Soylu, Anayasa Mahkemesi’ni aldığı ihlal kararları nedeniyle eleştirdi. “Savcı” nikahından koşar adım Saray’a gitti. Ardından HDP operasyonu gerçekleşti. AYM’nin aynı kapsamdaki dosyadan geçmişte Ayhan Bilgen lehine “ihlal” kararı vermiş olması, Erdoğan’ın AYM’yi hizaya sokmak için düğmeye bastığını apaçık gösteriyor.
SiyasiHaber
“Kobanê soruşturması" kapsamında bugün gözaltına alınan Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen'in, daha önce yine aynı soruşturma kapsamında 7 ay cezaevinde kaldığı ve Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı aldığı ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 5-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê eylemlerine ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında bugün Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu çok sayıda siyasetçi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar arasında bulunan Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in, daha önce de aynı soruşturma kapsamında 7 ay cezaevinde tutuklu kaldığı ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuruda 20 bin TL tazminat kazandığı öğrenildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman nikahının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmişti. Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi’ni almış olduğu ihlal kararlarından dolayı eleştirmişti. Kocaman’ın Erdoğan’ı ziyareti ve Soylu’nun AYM’ye yönelik çıkışı dikkate alındığında HDP’ye yönelik operasyonunun bizzat Erdoğan’ın emriyle gerçekleştirilmiş olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle HDP operasyonu aynı zamanda Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'ni hizaya çekme operasyonudur.
Benzer dosya, 20 bin tazminat
Bilgen, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kobanê eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 1 Şubat 2017 tarihinde “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmış ve sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmıştı. “Uygulanan tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ve soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutuklama dolayısıyla milletvekilliği görevinin yerine getirilememesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle yapılan başvuru AYM tarafından kabul edilmişti.
AYM, “Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna” kararı vermişti.