Ken Loach’un son filmi The Spirit of ’45 (45 Ruhu) Türkiyeli izleyiciyle İstanbul Film Festivali kapsamında buluştu. Kariyerinin neredeyse tamamında bıkmadan usanmadan sınıf mücadelesine kafa yoran Loach, bu son belgeselinde İngiltere’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından işçi mücadelesi ve hakları adına atılan büyük adımları mercek altına alıyor.
Faşizme karşı verilen savaşın kazanılmasının ardından tüm dünyada yeşeren umut tohumları İngiltere’de Clement Attlee liderliğindeki İşçi Partisi’nin iktidara gelişiyle karşılığını bulmuştu. Savaşın yıkımıyla mücadele edilirken bir taraftan da ülkedeki emekçilerin hakları adına önemli atılımların yapıldığı bu dönemi ve akabinde gelen neo-liberal saldırıları anlatıyor Loach.
Arşiv görüntüleri, ses kayıtları, tanıklar ve uzmanlarla yapılan görüşmelerden oluşan belgeselde. savaşın ardından süregelen yoksulluğu iliklerimize kadar hissediyoruz. Performansa dayalı sistemin işçi güvenliğinden önce geldiği bir dönemde gözlerinin önünde arkadaşını kaybeden işçinin, tek göz odada altı kişi yaşayan işçi ailenin anlattıkları kolay unutulacak cinsten değil. Atlee döneminde yapılan kamulaştırma atılımları belgeselin ilk bölümünü oluşturuyor. Ulusal sağlık siteminin kurulduğu; demiryollarının, elektrik dağıtımının kamulaştırıldığı; liman işçilerinin iş güvencesine kavuştuğu; sosyal konutların işçilerin yararına yapıldığı bir zaman dilimini izliyoruz. Churcill önderliğindeki muhafazakarların tipik Soğuk Savaş jargonuyla karşı duruşu, milliyetçi-muhafazakar kesimin buldukları ilk fırsatta yapacaklarının göstergesi gibi.
Belgeselin yukarda özetlediğim ilk bölümünün ardından ekranlara Margaret Thatcher geliyor. Belgesele hakim olan umut havası sonda tekrar vurgulanmak üzere bir süreliğine rafa kalkıyor. Kamulaştırılan kuruluşların teker teker özelleştirilmesini, azgın neo-liberal saldırılar karşısında örgütsüzlüğe mahkum olan işçi sınıfının çaresizliğini izliyoruz. 45 Ruhu, Özal ile başlayan ve AKP iktidarı döneminde doruk noktasına ulaşan emekçilerin hak edilmiş kazanımlarına yönelik saldırıları, özelleştirmeleri yaşayan günümüz Türkiyesi için de önemli bir belgesel aynı zamanda. Zira sürecin işleyişi özellikle sağlık sektöründe aynı şekilde ortaya çıkıyor. Hastanelerdeki hizmetlerin özelleştirilmesine temizlik ve yemek hizmetleri ile başlanması örneği bu yönüyle dikkat çekiyor.
45 Ruhu tüm bunlara rağmen işçi sınıfının olduğu yerde umudun eksilmeyeceğini vurgulayan bir belgesel. Ken Loach’un kamerası dünyanın bütün işçilerini birleşmeye davet ediyor.