Açlık grevinin 152’nci günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın hastanede ihtiyaçlarının karşılanmadığı açıklandı. Gülmen’in çamaşırlarını yıkamak için istediği leğenin bile verilmediği öğrenildi. Gülmen ve Özakça’nın “Biz hasta değil eylemciyiz” diyerek hastanede kalmak istemedikleri belirtildi.
KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevinin 152. gününde olan tutuklu akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın zorla tutuldukları hastanede hiçbir ihtiyaçlarının karşılanmadığı ortaya çıktı.
Nuriye'nin çamaşırlarını yıkamak için leğen istediği ancak verilmediği öğrenildi. Ayrıca açık görüşlerin engellendiği ve kaldıkları hastanenin cezaevi yönetiminden farksız olduğu aktarıldı.
Nuriye ve Semih'in avukatlarından Ebru Timtik, Numune Hastanesi'nde tutulan iki eğitimcinin son durumlarıyla ilgili soL’a açıklamalarda bulundu. Timtik, Nuriye ve Semih'in de "Biz hasta değiliz, eylemciyiz" dediğini, cezaevine geri dönmek istediklerini, tutukluluğun değil işe iadenin önemli olduğunu vurguladıklarını ifade etti.
'Çamaşırları için leğen bile verilmedi'
Avukat Timtik'in anlattıkları şu şekilde:
"Şu an hastanede zoraki tutuluyorlar. Nuriye'nin çamaşırlarını yıkamak için bir leğen bile verilmediğini öğrendik ve o halde kalkıp temizlik yapmak zorunda kalmış, haliyle çok kötü olmuş. Avukat ziyaretinde de çok yorgun ve bitkindi.
'Biz hasta değil eylemciyiz'
Hastanede kalmak istemiyorlar. 'Biz hasta değil eylemciyiz' diyorlar. Kızgınlar, iradelerinin kırılmaya çalışıldığını düşünüyorlar. Cezaevinde Nuriye'ye ve Semih'e eşlik eden tutuklular vardı. Burada yalnızlar. Hapishaneye geri dönmek istiyorlar. Hastanede koşulları daha kötü. Aynı cezaevindeki gibi ihtiyaçlarını kantine yazdırıyorlar ve 1 hafta sonra geliyor. Tuvalete bile emir verildiği takdirde gidebiliyorlar. Hastanede başhekim değil cezaevi müdürünün sözü geçiyor.
'Açık görüşleri engellendi'
Örneğin, geçen gün açık görüşleri iptal edildi. Nuriye annesiyle, Semih eşiyle görüşemedi. Bahaneleri de 'yeteri kadar hijyen değil' oldu. Halbuki jandarmalar odaya ayakkabılarıyla giriyorlar, hiçbir özen göstermiyorlar, bunda problem yok da açık görüşte mi problem var? En temel ihtiyaçları sevdiklerini görmek… Çok samimiyetsiz, yalan dolan, tamamen göstermelik girişimler. Orası hastane değil hapishane, orayı yöneten de gardiyanlar, doktorlar değil.
'Önemli olan işe iade edilmek'
'Tutuklanma konusu bizim için önemli değil, önemli olan işe iade edilmek. Arkadaşlarımız bize bakar, onların yanına göndersinler' diyorlar. Hastaneye de hapishane idaresine de güvenmiyorlar."
'AİHM devletle işbirliği içinde'
AİHM'in acil talepli başvurumuza ret cevap verilmesiyle ilgili kararda hükümet ve AİHM süreci birlikte yürüttü. Evet, bu iç hukukun tükenmesi nedeniyle denediğimiz bir yoldu. Daha önce bodrumlarda insanlar yakılırken, köyler yakılırken de benzer kararlar veren AİHM değil miydi? Yoksa buradaki mahkemelerden farklı bir yapısı yok. Usulden esas kaçıran bir mahkeme ve Türkiye devletiyle işbirliği içinde çalışıyorlar."