Adil bir enerji geçişini savunmak ve ”COP30’un resmi gündemine hakim olan sahte çözümlere” karşı çıkmak amacıyla dün (Cumartesi) Amazon’un Belém şehrinde Küresel İklim Adaleti Yürüyüşü düzenlendi.
Cumartesi günü (15.11.2025) Belém’de, aralarında çok sayıda yerli halkın da bulunduğu yaklaşık 50.000 gösterici, COP30 müzakerecilerini, Amazon ormanlarını korumaya, fosil yakıtları ortadan kaldırmaya ve küresel ısınmaya karşı acil önlemler almaya çağırmak için yürüyüş düzenledi.
Halk Zirvesi tarafından “Amazon’dan dünyaya: Eşitsizliğe ve çevresel ırkçılığa son. İklim adaleti hemen şimdi ” sloganıyla düzenlenen yürüyüş, aktivistleri, yerli hareketlerini ve uluslararası delegasyonları bir araya getirdi.
Nehirlerin özelleştirilmesini ve madencilik faaliyetlerinin yaygınlaşmasını kınayan protestocular, dayanışma göstergesi olarak Filistin bayrakları taşıdı. Kenya, Filipinler ve Malezya’daki toplumsal hareketlerden delegasyonlar, iklim adaleti ve doğrudan iklim finansmanı talep ederek yürüyüşe katıldı.
Munduruku temsilcileri konferans binasının ana girişini kapattı
Bundan önce 14 Kasım Cuma günü de Amazon yerlileri konferans binasının ana girişini barışçıl bir şekilde iki saat süreyle kapatarak COP30 çalışmalarını aksattı ve Brezilyalı yetkililerle yapılacak zirve toplantılarını engelledi. Munduruku topluluğu üyelerinin eylemi, ayrıca, konferans başkanı André Correa do Lago’yu etkinliklere katılımını iptal edip olay yerine giderek diyalog kurmaya zorladı.
Her yaştan erkek ve kadınlardan oluşan, çoğunun belden yukarısı çıplak olan ve geleneksel süslemeler takınan protestocular bebek ve çocuklarla birlikte gelmişti ve üzerinde “Topraklarımız için mücadele etmek, hayatımız için mücadele etmektir” yazan bir pankart taşıyordu.
Munduruku topluluğunun üyeleri, topraklarının sınırlarının belirlenmesi konusunda ilerleme talep ediyorlar. Ayrıca, tahıl üretimini taşımak için Brezilya’yı batıdan doğuya geçmesi planlanan yaklaşık 1.000 km uzunluğundaki Ferrograo demiryolu inşaatı projesine de itiraz ediyorlar.
Brezilya Devlet Baskanı COP30
COP30’da yerli halklar çok az temsil ediliyor veya hiç temsil edilmiyor
Konferansın yapıldığı ve mavi bölge olarak adlandırılan bölgede çok sayıda Brezilyalı ve Latin Amerikalı yerli halk bulunmasına rağmen müzakere masalarında yerli halkların temsilinin yetersiz olduğu veya hiç olmadığı konusu da gündemde.
Brezilya Yerli Halkları Derneği’nin (APIB) tahminlerine göre Belém’de ülkenin dört bir yanından 2.500 yerli yaşıyor. Buna rağmen, bunların sadece yüzde 14’ü (yaklaşık 360 kişi) resmi görüşmelerin yapıldığı kısıtlı alan olan Mavi Bölge’ye giriş izin alabildi.
Yerliler, küresel iklim gündemine ve devam eden müzakerelere dahil olmak istiyor.
“Amazon’u, yerli halkların haklarını, topraklarımızı ve doğal kaynaklarımızı satmak için pazarlık yapan liderler var. Biz yerli halklar olarak bu tartışmaya, bu müzakereye katılamıyoruz” diyor Roraima Eyaleti’nin Raposa Serra do Sol rezervindeki Macuxi halkından Amarildo da Silva Mota.
Amazon eyaleti Pará’nın Itaituba ve Jacareacanga köylerindeki yerli halk, kendi toprakları üzerindeki doğrudan etkilerine rağmen, topluluklarla önceden istişare edilmeden bölgelerinde yüksek çevresel etkiye sahip projelerin ilerletilmesini kınıyor.
Yerli liderler, Ulusal Su Yolları Planı’nı oluşturan ve Tapajós, Madeira ve Tocantins nehirlerini öncelikli seyir güzergahları olarak belirleyen kararnamenin balıkçılığı, su dolaşımını ve kalitesini etkilediğini söylüyor.
Yerliler ayrıca, karbon kredisi projelerini reddediyorlar ve şirketlerin endüstriyel ormansızlaşma, madencilik gibi gerekçelerle bölgelerine girmelerine izin veren uygulamalara karşı çıkıyorlar.
Mato Grosso do Sul eyaletindeki Terena halkından, biyomedikal bilim insanı ve şu anda Mato Grosso do Sul Federal Üniversitesi’nde Bulaşıcı ve Paraziter Hastalıklar alanında doktora yapan Maricelma Fialho, “Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 6,2’sini temsil ediyoruz, ancak dünya biyoçeşitliliğinin yüzde 80’inden fazlasını koruyoruz. Dolayısıyla bunun kabul edilmesi ve yerli halkların gerçekten de birincil savunucular olduğunu kabul eden resmi BM belgesine dahil edilmesi gerekiyor. Her şeyden önce doğrudan finansmana erişim,yerli halklar için en büyük başarılarından biri olacaktır, çünkü doğrudan finansmana erişimimiz yokken bile, özellikle iklim değişikliği konusunda çok şey başarıyoruz. Bu finansmana erişimle çok daha fazlasını başarabiliriz,” diyor.
Peru ve Brezilya sınırında bulunan “Dulce Gloria” topluluğundan Ashéninka halkından Arlindo Ruiz Santos, Peru Hükümeti’nin bu ülkede bulunan yerli topraklarına saygı göstermesini istiyor. “Yerli halkların gezegeni savunduğunu ve ormanların satılık olmadığını söylemek için geldik. Nehirlerimizi kirletmelerini istemiyoruz,” diyor.
