Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar Cemaati’ne ait yurtta 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davanın karar duruşması bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar Cemaati’ne ait olduğu belirtilen kız yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davanın karar duruşması bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme, Yurt Müdürü Cuma Ali Genç’i 11 yıl 1 ay 10 gün, Dernek Başkanı İsmail Uğur’u 12 yıl 2 ay 20 gün, Yurt Müdür Yardımcısı Mahmut Deniz’i 10 yıl, Dernek yöneticisi sanıkları 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Kamu görevlisi sanıklar hakkında ölüme sebebiyet olma suçundan beraat kararı verildi, görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildi.
Aileler ve avukatlar mahkeme salonuna giriş yapması ve sanıkların kimlik tespitinin yapılması ile karar duruşması başladı.
Savcı mütalaası üzerine söz alan aileler, “Yurttaki belletmenleri ne savcılığa getirebildik ne de mahkeme aşamasında dinletebildik. Bunların da yargılanmasını baştan beri istiyoruz. Milli eğitim müdürünün alacağı cezanın az olacağını düşünüyorum. Adalet yerini bulsun” ifadesini kullandı.
Yargılanan tutuklu sanık yok
Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileriyle kamu görevlilerinin olduğu 18 kişi, “Birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. 22 öğrencinin de yaralandığı faciayla ilgili davada tutuklu sanık bulunmuyordu.
Nisan ayındaki 9’uncu duruşmada tutuklu son iki sanık da tahliye edilmiş, sanıklar hakkında uygulanan adli kontrollerin de devamına karar verilmişti. Savcı esas hakkındaki mütalaasında bilirkişi raporlarına dikkati çekmiş, sorumluları yangına yönelik gerekli tedbirleri almayarak bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan sorumlu tutmuştu. Mütalaada dernek başkanı İsmail Uğur, dernek yöneticileri Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Yurt müdürü Cuma Ali Genç ile yurt çalışanı Mahmut Deniz’in bilinçli taksirle cezalandırılmalarını istenmişti.
“Devletin yurdunu yıkıp bizi oraya yolladılar”
Evrensel’den Volkan Pekal’a konuşan, yangında hayatını kaybeden Cennet Karataş’ın babası Mehmet Karataş, hâkimlerin elini, vicdanına koyarak şucu bucu demeden bir ceza verilmesini istedi. Verilecek kararın çok önemli olduğunu dile getiren Karataş, “Yüksek bir ceza verilecek ki bir daha böyle bir şeye kimse teşebbüs edemeyecek” diye konuştu. Sanık eski ilçe milli eğitim müdürünün kamu görevlisi olduğu için korunduğunu düşünen Karataş, sanık avukatlarından birinin ‘Bir baba, bir anne çocuğunu en iyi okula vermekle yükümlüdür’ diyerek kendilerini suçladığını hatırlatarak “Biz en iyi okul, yurt istedik ama olmayan yurdu nereden bulalım? Devletin yurdunu yıktılar bizi oraya yönlendirdiler” diye konuştu.
“Ölüm olacağını öngördüler ve umursamadılar”
Bu davanın kamusal, bilimsel, laik eğitimin ne kadar hayati olduğunu göstermesi açısından verilecek kararın önemli olduğunu ifade eden Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatlarından Evren İşler, yargılama boyunca çocukların ölümünün “öngörülür” olduğunu ve sanıkların bunu “umursamadığını” gösteren delileri sunduklarını aktardı ve, “Buna göre olası kastla insan öldürme ya da olası kastla ihmali davranışla insan öldürme suçlarından ceza verilmeli” dedi.
“Cezasızlıkla ödüllendiriliyorlar”
Burada eğitimin cemaatlere teslim edildiğinin görüldüğünü ancak kamu görevlilerinin, Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğunun dosyada olmadığına dikkat çeken İşler, “Yine kamu görevlilerinin cezasızlıkla ödüllendirildiğini görüyoruz” dedi. 4+4+4 eğitim sistemiyle köy okulları kapatıldığı için çocukların ilçedeki okullara gitmek zorunda kaldığına vurgu yapan İşler “Ama Çocukların barınma sorununun çözülmesi konusunda devletin adım atmaması tartışılamadı. Ne ceza verilirse verilsin bu, dosyanın eksiği olarak kalacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Sendika.Org