Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    TELE1’e 5 gün ekran karartma cezası uygulandı

    31 Ağustos 2025

    İzmir’de katliam: 15 can zehirlenerek öldürüldü

    31 Ağustos 2025

    Kibar Leylek ve Flamingo doğaya salındı

    31 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      90’larda diziler eleştiriyordu, bugün haberler susuyor

      30 Ağustos 2025

      Körlükler ve akılsızlıklar ülkesinde kadın olmak

      30 Ağustos 2025

      İklim politikalarında engelli hakları perspektifi: Adaletin ölçütü

      29 Ağustos 2025

      Bağımsız yaşam: Merhametin değil, adaletin eseri

      24 Ağustos 2025

      Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

      22 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Irkçılığa dair

      31 Ağustos 2025

      Geç faşizme karşı bir anlamlandırma yöntemi önerisi: Konjonktürel analiz

      31 Ağustos 2025

      1970’lerin krizi: Sosyalist blok çözülürken Çin nasıl yükseldi?

      31 Ağustos 2025

      Trump’ın ‘güney’ cephesi: ABD donanması Venezuela kıyılarında

      30 Ağustos 2025

      Eril pervasızlık karşısında kadınların cesareti: Taciz ve ifşa

      30 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Cemil Aksu: Ekolojik mücadele demokratikleşme mücadelesinin bir boyutudur

      31 Ağustos 2025

      Ecehan Balta: “Kalıcı barış, ekolojik adalet olmadan mümkün değildir”

      31 Ağustos 2025

      Shleymun Elber Rhawi: “Süryani halkı barışa, özgürlüğe ve demokratik bir topluma en çok ihtiyaç duyan halklardan biridir.”

      31 Ağustos 2025

      Mahir Gürz: Süreç demokratik bir zemin ve muhtevadan uzak

      30 Ağustos 2025

      Mert Büyükkarabacak: Ekmek kavgasını onurlu barış mücadelesiyle birleştirmeliyiz

      29 Ağustos 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Hiçbir Biber Gazı Umutsuzluğun Gözyaşları Kadar Acı Veremez

    Hiçbir Biber Gazı Umutsuzluğun Gözyaşları Kadar Acı Veremez

    D. ŞENER YILDIRIM Aykırı.org için yazdı: Bir zamanlar ‘çalışırsan başarırsın’ denirdi. Şimdi ise ne kadar çalışırsan çalış, torpilin yoksa, ekonomik durumun yeterli değilse, sisteme ayak uyduramıyorsan kaybediyorsun. Kendi emeğinle hayatta kalmak, nefes almak kadar zorlaştı. İşte bu yüzden sokaktalar. İşte bu yüzden protesto ediyorlar. Hak ettikleri bir yaşamı talep etmek için. Onların sesi kesildiğinde hepimizin sustuğunu unutmamak gerek.
    D. Şener Yıldırım27 Mart 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Sokaklar yine kalabalık, yine haykırışlarla dolu. Gençlerin sesleri haksızlığa karşı yükselirken, burunlarımızı yakan biber gazından çok, kalplerimizi dağlayan bir gerçek var: Umutsuzluk. Hiçbir biber gazı, umutlarını kaybetmiş bir gencin döktüğü gözyaşı kadar acı veremez. Çünkü biber gazı bir anlık yakar, ama umutsuzluk bir ömür boyu sürer.

    Bu ülkede sokağa çıkmanın bedeli ağır.

    Bunu en iyi, geleceğinden çalınan gençler biliyor. Her yeni mezun, çantasındaki diplomanın sadece bir kağıt parçası olduğunu fark ettiğinde, her yeni iş arayan, emeğinin yok sayıldığını anladığında, her yeni seçmen, oyunun hiçbir şeyi değiştirmediğini gördüğünde umut biraz daha eriyor. Bugün birçok gencin yegane hayali, bu topraklardan gitmek. Burada kalarak var olamayacağını, emeğinin karşılığını alamayacağını, hayallerinin duvarlara çarpacağını bilerek yaşıyorlar.

    Ancak artık umutsuzluk sessiz kalmıyor.

