Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Şili’de devlet başkanlığı seçimini aşırı sağcı Kast kazandı

    15 Aralık 2025

    BİSAM: Açlık sınırı 27 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 94 bin TL’yi aştı

    15 Aralık 2025

    Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

    15 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025

      “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

      14 Aralık 2025

      Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

      13 Aralık 2025

      CHP: Dost mu, düşman mı?

      11 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » DEM Parti’den açıklama: “Çözüm” için 4 maddeye vurgu yapıldı

    DEM Parti’den açıklama: “Çözüm” için 4 maddeye vurgu yapıldı

    Parti Meclisi toplantısının ardından yeni sürece dair bir açıklama yapan DEM Parti, barış ve demokratik çözümün ana konuları olarak 4 maddeye işaret etti. Bunlar, ,"tecrit politikalarına son verilmesi, demokratik yeni bir toplumsal sözleşme, ortak vatanda eşit yaşam ve Türkiye’nin Ortadoğu’da savaş yerine diyalog ve barış politikalarını benimsemesi" olarak açıklandı.
    Siyasi Haber14 Şubat 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısıyla başlayan ve Öcalan’ın önümüzdeki günlerde yapması beklenen açıklamalarla devam eden sürece ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

    Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından hazırladıkları sonuç bildirgesini paylaşan DEM Parti, barış ve demokratik çözümün ana konuları olarak 4 maddeye işaret etti.

    Söz konusu 4 ana başlık,”tecrit politikalarına son verilmesi, demokratik yeni bir toplumsal sözleşme, ortak vatanda eşit yaşam ve Türkiye’nin Ortadoğu’da savaş yerine diyalog ve barış politikalarını benimsemesi” olarak açıklandı.

    Yazılı açıklamada, “İçinde bulunduğumuz kritik süreçte, barışın gerçek ve kalıcı olması için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirecek, halkların müzakere zeminini genişletecek ve barışı sadece siyasi aktörlerin değil, Türkiye halklarının ortak talebi haline getirmek için çalışacağız” ifadelerine yer verildi.

    DEM Parti’den yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

    “Parti Meclisimizi, sosyalizme olan sarsılmaz inancı, ezilen halkların özgürlüğü için verdiği mücadele ve Ortadoğu halklarının kaderlerini birbirine bağlama kararlılığıyla enternasyonalist dayanışmanın ve ortak mücadele ruhunun simgesi olan Bereket Kar şahsında, devrimci mücadelede yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımıza ithaf ediyoruz.

    12 Şubat 2025’te Ankara’da toplanan Parti Meclisimiz, Ortadoğu’da süregelen savaşlar, Suriye’deki gelişmeler, Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi, halklarımızın ve emekçilerin sorunları ve ortak geleceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunmuş; bu doğrultuda mücadele hattını netleştirerek yönelimlerini belirlemiştir. 

    “Barış içinde yaşama umudu dünyada tehdit altında”

    Dünyanın dört bir yanında savaş, yoksulluk ve adaletsizlik giderek derinleşirken, halkların barış içinde yaşama umudu her zamankinden daha büyük bir tehdit altındadır. Ortadoğu, emperyalist çıkarların, otoriter rejimlerin ve mezhepçi çatışmaların pençesinde bir savaş alanına çevrilmiştir.

    Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de Kürt halkının demokratik hakları bastırılmakta; halkların kendi kaderini tayin hakkı yok sayılmaktadır. Türkiye’deki iktidarın Kürt halkına yönelik saldırıları, sadece Kürt sorununun demokratik çözümünü değil, Türkiye’nin demokratikleşmesini de engelleyen bir çıkmaz yaratmaktadır.

    Kuzey ve Doğu Suriye halklarının demokratik yönetim talebi başta Türkiye’nin askeri operasyonları ve müdahaleci politikaları olmak üzere çeşitli emperyal ve bölgesel aktörler tarafından tehdit edilmektedir. Türkiye’nin Rojava’ya yönelik müdahaleleri sadece Kürt halkının değil, Arapların, Ermenilerin, Türkmenlerin, Çerkeslerin; Süryanilerin, Alevilerin, Êzidîlerin, Dürzilerin ve tüm bölge halklarının ve inançların demokratik iradesini hedef almaktadır.

    Suriye’de radikal cihadist grupların varlığı, İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırıları, Filistinlilerin yurtlarından zorla çıkarılması ve işgalin derinleşmesi, Gazze’yi insansızlaştırma girişimi halkların geleceğini belirsiz kılmakta, insanlık vicdanında derin yaralar açmaktadır.

