültür evi olarak çocukların dil ve kültürlerini yaşamalarını istiyor, tüm dünyada ve ülkemizde özgürce yaşadıkları, kendi ana dillerinde okuyup yazabilecekleri bir yaşamım mümkün olabileceğini düşünüyoruz."
'Mülteci çocukların haklarının takipçisi olacağız'
"Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalayan taraf devletlerin “herkesin, bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dâhil, hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip oldukları” düşüncesinden yola çıkarak, sığınmacı ve mülteci çocukların en iyi şekilde yaşama istekleri; eğitim, sağlık ekonomik ve kültürel imkânlardan yararlanabilmeleri insani bir haktır. Sığınmacı ve mülteci sorununun aynı zamanda bir dünya sorunu olduğu da düşünülürse, muhatap tüm dünya devletlerinin, bu statüde olan çocuklar için seferber olmaları gerektiği açıktır. Bizler Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak, sığınmacı ya da mülteci çocukların haklarının takipçisi olacağımızı belirtiyor; dışlanma, aşağılama, ayrımcılık ve ırkçılığa karşı onların yanında yer alacağımızı söylüyoruz."
'18 yaşın altında evlilikler yasaklanmalı'
TÜİK 2019 verilerine göre Türkiye’de 18 yaşın altında 17.000 kız çocuğunun evlilik yaptığı/yaptırıldığı belirtilmiştir. Türkiye’de, çocuk yaşta evlilik riski altında olan kız çocuklarının sorunlarının çözümü için özel çabalar gerekmektedir. Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak 18 yaşın altında evliliklerin yasaklanması gerektiğini düşünüyor, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirmesini talep ediyoruz.
'Türkiye istismarcıları koruyan anlayıştan kurtulmalı'
"2012'de çocuğun cinsel istismarı davalarındaki suç sayısı 17 bin 589'du. 2019 yılında Türkiye'de "cinsel dokunulmazlığa karşı suç" kapsamında açılan davaların 22 bin 689'u çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarıydı. Bizler Uğur Özkan çocuk Kültür Evi olarak, Türkiye’de çocuk istismarına karşı mücadelenin bir anlayış ve aynı zamanda da bir iktidar sorunu olduğunu açıklıkla ifade ediyoruz. Bunun için de “bir kereden bir şey olmaz” diyerek tacizcileri, tecavüzcüleri ve istismarcıları koruyan anlayıştan kurtulmanın, çocuklar için önemli bir kazanım olacağını düşünüyoruz."
'Çocukların yaşam alanları cezaevleri değil, oyun alanları ve parklar'
"Türkiye cezaevlerinde kalan çocuk sayısı 3 bin civarında, 16 bin çocuk ise denetimli serbestlik uygulamasına tabi. Anneleriyle birlikte cezaevinde kalan 0-6 yaş arası çocuk sayısı ise 780’dir. Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi olarak, çocukların yaşayacakları yerlerin cezaevleri değil oyun alanları, parklar, sokaklar olması gerektiğini söylüyoruz ve tüm çocuklar için özgür bir yaşamın mümkün olduğunu belirtiyor, bunun için de çocukları topluma kazandırıcı çalışmalara öncelik verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz."
Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi kendini şöyle anlatıyor:
“Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” şiarıyla Kobanê’li savaş mağduru çocuklara oyuncak götürmek üzere yola çıkan 33 düş yolcusu 20 Temmuz 2015 tarihinde hunharca bir katliam sonucunda hayatlarını kaybettiler. Hayatını kaybeden dostumuz, arkadaşımız, yoldaşımız Uğur Özkan şahsında 33 düş yolcusunun anılarını yaşatmak ve yarım bıraktıkları düşleri gerçekleştirmek adına “Uğur Özkan Çocuk Kültür Evi” Derneği’nin 11 Kasım 2017 tarihinde açılışını yaparak faaliyetlerimize başladık.
Kültür Evimiz, toplumun geleceği olan çocukların ve halkımızın gelişimi, bilimsel ve kültürel yönden ilerlemesine katkıda bulunmak, bu konuda çalışma yapanların eserlerini ve çalışmalarını topluma kazandırmak-tanıtmak için her türlü sosyal, kültürel, eğitici, fikri, sanatsal ve sportif faaliyetlerde bulunmaktayız. Aynı zamanda; ekolojik sistemle dost, verimli, demokratik katılımcı, dayanışmacı, paylaşımcı, kolektif ve bireysel yaşamları nitelikli kılmaya imkan veren, bir kent yaşamı için çalışmalar yürütmek amacı üzerine kurulmuştur.
Dayanışma gönüllüsü eğitmenlerimizle çocukların gelişimlerine katkıda bulunacak Etüd, Akıl ve Zeka Oyunları, İngilizce, Kitap Okuma, Yoga, Resim, Origami, Tiyatro, Kodlama, Dans, Müzik, Geri Dönüşüm, Ekoloji ve Bilim Atölye çalışmaları yapmaktayız. Kültürel ve Sanatsal gelişimlerine katkıda bulunacak tiyatro oyunlarına ve film gösterimlerine katılmalarını sağlayan organizasyonlarda yapmaktayız. Çocukların gelişimi için yaptığımız atölye çalışmalarının dışında okuma-yazma bilmeyen kadınlar için okuma-yazma çalışması yapmaktayız.
Toplumu bilgilendirmek ve duyarlı hale getirmek için Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar konulu paneller düzenlemekteyiz. Ebeveyn ve Çocuk İlişkisi, Ülkemizdeki Eğitim Sisteminin Sorunları ve Yeni Eğitim Modelleri, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bilgilendirme, Dünya Çocuk Hakları ve Ülkemizdeki Çocuk Hakları Konusunda Hem çocukları hem de ebeveynleri bilgilendirmeyi amaçlayan çalışmalar planlamaktayız. Mülteci çocukların toplum içerisinde yaşamış oldukları sorunlara karşı da bilinçlendirici çalışmalar düşünmekteyiz.
Okulların kapandığı tatil döneminde çocukların sosyal aktivitelerini güçlendirmek adına Uçurtma Şenliği, Animasyon ve Çizgi Film Gösterimleri ve Jimnastik gibi etkinlikleri kapsayan Yaz Okulu çalışmaları yapmaktayız.
Çocuk kahkahalarının tüm dünyaya yayıldığı, barış, kardeşlik ve özgürlük dolu günler için emek veriyoruz ve bu düşleri paylaşan herkesi bu emeğin büyümesi için katkı vermeye davet ediyoruz. "