Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Ankara’da asgari ücret protestosu: “Bu sömürü düzenine mahkum değiliz”

    25 Aralık 2025

    14 ülke İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim planını kınadı

    25 Aralık 2025

    İSİG Meclisi: 2025’te 91 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

    25 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

      24 Aralık 2025

      Dekolonizasyon şart abiler*

      24 Aralık 2025

      Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

      23 Aralık 2025

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025

      Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

      19 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

      23 Aralık 2025

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Avrupa Süryaniler Birliği: “Noel Bayramı eşit yurttaşlığın bir gereğidir”

      24 Aralık 2025

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İran’ın güneşli günleri

    İran’ın güneşli günleri

    KIVANÇ ELİAÇIK İlke TV için yazdı: İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarıyla bölgesel savaşın belirsizliği sürerken İran işçi sınıfı açıkça savaş karşıtı bir tutum benimsedi. Bağımsız sendikalar, 16 Haziran 2025 tarihinde yayımladıkları ortak bildiride, savaşın bedelini yine emekçilerin ödediği vurgulandı. Hem emperyalist politikalar hem de baskıcı rejim eleştirildi. İran’ın geleceğini zahmetkeşanlar, kolberler ve ameleler inşa edecek. İran’ın güneşli günlerini konuşacaksak onlarla konuşacağız.
    Kıvanç Eliaçık29 Haziran 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Adını savaş haberlerinde duyduğumuz İran, aynı zamanda köklü bir medeniyetin, güçlü bir edebiyatın ve köklü bir işçi sınıfı mücadelesinin ülkesidir. Sadece Farslar değil, milyonlarca Türk, Kürt ve onların yanı sıra Beluçlar, Araplar ve Lurlar bu coğrafyada birlikte yaşıyor.

    İşçiler, 20. yüzyılda İran siyasetinin her dönüm noktasında belirleyici rol oynadı. Meşrutiyet’in ilanıyla (1906-1909) başlayan sendikal mücadele, petrolün millileştirilmesi sürecinde (1951-1953) ve 1979 Devrimi’nde işçiler ön saflardaydı.

    1906 – 1907 grevleriyle “kendisi için sınıf ” olduğunu gösteren işçiler; matbaacılar, terziler ve tütün işçileri hızla sendikalar kurdu. Ancak 1925’te iktidara gelen Şah Rıza Pehlevi, ertesi yıl tüm sendikal faaliyetleri yasaklayarak binlerce işçiyi tutuklattı. Bu ağır baskılara rağmen işçilerin mücadelesi farklı biçimlerde sürdü.

    1941’de Muhammed Rıza Pehlevi döneminde, Sovyetlerin etkisiyle siyasi özgürlüklerin görece genişlemesi sonucu işçi hareketi yeniden canlandı. 1 Mayıs 1944’te farklı bölgelerden ve iş kollarından sendikalar birleşerek İran Sendikalar Merkez Konseyi’ni oluşturdu. Cengeli hareketinin reformcu ve anti-emperyalist fikirlerinden ilham alan sendikalar kısa sürede etkisini artırdı. Petrol, tekstil, taşımacılık, metal ve inşaat sektörlerinde Tudeh bağlantılı sendikalar hareketin omurgasını oluşturdu ve yüz binlerce işçiyi seferber etti.

    1951 baharında petrol işçilerinin grevleri, genel grevleri ve protestoları tetikledi. İşçi hareketi petrolün millileştirilmesini talep eden siyasi harekete güç verdi. Muhammed Musaddık, aynı yıl başbakan oldu ve petrolü millileştirdi. Ancak 1953’te ABD ve İngiltere destekli darbeyle devrildi. Bağımsız sendikalar dağıtıldı, sendika liderleri idam edildi veya cezaevine atıldı. Şah’ın istihbarat örgütü SAVAK, sahte sendikalar kurarak işçi sınıfı üzerinde hâkimiyet sağladı.

    1960’larda petrol gelirleri, ithal ikameci sanayileşme politikaları ve ABD desteğiyle sanayi hızla büyüdü. İşçi sınıfının nüfusu da katlanarak arttı. Devlet denetimindeki etkisiz sendikalar yerine işçiler gayriresmi yöntemlere yöneldi ve 1975’te grevler yeniden yaygınlaştı.

    1978 sonbaharında başlayan grev dalgası rejimi felce uğrattı. Petrol işçileri bu süreçte ön saflardaydı. 1979 devriminden sonra grev komiteleri, “şûra” adı verilen işçi konseylerine dönüştü. Demokratik işyeri yönetimini savunan bu şûralar, Khodro gibi büyük sanayi tesislerinde üretimi geçici olarak devraldı. Ancak yeni rejim özerk yapıları hızla tasfiye etti ve devlet güdümlü İslami çalışma konseylerini oluşturdu.

    Ayetullah Humeyni, 1979’un 1 Mayıs’ında yaptığı konuşmada, “İşçilere bir gün ayırmak gün ışığına bir gün ayırmak gibidir” dedi. Her Allah’ın günü işçi bayramı olmalıydı ama devrim işçilere vaat ettiği güneşli günleri vermedi.