    Savaşın kazananı yoktur; ancak halkların ortak mücadelesi ve dayanışması, barış ve özgürlüğün garantisidir. Tarih göstermiştir ki, barış talebi, mücadeleden vazgeçmek değil, mücadelenin daha güçlü ve yeni araçlarla, daha geniş bir toplumsal dayanışma ve örgütlenmeyle sürdürülmesidir.

    “Birlikte eşit yaşam ve yeni bir toplumsal sözleşme”

    Türkiye’de Kürt sorunu, yıllardır inkar ve imha çerçevesinde ele alınmış ve güvenlikçi politikalarla çözümsüz bırakılmıştır. Bu politikalara karşı Kürtlerin haklı talep ve direnişleri devletin zor aygıtlarıyla bastırılmak istenmiştir. Çözümsüzlük ve şiddet politikalarına karşı barışı savunanlar baskı altına alınmış, halkın iradesi kayyımlarla gasp edilmiş, demokratik çözüm yolları tıkanmıştır. Oysa çözüm inkâr, imha, askeri operasyonlar ve tecrit politikalarında değil, halkların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşayabileceği demokratik bir sistemde yatmaktadır.

    Tam da bu noktada Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği çözüm perspektifi, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve kalıcı barışın sağlanması açısından tarihsel bir fırsattır. Sayın Öcalan’ın daha önce yaptığı barış çağrıları, Türkiye halklarında büyük bir umut yaratmıştır. Bugünkü çözüm tezleri ve demokratikleşemeye yönelik çağrıları da halklarımızın ortak geleceği için kritik bir dönüm noktası olacaktır. Bu bağlamda, barış ve demokratik çözümün ana konuları şunlardır:

    Tecrit Politikalarına Son Verilmesi: Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, özgür çalışma koşullarının sağlanması, toplumun barış ve demokratikleşme sürecine dair gelişmeleri doğrudan öğrenmesi, onurlu bir barışın sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir.

    Demokratik Yeni Bir Toplumsal Sözleşme: Kürt halkının demokratik ve siyasi haklarının anayasal güvence altına alınması sağlanmalı; Türkiye’de demokratikleşmenin önünü açacak çoğulcu ve katılımcı kapsamlı bir inşa süreci başlatılmalıdır.

    Ortak Vatanda Eşit Yaşam: Türkiye’de yaşayan herkes, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak ortak bir geleceği birlikte inşa etme hakkına sahiptir. Kürtler, Türkler, Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Romanlar; Sünniler, Aleviler, Êzidîler, Hristiyanlar, Museviler ve diğer tüm halklar, inançlar ve kimlikler hiçbir ayrımcılığa uğramadan, anadilinde eğitim ve kültürel haklar başta olmak üzere tüm demokratik haklara sahip olmalıdır.

    Türkiye’nin Ortadoğu’da Savaş Yerine Diyalog ve Barış Politikalarını Benimsemesi: Bölgedeki tüm halklarla eşit ve barışçıl ilişkilere dayalı diplomasi geliştirilerek, başta Kürtler olmak üzere bölge halklarıyla ilişkiler savaş ve imha temelinde değil, demokratik müzakere çerçevesinde ele alınmalıdır.

    “Barış, adalet ve emek mücadelesi ayrılmazdır”

    Türkiye’de hukuksuzluk ve adaletsizlik sadece savaş politikalarıyla sınırlı değildir. İşçilerin ve emekçilerin hakları gasp edilmekte, kadınlar her gün erkek şiddetine maruz bırakılmakta, basın, haber alma, düşünce, ifade, örgütlenme özgürlüğüne müdahale edilmekte, seçme ve seçilme hakkı kayyımlarla gasp edilmekte, halkın iradesi siyasi hesaplarla şekillendirilen mahkeme kararlarıyla yok sayılmaktadır.

    Barış, adalet ve emek mücadelesi iç içedir. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve ezilen halkların talepleri birbirinden ayrılamaz. Özgürlük ve eşitlik için verilen mücadele, aynı zamanda halkların barış içinde yaşama hakkı için verilen mücadeledir.

