Suruç’ta 34 sivilin öldürülmesinden bugüne 20 Temmuz- 20 Ağustos 2015 aralığında 16 polis, 2 korucu, 12 zorunlu asker, 23 astsubay-uzman çavuş, 34 gerilla ve 23 sivil öldürüldü. Toplamda 18 ilde 128 kişi hayatını kaybetti. TSK bombardımanında Zergele Köyü’nde 8 sivil yaşamını yitirdi.
Çözüm Süreci için 2013 Newroz’unda Öcalan’ın mektubunun Diyarbakır’da okunması önemli bir dönüm noktası olmakla birlikte; süreç kronolojik olarak 3 Ocak 2013 günü Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat’ın İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesiyle başladı denilebilir.
Bu resmi başlangıcın öncesi de var tabi; PKK liderlerinden Murat Karasu verdiği bir mülakatta Türkiye Devleti ile görüşmelerin 2008’de başladığını söylemişti. Oslo’da yapılan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı görüşmeler Ağustos 2009’da yapılmıştı.
Suruç Katliamı bitişin başlangıcı
Sürecin bitişi ise 20 Temmuz 2015 günü Suruç’ta yaşanan katliamla oldu. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla Suriye sınırında Suruç’tan Kobanê’ye gidecek gençler, 20 Temmuz günü saat 11.30 sıralarında Urfa’nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yapıyordu. Bu sırada patlayan bomba 32 kişinin ölümüne neden oldu; 76 kişi yaralandı, yaralılardan ikisi daha sonraki tarihlerde hayatını kaybetti.
Urfa’da iki polisin öldürülmesi
Ertesi gün Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli Feyyaz Yumuşak ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli Okan Açar ölü bulundu. Ceylanpınar Belediye Başkanı AKP’li Menderes Atilla, cinayetleri PKK’nin işlemiş olabileceğini ifade etti. Cinayetlerin PKK tarafından yapıldığına dair bir algı oluştu. 29 Temmuz günü KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Demhat Agit, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada bu saldırıyı üstlenmediklerini; bağımsız birimlerin yapmış olabileceğini söyledi
TSK Kandil’i bombaladı
Çözüm Süreci’nin tümüyle sonunu ilan eden 25 Temmuz günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) savaş uçakları Suriye’deki IŞİD hedeflerini ve Kuzey Irak’taki PKK kamplarını bombalaması oldu. Daha sonrasında Türkiye 1984’ten 2014’e kadar süren şiddet sarmalına yeniden girildi. Tabii nasıl Çözüm Süreci’nin resmen bitişinden öncesinde de barış ortamını bozlaya yönelik girişimler vardı. Bunlardan en ağırı HDP’nin seçim propaganda döneminde 13 Haziran günü Diyarbakır Mitingi’nde patlayan bombaydı.
“Evlere cenaze gelmiyor” söylemi
Çözüm Süreci boyunca AKP yetkililerin sürekli yinelediği “Evlere cenazeler gelmiyor” cümlesi hızla unutuldu. Çünkü sivil, polis, asker korucu, gerilla cenazeleri evlere gelmeye başladı.
İşte 20 Temmuz’dan bugüne bir ayda savaşta yitirdiğimiz canlar.
Siviller
Polis
Köy Korucusu
Astsubay – Uzman çavuş
Zorunlu Asker
Gerilla
(Bianet’ten alnımış, Siyasi Haber arşivinden eklemeler yapılmıştır. THİV raporundan da yararlanılmıştır. )