Sorumluluk hissetmek, duymak; sorumlu, özverili, feda ruhlu davranmakla, insanı önemsemekle, sorunlara karşı duyarlı davranmak ve devrimci görevleri ciddiye almakla olur. Başarılı sonuçlar elde etmek, mücadeleyi ilerleterek kendimizle birlikte yoldaşlarımızın ilerlemesini de sağlayarak gerçekleşebilir. Ne kadar sorumlu davranılır, özverili çalışılırsa o oranda olumlu sonuçlar elde edilir.
Devrimci mücadelenin görevlerini, sorunlarını ciddiye almak bunlarla içten ilişkilenmek, sorumlu devrimciler olarak şekillenmede ana halkadır. “Sorumlu devrimcilik” denildiğine göre “sorumsuz devrimcilik” var mıdır? Amacımız, çeşitli sorular etrafında, sorumluluk-sorumsuzluk, sorumsuz davranışlar, yeterince sorumlu-özverili davranmama üzerine bir tartışma yürütmek. Böylece sorumlu devrimciliğimizin-devrimci sorumluluğumuzun düzeyini ölçmek, açığa çıkarmak.
Sorumlu, görev bilinci gelişkin devrimcilik ciddi bir iş-uğraş olduğu kadar, başlı başına bir yaşamı, davranışı, kültürü ifade eder. Bunlar zorunluluk karşısında yakınıp sızlanmadan yaratıcı görev aşkıyla donanmış görev insanları olarak şekillenmede belirleyici özelliklerden bir kaçıdır. Bu özelliklere göre ne oranda şekillenip kalıba döküldüğümüzün ölçütü, görev ve sorumluluklarımızın ne kadarını yerine getirip getiremediğimizle alakalıdır.
Sorumluluk duygusu, bilinci, işten işe koşma kültürü olan devrimciler, engellere, sorumsuzluk örneklerine ve eskiye karşı başkaldırı bilinçli bir duruşa sahip olmak demektir. Bu, aynı zamanda kurulu sömürü düzenini yıkmaya, yerine yenisini-sosyalizmi kurmaya dönük ideolojik-politik mücadele biçimlerinden birisidir.
Devrimci sorumluluk; büyük-küçük, önemli-önemsiz diye görev-iş ayrımı yapma anlayışını red ve mahkum eder. Her işe ve göreve ciddiyetle koşar. Görev almayı, zamanında ve eksiksiz yerine getirmeyi ön koşul sayar. Sorumlu devrimcilik, yoldaşlar arasında, kolektif yaşamda, mücadele içerisinde bu işleri, görevleri doğal bir iş bölümü olarak görür.
Sorumluluk duymakla devrimcilik birbirini tamamlayan iki önemli özelliktir. İkisi birbirini destekler ve geliştirir. Yaşamda sorumsuz insanlar olur, ama sorumsuz devrimcilik olmaz. Yeterince sorumluluk duymayan, devrimci sorumluluklarını eksik yerine getiren devrimciler olur, var da. Zaman zaman sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz dönemler var. İdeolojik mücadele yürütülürken bu gibi durumlarla karşılaşıldığı zaman başlı başına ‘sorumsuz devrimci-devrimcilik’ tanımı yapılamaz. Sorumluluklarını yeterince yerine getirmeyen yoldaşların önüne devrimcilik tanımı yapar, yeni görevler koymalıyız.
Sorumluluk bilinci güçlü, gelişkin devrimci yaşam, kendi alanında sözü ve eylemiyle tutarlılık göstergesidir. İlkeleri, kuralları, disiplini, işleyişi olan ve iş bölümüne dayanan örgütlü iş yapan kimliğin adıdır aynı zamanda. Devrimci sorumluluk mazeret üretmeyi, mızmızlanmayı değil, aksine yaratıcılığı işlerin zamanında ve eksiksiz yapılarak yüksek sonuçlar elde etmeyi öngörür. Ali Bugün yoldaşın önerdiği gibi; “Hiçbir iş yarım kalmamalıdır.” Ertelemeciliğe, kendiliğindenci sorumsuz tutum ve davranışların gelişme ve yaşam alanı bulacağı ortamların, koşulların yaratılmasına karşı mücadele etmek de ayrıca devrimci sorumluluk görevleri arasındadır.
