KORKUT AKIN yazdı:”Turhan Retrospektifinde, Turhan Selçuk’un (1922-2010), ilk yayımlanan karikatüründen başlayarak 2000’li yıllara dek, önemli yapıtları sergileniyor. 17 Mayıs – 9 Ağustos tarihleri arasında gezilebilecek sergideki 400 önemli karikatürde, sanatçının çizgisinin gelişimi çerçevesinde dünyanın değişimini de izliyoruz.”
KORKUT AKIN
Karikatürün birçok tanımı var. Grafik mizah diyen de çizgiyle mizah diyen de haklıdır en az “güldüşün” tanımı kadar. Hayatı soyduğunuz zaman içinden çıkanın çizgiyle anlatımı desem kabul görür mü? Varsın görsün veya görmesin, çizginin özünde yer alan “evrensel çelişkinin diyalektiğindeki insan çelişkisi çizgiyle mizahın hammaddesidir” tanımı, insanı bir yanıyla güldüren, güldürürken düşündüren, şuralı buralı olmasına, okumuş yazmışlığına, yaşına, diline, dinine bakmaksızın herkesin anlamasına yol açan karikatürün en önemli özelliğini sergiler. Zor bir cümle oldu değil mi, karikatürcülerin soyut çizgilerle tek karede anlattıklarını üç sözcükle tanımlamak çok, çoktan da çok zor, ondandır…
Dünyanın değişimi…
Yapı Kredi Kültür Sanat’ın 75’inci yıl etkinlikleri kapsamında açtığı Turhan Retrospektifinde, Turhan Selçuk’un (1922-2010), ilk yayımlanan karikatüründen başlayarak 2000’li yıllara dek, önemli yapıtları sergileniyor. 17 Mayıs – 9 Ağustos tarihleri arasında gezilebilecek sergideki 400 önemli karikatürde, sanatçının çizgisinin gelişimi çerçevesinde dünyanın değişimini de izliyoruz.
Söz çizginin…
Turhan Selçuk’un çizdiği 1940’lı yıllardan, aramızdan ayrıldığı 2010 yılına kadar sosyal, siyasal, çevresel, fiziksel, kimyasal hatta uzaysal o kadar çok ve büyük değişim yaşandı ki, hepsini bir arada görüyoruz sergide. Yani Turhan Retrospektifi, tek başına bir karikatür sergisi değil, aynı zamanda tarihi değişimler sergisidir.
Hammaddesi insan olunca gazetede bir günlük ömrü olan karikatür zamana dayanmayı başarır ve kalıcılaşır. Bu da karikatürün gücüdür. Turhan Selçuk da bunu başaran ender karikatürcülerden biridir.
Lüzumu kadar çizgi
Değişen olayların değişmeyen özünü yakalayan Turhan Selçuk’un çizgisi, muhakkak ki dünya görüşü çerçevesindedir, ama o ayrı; keskinliğiyle diğerlerinden ayrılır, yuvarlak çizgileri bile belli bir köşe içerir. Altında imzası olmasa da tanırsınız çizgisini, bu anlamda da imzası çizgisidir.
Az çizgiyle çok şey…
Turhan, “Seyredenin dikkatini başka şeylere çekecek ayrıntılardan arıtılarak en güçlü, en çarpıcı, en açık biçimde anlatılmak istenenin üzerine, o noktanın üzerine abanarak…” az çizgiyle çok şey anlatmaya yönelik çizdiğini anlatıyor. Ayrıntılardan sıyrılan çizgi bambaşka bir anlam kazanmaya (karikatür olmaya) başladığında içine en geniş deyimle evreni de alıyor. Her baktığınızda bambaşka anlamlar yakalayabiliyorsunuz aynı karede… Turhan Selçuk da, kendisinin değil ama kendisi gibi mizah çizeri olan Folon’un kendi çizdiği karikatürlerin ne demek istediğini bazen kendisinin de anlayamadığını itiraf ettiğini söylüyor. İlginç tabii ki… Sanatçı neyi, ne amaçla çizdiğini bilmez mi? Bilir kuşkusuz, ama çizgi taşıdığı anlamı aşıp bambaşka, güpgüzel dünyalara yelken açınca ucunu tutmak pek mümkün olmaz.
Olağanüstü estetik…
Turhan’ın orijinal çizgileri, düzeltileriyle, üzerine baskıyla ilgili notlarıyla birlikte sergileniyor. Ayrıntılardan arıtmayı öne çıkaran çizerin, ayrıntılara denli ne kadar titiz olduğunu da görüyoruz böylelikle. “Türkiye her alanda bir Turhan Selçuk yetiştirdiği gün, beklediğimiz yarınki mutlu Türkiye olacaktır” (Çetin Altan) sözü, bana kalırsa retrospektifin içeriğini açıklıyor. Müthiş bir tat var Turhan’ın çizgilerinde, müthiş bir anlam, müthiş bir öngörü ve olağanüstü estetik… Turhan’ın çizgilerinden yarına bakınca kocaman bir umut yükleniyorsunuz…
Turhan Retrospektifi
Turhan Selçuk Karikatürleri Sergisi
Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi, “Galeri” katı, Beyoğlu
17 Mayıs – 9 Ağustos