    İnsanlar, hakları için sokaklara dökülüyor. Son olarak Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, toplumda büyük bir öfke dalgası yarattı. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanının cezalandırılması, demokrasiye yönelik ağır bir darbe olarak görüldü. İnsanlar meydanları doldurdu, adalet talep etti, susmamaya yemin etti. Polis barikatları kuruldu, biber gazı sıkıldı, ama öfke dinmedi. Çünkü mesele artık yalnızca bir siyasi figür değildi; mesele halkın iradesinin hiçe sayılması, adaletin ayaklar altına alınmasıydı.

    Her Nesil Daha İyi Bir Hayat Yaşadı, Şimdikiler Hariç

    Bundan önceki her nesil, anne babasından daha iyi şartlarda yaşamayı başardı. Kendi çocuklarını daha iyi bir geleceğe taşımak için çalıştı. Ancak bugünkü gerçeklik bambaşka. Şu anki kuşak, anne babasından daha kötü şartlarda yaşıyor. Ekonomik kriz, adaletsizlik, hak gaspı, sosyal çöküntü ve baskı ortamı, gençliği soluksuz bırakıyor. Ne sokakta güven içinde dolaşabiliyorlar, ne ev sahibi olabiliyorlar, ne güvenli bir işe sahip olabiliyorlar, ne de özgürce yaşayabiliyorlar.

    İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nde küçük bir öğrenci grubunun başlattığı protestolar bir isyan dalgasına dönerek her geçen gün biraz daha büyüyor. Gençler artık sadece irade gaspına ve ekonomik sıkıntılara değil, akademik özgürlüklerin yok edilmesine de karşı duruyor. Rektör atamalarındaki kayırmacılık, bilimsel özerkliğin hiçe sayılması, kampüslerdeki baskı ortamı üniversiteleri ayakta kalmaya çalışan birer direniş alanına çevirdi. Son protestolar ve boykotlarla gençler, seslerini daha güçlü duyurmaya çalışıyor. Derslere girmeyerek, amfileri terk ederek, meydanlarda birleşerek kendi geleceklerine sahip çıkmaya çalışıyorlar.

    Bir zamanlar ‘çalışırsan başarırsın’ denirdi. Şimdi ise ne kadar çalışırsan çalış, torpilin yoksa, ekonomik durumun yeterli değilse, sisteme ayak uyduramıyorsan kaybediyorsun. Kendi emeğinle hayatta kalmak, nefes almak kadar zorlaştı.

    İşte bu yüzden sokaktalar.

    İşte bu yüzden protesto ediyorlar.

    Hak ettikleri bir yaşamı talep etmek için.

    Duyulmazsa bağırarak, görülmezse duvarlara yazarak, susturulursa yeniden konuşarak. Çünkü her kuşak, kendisinden sonraki kuşak için mücadele etti. Ve bu dönemin gençliği de, en azından kendisinden sonrakilere daha iyi bir dünya bırakabilmek için direniyor.

    Onların sesi kesildiğinde hepimizin sustuğunu unutmamak gerek.


    (*) Başlıktaki bu söz ODTÜ’lü bir öğrenciye aittir

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Irkçılığa dair

    31 Ağustos 2025

    Geç faşizme karşı bir anlamlandırma yöntemi önerisi: Konjonktürel analiz

    31 Ağustos 2025

    1970’lerin krizi: Sosyalist blok çözülürken Çin nasıl yükseldi?

    31 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Murat Yıldırım

    90’larda diziler eleştiriyordu, bugün haberler susuyor

    Mine Söğüt

    Körlükler ve akılsızlıklar ülkesinde kadın olmak

    Elif Gamze Bozo

    İklim politikalarında engelli hakları perspektifi: Adaletin ölçütü

    Elif Gamze Bozo

    Bağımsız yaşam: Merhametin değil, adaletin eseri

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ohannes Kılıçdağı

    Irkçılığa dair

    Şebnem Oğuz

    Geç faşizme karşı bir anlamlandırma yöntemi önerisi: Konjonktürel analiz

    Ümit Akçay

    1970’lerin krizi: Sosyalist blok çözülürken Çin nasıl yükseldi?

    Kavel Alpaslan

    Trump’ın ‘güney’ cephesi: ABD donanması Venezuela kıyılarında

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DEM Parti’li Altın: Mevsimlik tarım işçisi kadınların güvencesizliği sona ermeli

    22 Ağustos 2025

    BM: Küresel ısınma 2,4 milyar işçiyi tehdit ediyor, hızlı önlem şart

    22 Ağustos 2025

    TÜMTİS: Platform Turizm 500 çalışanın maaşını ödemedi

    22 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.