Devrimci sorumluluğun somutlandığı üç alandan söz edebiliriz. İlki, yerel ve kesimsel çalışmalarda her kolektifin ve devrimci öznenin, etkin, sonuç alıcı bir biçimde politik gelişmelere öncü tarzda müdahale etmesidir. Böylesi bir pratikle kitleler içinde örgütlenmeyi yaygınlaştırarak, her yerel kolektifin kendi alanına önderlik düzeyine yükselmesidir.
İkincisi; kolektif yaşamda iç ideolojik mücadeleyi yükseltip süreklileştirerek niteliği gelişkin yeni militanlar yetiştirmek ve güçlü bir yerel önderlik oluşturmaktır. Ayrıca bu faaliyetin bütünü içerisinde yaygın okuma, dağıtım grupları kurarak akışı kesintisizce sağlamak da sorumluluklar arasında yer almalıdır.
Üçüncü olarak; her devrimci partinin merkezi politikalarına, genel çalışmalarına, bulunduğu noktadan teorik, ideolojik, politik ve örgütsel bakımdan katkı sunmalıdır. Sorumluluk bilincinin ne kadar gelişkin olduğu, devrimci sorumluluğun yaşamımıza ne oranda yön verdiği bu üç alana ilişkin görevlerimizi yerine ne ölçüde getirip getirmediğimizle ilgilidir. Belirleyici olan bu ölçülerdir.
Sorumlu devrimciliğin, ince bir işçilik, uğraş, inanç gerektiren bir meslek olduğunu kavramak önemli. Bunun pratikteki karşılığı yüksek bir sorumluluk duygusuyla, güçlü bir görev aşkıyla, işlerin eksiksiz yerine getirilmesiyle alınan sonuçların oransal derecesidir. Güçlü ve üretken sorumlu devrimcilik özelliklerinin memur zihniyetiyle mesai devrimciliği anlayışı ve pratiğiyle kazanılması mümkün değildir. İster amatör isterse de profesyonel faaliyet yürütülsün; kendine sınırlar, statükolar çizmek, rutin işler yaparak kendimizi rahatlatan düşünce ve pratikler geliştirerek sorumluluğu gelişkin devrimci militanlar yaratılamaz. Bir-iki işin ucundan tutmayla, birkaç ziyaret yapmayla, ‘boş’ zamanlarda uğrama biçimiyle ve birkaç gazete dağıtımıyla özverili, girişken, sorumlu devrimciler olunamaz. Feda ruhlu, görev insanı olma özellikleri kazanılamaz.
Sorumlu devrimcilik, aynı zamanda kendi pratiğimize, yaşamımıza eleştirel bakmak özeleştirel davranmaktır. Eleştirilerde rahat, sorumlu, özgüvene sahip olduğumuz kadar eleştirilere de açık, özeleştiride rahat, özgüvenli, sorumlu davranmalıyız. Eleştiri-özeleştiri söz konusu olduğu zaman kendimize gelince tutucu oportünizm -sorumsuzluk örneği- yoldaşlarımıza geldiğinde ise eleştiride Marksist yöntem ‘sorumluluk’ örneği sergileme tutarsızlığı. Bu çifte standart devrimci kimlikle örtüşmez.
Devrimci kimliğimiz, iddiamız gereği sorumlu devrimcilik konusunda da kendimize ve birbirimize sorular soralım. Sorumlu devrimciliğin neresindeyiz, kaçıncı basamağındayız? Bu konuda ki düzeyimiz ne? vb. sorular çoğaltılarak devrimcileşmenin diğer konularında olduğu gibi bu konuda da düzeyimizi belirleyerek eleştirel-özeleştirel tartışmalar yürütmek, sorumluluk duyma çıtasını yukarıya çekecektir. Yakalanacak yeni düzey teorik, ideolojik ve politik bakımlardan daha çok atılım yapmamıza uygun bir zemin hazırlayacaktır. Sorumluluk duygusu bilinci gelişkin, güçlü devrimci kişilikler ancak bu şekilde edinilir.
* Atılım Gazetesi’nin 29 Ağustos 2014 tarihli 136. sayısında yayımlanmıştır.