    Yeni rejim bağımsız işçi konseylerinin yerine “İslami Çalışma Konseyleri ” ve “İşçi Evleri ” (Khâne-ye Kârgâr) gibi “kurumları” getirdi. 1990 tarihli Çalışma Yasası ile iş yerlerinde sadece bu rejim yanlısı yapıların kurulmasına izin verildi. Üyelik için devlet otoritesine ve velayet-i fakih ilkesine bağlılık şartı kondu.

    Rejimin yasaklarına rağmen işçi sınıfının yarı legal örgütlenmeleri devam etti ve rejim buna sınırlı ölçüde göz yumdu. 1980’de başlayan İran-Irak Savaşı rejimin muhalefeti bastırmasına bahane oldu; işçiler cepheye sürüldü, sendikacılar tutuklandı ya da sürgün edildi. Grevler dilekçelere ve oturma eylemlerine dönüştü. Savaş sonrası Ali Ekber Haşimi Rafsancani hükümeti özelleştirme politikalarıyla işçileri daha da savunmasız hale getirdi. 1997’de reformcu Seyyid Muhammed Hatemi umut yaratsa da işçilerin hayatında ciddi bir iyileşme olmadı.

    2004’te Hatunabad bakır madeni işçilerinin taşeronlaştırma karşıtı protestosu kanlı biçimde bastırıldı. Tahran otobüs şoförleri, öğretmenler ve Haft Tepe Şeker Fabrikası işçileri yoğun baskıya rağmen mücadeleye devam etti. Otobüs şoförleri sendikasının başkanı ve grevin öncüsü Mansur Osaloo ’nun tutuklanması, rejimin sendikal harekete yönelik sert tavrının somut örneği oldu. Khodro’daki grevler ve öğretmenlerin kitlesel iş bırakmaları da bu dönemde dikkat çekti. İşçiler, sadece ücret artışı değil özgürlük de talep etti. Ahmedinejad döneminde taşeron sistemi yaygınlaşarak işçiler güvencesizleştirildi.

    2008 ve 2017’de Haft Tepe Şeker Kamışı Fabrikası işçilerinin özelleştirme ve yolsuzluk karşıtı grevleri tüm ülkeye yayıldı. Anayasa bağımsız sendikaları tanımamasına rağmen, Haft Tepe grevleri zaferle sonuçlandı. Çelik işçilerinin, şoförlerin ve sağlık emekçilerinin protestoları ise şiddetle bastırıldı.

    2022 yılında tüm dünyaya ilham veren “Kadın, Yaşam, Özgürlük ” eylemleri sırasında sendikalar bu hareketi “Ekmek, İş, Özgürlük ” (Nân, Kâr, Âzâdî) talebinin devamı olarak sahiplendi. Özellikle kadın öğretmenlerin öncülük ettiği grevler ve Güney’deki petrokimya tesislerinde binlerce işçinin kadınlarla dayanışma eylemleri önemliydi. Kürt, Beluç ve Huzistanlı Arap işçiler kadınların özgürlük mücadelesine destek verdi. Bu hareket aynı zamanda güvencesiz işçilerin neo-liberal politikalara ve otoriterliğe karşı itirazını da temsil etti.

    2023 Şubat ayında sendikalar tarafından yayınlanan “Asgari Talepler Bildirgesi “, rejime karşı mücadelenin ekonomik haklarla sınırlı kalmadığını açıkça ortaya koydu. İfade özgürlüğü, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve eşitlik talepleri, işçi sınıfının demokrasi mücadelesindeki rolünü net şekilde yansıttı.

    2024 yılında kadın işçi önderi Şerife Muhammedi ’nin barışçıl sendikal eylemleri nedeniyle idam cezasına çarptırılması rejimin acımasız yüzünü bir kez daha gösterdi.

    İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarıyla bölgesel savaşın belirsizliği sürerken İran işçi sınıfı açıkça savaş karşıtı bir tutum benimsedi. Bağımsız sendikalar, 16 Haziran 2025 tarihinde yayımladıkları ortak bildiride, savaşın bedelini yine emekçilerin ödediği vurgulandı. Hem emperyalist politikalar hem de baskıcı rejim eleştirildi.

    İran işçi sınıfı, sürgünde, cezaevinde ya da fabrikaların sıcak ve tozlu atölyelerinde her şeye rağmen ayakta… Küçük karabalıklar gibi, Hürmüz Boğazı’ ndan dünyaya açılmayı bekliyorlar. İran’ın geleceğini zahmetkeşanlar, kolberler ve ameleler inşa edecek.

    İran’ın güneşli günlerini konuşacaksak onlarla konuşacağız.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    22 Aralık 2025

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    19 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ayşegül Sandıkçıoğlu

    Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

    Zeki Yaş

    Dekolonizasyon şart abiler*

    Ercan Jan Aktaş

    Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

    Yıldırım Kaya

    Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ayla Önder

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Metal işçileri MESS dayatmalarına karşı ayakta!

    25 Aralık 2025

    DİSK’in ‘Adalet’ yürüyüşü devam ediyor

    23 Aralık 2025

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025
    KADIN

    EŞİK’ten 11. Yargı Paketi uyarısı: Binlerce kadına yönelik şiddet faili erken tahliye edilecek

    25 Aralık 2025

    Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

    24 Aralık 2025

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.