IŞİD çeteleri Kürdistan’da giderek yayılıyor. Kendi cehennemini Şengal’den sonra Kobanê’ye de taşıma çabasında…
Kobanê direniyor. Ancak işbirlikçi güçlerin korkaklığı ve Türkiye desteğiyle hayli donanmış bu güruh, hafif ve ağır silahlarla özgür Kobanê’yi düşürerek kendi cehennemine katmaya çalışıyor. Türkiye sınır boylarından raylar, asfaltlar bu cehenneme ateş taşıdıkça, evrenin parlayan son yıldızı gibi, Kobanê de karanlığa gömülme tehdidi altında bulunuyor.
Gazeteler: “ABD, IŞİD’in terör örgütü listesine alınmasını tartıştı!”
IŞİD, uygarlık merkezlerini yıkarak, büyük insan göçüne yol açarak, kadınları alıkoyarak, taciz ve tecavüz ederek ilerledikçe; kirletilen, ölen öldürülen sadece Kürtler olmuyor, bölge halklarıyla birlikte insanlık da ölüyor, öldürülüyor. Asırlar süren despotik rejimlere karşı elde edilen mevziler çöküyor, kazanımlar yok oluyor. Korku sahnesinden fırlamış ucube tipler; yeni bir karanlık çağı yaratmak istiyor…
Gazeteler: “Avrupa Birliği de IŞİD’e karşı önlemleri tartıştı!.”
IŞİD saldırıları durmuyor.
ABD tarafından da sözde bir dizi önlemler düşünülen Ortadoğu’da, özellikle de Kürdistan’da, yakın tarihte görülmemiş katliamlar gerçekleştiriyor. IŞİD çeteleri, sivil halk ve yerleşkelere saldırarak savaş suçu işliyor. Büyük göçlere, yurtsuzluğa neden oluyor. Ortak yaşayışların, kültürlerin, dillerin, inançların, ananelerin, umutların, özlemlerin yok olmasına neden oluyor.
“15 Eylül’den bu yana doğu, batı ve güney cephelerinden Kobanê köylerine saldıran çeteler, Kobanê merkezini füzelerle bombalıyor.”
Kobanê teslim olmuyor. Kardeş Kantonlar yardımlaşıyor. Halk, çeteleri durdurmak, özgür kantonları yaşatmak için sınır boylarına akıyor. Kardeşleşiyor. birlik ve mücadele kardeşliği “soy” kardeşliğinin yerini alıyor.
Küresel sermayenin yarattığı mekanik ve metalik cehennem aracına karşı, Kürtler, “Moskova önleri”den, “Paris Komünü”nden, “Drama”dan,”Özgür Yunanistan”dan, “Dien Bien Phu”dan, “Çanakkale”den örnekler sergiliyor.
Gazeteler: “ABD, IŞİD’e karşı hava saldırısı kararı aldı. Ancak kara saldırısında yer almayacak!”
“ABD’ye IŞİD’e karşı mücadelede askeri ya da insani yardım sözü veren, toplam 38 ülke varmış…”
“Bu ülkeler arasında Türkiye yok”muş! -ki bu çok doğal. Zira o, bir IŞİD müttefiki- Bazı ülkeler ise “katkı ve girişimlerinin ne olacağını kamuoyu ile paylaşmak istememiş…” “Bu uluslararası girişimde ülkelerin ne tür rol alacağına, hangi ülkelerin ne tür katkılarda bulunacağına göre liste büyüyecek ve güncellenecek”miş… Haberi okuyanlar, ABD’nin, IŞİD ile büyük savaş içinde olduğunu, tarihi mücadeleye öncülük ettiğini; çetelere karşı büyük ittifaklar gerçekleştirdiğini sanır.
Oysa bu sadece bir simülasyon…
Dertleri “IŞİD’e karşı şavaşıyor” algısı yaratmak ve bu arada IŞİD’in, özgür Rojava statüsüne son vermesine zaman yaratmak! Sonra (belki) IŞİD’e yönelmek!
Açıktan bir savaş/katliam varsa, IŞİD her gün katliamlara yenisini ekliyorsa adı geçen güçler ve ülkeler açıklamalarla yetinip, fiili durum yaratmıyorsa, bu plan işliyor demektir: IŞİD’e zaman tanımak! Bu arada Rojava problemini de IŞİD eliyle “çözmek!”
Saldırı sürüyor. Bu direnişte Kürtler yalnız. Hatta Güney’de bile bir ciddi bir destek, bir “seferberlik” havası yok.
Uluslararası güçler kayıtsız.
Gazeteler : “ABD, IŞİD’e karşı koalisyonda yer alan ülkeleri açıkladı…”
(Özgür Gündem – 21 Eylül 2014 – Delil Karakoçan)