Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, ‘acele kamulaştırma’ kararıyla halktan zorla 30 ila 100 bin lira arasında bir değerle alınan evlerin yerine yapılan villalar, emlak sitelerinde 600 bin ila 2 milyon lira arasında bir fiyatla satışa çıkarıldı.
Kentsel Sit Alanı ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi, 2015 yılındaki savaşın ardından ‘acele kamulaştırma’ adı altında zorla boşaltıldı ve ardından kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan evlerin yerine villalar yapıldı.
Sur’da Mart 2016'da çatışmaların sona ermesine rağmen sokağa çıkma yasağının 3 yıl kaldırılmamıştı. Sur, Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilerek ilçenin yüzde 70’ine tekabül eden ve 6 bin 300 parsel, “acele kamulaştırma” kapsamına alınmıştı.
Sur’un Alipaşa mahallesinde kentsel dönüşüm kapsamında yaklaşık 800 ev ve iş yeri yıkılarak yerine villalar yapıldı. Kenttin kültürel dokusuna uymadığı konusunda sık eleştirilen betorname tipi evler, 600 ila 2 milyon lira arasında 'Tarih ve Lüks iç içe' ibaresiyle satışa çıkarıldı.
Açıklama bölümünde de “Aylık 1350 TL 180 ay vadesi vardır. Taksitler sabittir. Fiyata dahil değildir” ifadeleri yer alıyor. Genellikle yoksul kesimin yaşadığı mahallede evler 30 bin ila 100 bin arasında alınmıştı.
Evler mahalleliden zorla 30 bin ila 100 bin TL arasında alındı
2012 yılında başlayan kentsel dönüşüm kapsamında evlerin yıkımına başlanmış ve 2016 yılında “sokağa çıkma yasakları” döneminde 'acele kamulaştırma' ile evlerin yıkım işlemi hızlandırılmıştı. Evlere biçilen fiyat ailelerin tepkisini çekmiş ve çok sayıda aile evlerini satmak istemedi.
Mahallede evlere biçilen fiyatlar 30 bin ila 100 bin lira arasında büyüklüğüne göre fiyat biçiliyordu. Aileler çıkmayınca mahallenin elektrikleri, ve suları kesildi. Aylarca elektriksiz ve susuz yaşayan aileler daha sonra zorla mahalleden çıkarıldı. Evini satmak istemeyen birçok aile mahkemeye başvurdu ve mahkemeleri halen devam ediyor.
'Para istemedik, evimizi istedik ama vermediler'
Sputnik’ten Sertaç Kayar’a konuşan Sevim Şengi, 2 katlı evde 6 aile kaldıklarını ve evden çıkarıldıktan sonra 6 ailenin de kirada kaldığını ifade etti. Şengi “Oğlum 3 ay elektriksiz, susuz evde kaldı ama olmadı. Oğlum ‘çıkmam dedi’ ama çıkardılar. Ne yaptıysak olmadı, mecbur kaldık çıktık. 60 yaşındayım orada doğdum orada büyüdüm, tüm anılarım orada kaldı. Eşim vefat etti, tüm anılarım oradaydı. Orası bizim için çok iyiydi. Çocuklarım işten çıkarılmıştı, çalışmıyorlardı, şu anda çalışmıyorlar. Evimiz 400 metrekareye yakındı. 2 katlı ve avluluydu. 5 kardeşim ve ben 6 aile kalıyorduk. Avlusu büyüktü. İlk başta 100 bin lira verdiler, satmadık, şu an 380 bin lira diyorlar. 6 aile için bu para yetmez. Şu an hepimiz kirada kalıyoruz. Kimse çalışmıyor, günlük işlerde çalışıyorlar. Para istemedik, evimizi istedik ama vermediler. Şimdi de çok pahalı satıyorlar, alamıyoruz. Evimizi vermelerini istiyoruz. Mahkemeye verdik, mahkeme hala devam ediyor” şeklinde konuştu.
‘Düşük bedellerle onları zorla oradan çıkardılar’
Dönemin Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Şerefhan Aydın, o dönem evlerin ailelerden çok düşük ücretlerle alındığını söyledi. Aydın “Eski evler olduğu için hesapladıkları zaman yıpranma payını çok yüksek hesaplıyordu, misal yüzde 90 yıpranma payı. Dolayısıyla yapının bedeli çok çok düşük çıkıyordu. Oradaki halkın temel itiraz noktalarından birisi de buydu. Kiracı konumunda olan çok mülk sahibi vardı. Yapısı büyük ama tapuda parseli küçük olduğu için yine tapu üzerinden hesap yapılıp düşük bedellerle onları zorla oradan çıkardılar” dedi.
'Evleri neredeyse 10 katı karla sattılar, resmen orada bir ticaret yaptılar'
Birçok ailenin mahalleyi terk etmek istemediği için evini satmak istemediğini, bazı ailelerin de maliyet hesaplamasına itiraz ettiğini kaydeden Aydın şunları söyledi:
“Şimdi yaptıkları villaları 700-800 bin lira ile satışa çıkarmışlar. Oysa Alipaşa ve Lalebey’de bizim gördüğümüz kadarıyla en fazla para alan miktar olarak 80-90 bin liraydı, o da çok büyük evlerdi. Şu an ise nerdeyse 10 katı karla satıyorlar. Resmen bir ticaret yaptılar orada. Birçok aile miktarı çok az görüp kabul etmedi. Şu an hesabında verilen ücreti bekleyip de mahkeme süreci devam eden aileler var. Razı olmayan aileler mahkemeye gidiyordu.”