Türkiye’de daha çok trafik kazaları ve gittikleri yörelerde karşılaştıkları ayrımcılıkla gündeme gelen gezici ve geçici tarım işçileri arasında özellikle çalışan çocukların yaşadığı sıkıntılar kaygılandıran boyutlara ulaştı. Söz konusu çocuklara ilişkin çalışma yürüten Kalkınma Atölyesi’nin verilerine göre tamamı bölge illerinden göçerek neredeyse 3 mevsim boyunca çalışmak zorunda kalan 800 bin ile bir milyon 200 bin gezici ve geçici tarım işçisinin bulunduğu Türkiye’de çalışan tarım işçilerinin 400 binini çocuklar oluşturuyor. Atölye’nin yaptığı çalışmalara göre, zor ve ağır çalışma koşullarından dolayı çocuklar fiziki gelişimini tamamlayamıyor, eğitim, sağlık, sosyal haklardan mahrum ve çoğunun özellikle göç nedeniyle psikolojileri bozuluyor.
Çocuk haklarının verilmediği çocukların her şeyden mahrum bırakıldığı Türkiye’de en çok tarım işçiliği yapan çocuklar çalıştırılıyor. Çalıştırılan çocuklar ise yoğunluklu Malatya, Ordu, Giresun, Samsun, Adapazarı Düzce, Amasya, Ankara, Eskişehir, Konya ve Çukurova illerinde çalıştırılmakta. çalışmaya gönderilen çocuklar ise Diyarbakır, Urfa, Mardin, Şırnak Siirt, Batman, ve Adıyaman bölgesinden gidiyor. Yaklaşık 12 yıldır çocuk işçiler üzerinde çalışma yürüttüklerini söyleyen Kalkınma Atölyesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Karabıyık, çalışmalarında ilk olarak pamuk hasadında çalışan çocuklar ile başladıklarını belirterek, daha sonra ise farklı il ve bölgelerde kayısı, şeker pancarı, soğan, bakliyat üretimi ve pamuk narinciği ile kışa hazırlık sebze üretiminde çalışan çocukların yaşadıkları dramı ele aldıklarını söyledi.
Çocuk işçilerinin 18 yaş grubu altında oluştuğunu söyleyen Karabıyık, genellikle çocukların aileleri ile birlikte çalışmaya gittiğini aktardı. Toplumun en yoksun kesimlerinden olan Mevsimlik gezici tarım işçileri toprağı olmayan evini barkını bırakmak zorunda kalan başka bir yörede çalışarak yaşamını idame etmek için çalışmak zorunda kalanlar olduğunu ifade eden Karabıyık, Geçim stratejisini mevcut hane büyüklerinin kazandığı paralarla sağlanmadığını ve bu nedenle ailelerin çocukların emeğine bu yüzden ihtiyaç duyduklarını ve bu nedenle çalıştırmak zorunda kaldığını söyledi. Çalışan çocukların 3 tipoloji şeklinde ortaya çıktığını vurgulayan Karabıyık, fındık, fıstık üretiminde çalışan çocukların 12 ile13 yaş arası olduklarını ve günlük yevmiye çalıştıklarını belirterek, pamuk toplamasında çalışan çocukların topladıkları pamuk kadar kazanç elde ettiğini ve bu alanda çalışan çocukların 7 ile 8 yaş grubunda olduklarını vurguladı. Karabıyık , özelikle soğan, şeker pancarı, bakliyat ve kabak hasadında çalışan çocukların da 6 yaş grubu altında olduğunu belirterek çocukların en çok pamuk ve fındık hasadında çalıştığını söyledi.
Kamu’nun çocukların yaşadığı sıkıntıların önüne geçmek için başta eğitim, sağlık, çocuk hakları, çocuk hak ihlallerinin önüne geçmek için çalışma yapılması ve bunun yasal güvenceye kavuşturulması için çaba göstermesi gerektiğini belirten Karabıyık, meselenin esas olarak sistem sorunu olduğunu belirterek, sistemde yaşanacak daha eşit ve hak temelli bir üretim ve paylaşımın bu sorunların önüne geçeceğini dile getirdi. Karabıyık, ayrıca iş güvenliği ve sosyal güvenlik konularının da özellikle tarım işçileri için sağlanması gerektiğini dile getirdi. (DİHA)