    “Barış talebini toplumsallaştırmak ve güçlendirmek zorunludur”

    Söz konusu karanlık tabloya rağmen, barış ve adalet mücadelesi verenler direnmeye devam ediyor. İşçiler grevlerde haklarını savunuyor, kadınlar erkek şiddetine karşı sokakları terk etmiyor, halklar iradelerine sahip çıkıyor. Umut, bu ortak direnişin içinde filizleniyor.

    Bugün en acil görevimiz, savaş ve sömürü düzenine karşı halkların ortak sesini büyütmek, barışı, emeği ve adaleti savunan mücadeleleri birleştirmektir. Savaşın, baskının ve sömürünün olmadığı bir dünyayı ancak dayanışma içinde ortak mücadeleyle yan yana durarak inşa edebiliriz.

    Güvenmemiz gereken zemin, halklarımıza, mücadele pratiğimize ve toplumsal gücümüze dayanarak oluşturacağımız politik zemindir. Barış, sadece bir siyasi karar değil, halkın mücadelesiyle toplumsallaşan ve kök salan bir süreçtir. Barış, tüm toplumsal kesimleri; kadınları, emekçileri, gençleri, inanç gruplarını, ekoloji mücadelesi yürütenleri doğrudan ilgilendiren bir meseledir. Barış sürecini daraltmak, onu yalnızca belli bir kesimin meselesiymiş gibi göstermek, iktidarın bilinçli bir tercihidir. Bize düşen görev ise barışı toplumsal alanda ve demokratik zeminde derinleştirmektir.

    “DEM Parti tarihsel sorumluluğun bilincindedir”

    Partimiz diyalog, müzakere ve çözüm ilkesini esas alan bir partidir. Dün olduğu gibi bugün de halklarımızın barış içinde, eşit yurttaşlık temelinde, ortak bir yaşam inşa etmesini her zaman savunmuş, savunmaya devam edecektir.

    Barışın, diyaloğun ve demokratik çözümün teminatı DEM Partidir. Bugüne kadar 43 merkezde binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” ile üç büyük kentte gerçekleştirdiğimiz on binlerce kişinin dahil olduğu “Özgürlük İçin Barış” mitingleri halkların barış özlemini açığa çıkarmış ve demokratik çözüm arayışına olan inancı pekiştirmiştir. Halk toplantıları halklarımızın barışa inancının, özleminin ve isteğinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiştir.

    Tüm bunlardan hareketle, tarihsel olarak üstlendiğimiz misyon gereği, çatışma ve çözümsüzlük siyasetinin karşısında durarak barış talebinin toplumsallaşması ve halkların demokratik iradesinin güçlenmesi için daha fazla mücadele edeceğiz.

    İçinde bulunduğumuz kritik süreçte, barışın gerçek ve kalıcı olması için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirecek, halkların müzakere zeminini genişletecek ve barışı sadece siyasi aktörlerin değil, Türkiye halklarının ortak talebi haline getirmek için çalışacağız. 

    Baskıya karşı direnişi, savaşa karşı barışı, sömürüye karşı emeğin gücünü büyüteceğiz. Adil, demokratik ve onurlu bir barışı halklarımızın ortak iradesiyle mutlaka inşa edeceğiz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız!”

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü TBMM önünde

    14 Aralık 2025

    DEM Parti, “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” şiarıyla dört koldan Ankara’ya yürüyor

    12 Aralık 2025

    DEM Parti’nin “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü Batman’da başladı

    12 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Necla Akgökçe

    Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

    Mehmet Murat Yıldırım

    “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

    Tolga Güney

    Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

    Halit Elçi

    CHP: Dost mu, düşman mı?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

    Fehim Taştekin

    Stratejik illüzyon!

    Ümit Akçay

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    Özgür Müftüoğlu

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Yunanistan’da üretici köylü direnişi büyüyor: Havaalanları, limanlar, sınırlar ve otobanlar felç

    11 Aralık 2025

    İşçi kıyımına karşı Divriği’de “Büyük Madenci Yürüyüşü”

    10 Aralık 2025

    İzmir’de belediye işçileri sokakta: “Havuz sistemi kalksın, alacaklarımız ödensin”

    9 Aralık 2025
    KADIN

    İsviçre Parlamentosu’nun “kadın düşmanı” kararına karşı kadınlar parlamentoyu kuşattı

    10 Aralık 2025

    Serap Avcı meşru müdafaadan beraat etti

    10 Aralık 2025

    Brezilya’da On Binlerce Kadın Şiddete Karşı Sokakları Doldurdu

    9 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.