Nevin Yıldırım, 29 Ağustos 2012 tarihinde, kendisine silah zoruyla sistematik bir biçimde tecavüz eden Nurettin Gider’i öldürmüş ve başını bir çuvala koyarak ‘’ İşte namusuma uzananın kellesi, benim arkamdan konuşmayın!’’ diyerek köyün meydanına atmıştı.
“Unutmayalım ki Nevin hepimize bakmaya devam ediyor…”
Tecavüzcü Nurettin Gider’i öldürdüğünde 24 haftalık hamile olan Nevin, bebeğin karnında her kıpırdadığında tecavüzü ve tecavüzcüyü hatırlattığını söyleyerek, bebeği doğurmak istememiş fakat gittiği hastanede yasalar gereği, doğurmak zorunda bırakılmıştı. Yapılan DNA testi sonucunda bebeğin biyolojik babasının Nurettin Gider olduğu anlaşılmıştı. Nevin’in tecavüzü hatırlatması sebebiyle istemediği bebek, Isparta Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yurduna yerleştirilerek devlet koruması altına alınmış, dönemin başbakanının eşi Emine Erdoğan tarafından ismi konulmuştu.
Erkek şiddetine karşı kadınları korumayan ve yasaları etkin uygulamaktan imtina eden erkek-devlet yargısı, hayatta kalabilmek ve kendini korumak adına Nurettin Gider’i öldürmek zorunda kalan Nevin Yıldırım hakkında ‘’canavarca hislerle adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’’ istemiyle dava açtı. Yargılama süreci 4 Ekim 2013’de başladı. Dava sürecinde, Nevin’in maruz kaldığı sistematik tecavüz hiçbir zaman davanın gündemi olmadığı gibi 3 yıl sonra, 2015’de gerçekleşen karar davasında; kadınları öldüren, tecavüz eden erkeklere meşru müdafaa, haksız tahrik, iyi hal indirimlerini hukuksuzca uygulayan erkek-devlet yargısı, Nevin Yıldırım’a, erkeklere uygulanan ceza indirimlerini dahi uygulamayarak müebbet hapis cezası hükmü verdi.
Duruşmalara da katılanların yanı sıra feministler, dava öncesi ve sonrası mektup atma, cezaevi ziyaretleri, basın açıklamaları ve eylemler yoluyla da Nevin’le dayanıştılar. Kendini savunmak zorunda bırakılan, erkek şiddetine karşı direnen, öz savunma hakkını kullanıp hayatlarına sahip çıkan kadınların yalnız olmadığını ve erkek şiddetine karşı mücadelenin süreceğini ifade ettiler.
Ne Oldu?
Nurettin Gider, sistematik tecavüzünü sürdürebilmek adına Nevin’i tehdit etmiş ve bu tehditlerin yol açtığı bir takım söylentiler ortaya çıkmıştı. Tecavüzcünün arkadaşı olduğunu söyleyen tanıklar, köyün zengini ve ileri gelenlerinden olan Nurettin Gider’in böyle bir şey yapmayacağını öne sürerek, kulaktan dolma, hiçbir bilgiye dayalı anlamları olmayan beyanlarla, gönüllü ilişkisi vardı yönünde ifadeler verdiler. İlk duruşmada bu söylentilere dayalı iddialarla karşı karşıya bırakılan Nevin tüm iddiaları reddetti. Nevin Yıldırım’ın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti yönünde karar verildi ve duruşma ertelendi.
2014 yılında görülen duruşmada, işlenen suç esnasında Nevin Yıldırım’ın akli dengesinin yerinde olduğu ve herhangi bir zekâ geriliğinin olmadığı yönünde rapor verildi. Feministler, kadın hakları savunucuları, bu duruşmayı da yakından takip etti, eylemler düzenledi ve basın açıklamaları yaptılar.
12 Ocak 2015 yılında görülen duruşmada savcı, ilk iddianamede bulunan ‘’canavarca hisle’’ ibaresini çıkardı ve ‘’tasarlayarak adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet’’ istemiyle mütalaa verdi. 25 Mart 2015’te, 3 yıl sonra, Yalvaç’ta görülen duruşmada ise mahkeme Nevin Yıldırım’ı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Haklarını ve hayatlarını korumak üzere mücadele eden ve Nevin’le dayanışmak için karar duruşmasını izlemek isteyen, avukatların da içinde olduğu feministler, savcının talimatıyla duruşmaya alınmadılar. Orada bulunan kadınlar, polisler tarafından merdivenlerden aşağıya iteklendi ve darp edildiler.
Avukatların davayı Yargıtay’a taşımasıyla beraber açılan temyiz davası ise 14 Eylül 2017’de görüldü. Yargıtay yerel mahkemenin müebbet hapis cezasını bozmuştu ve temyiz incelemesi 23 Mart 2019’da gerçekleşmişti. Bu duruşmada da sonuç değişmemişti. Erkek-devlet yargısının, kadınları öldüren, tecavüz eden, şiddet uygulayan erkeklere bol kepçeden indirim uygularken bu davada Nevin’e hiçbir indirim uygulamaması dikkat çeken bir diğer nokta olmuştu.
17 Mayıs 2021’de Feminist Avukatlar sosyal medya hesaplarından açıklama yaptılar ve AYM’ye başvurduklarını ilan ettiler. Açıklama şöyleydi: ‘’Unutmayalım ki Nevin hepimize bakmaya devam ediyor… NevinYıldırım’ın tutuklanmasının üzerinden tam 8 yıl 8 ay 19 gün geçti. Dosyası 28.11.2019’dan beri Yargıtay Ceza Kurulu’nun önünde, ne zaman sıra geleceği belli değil. Başvurularımız sonuçsuz kalınca AYM’ye başvurduk. Yıldırım’ın hem çok uzun tutukluluğu nedeniyle hem de tecavüz beyanının hiç araştırılmaması, delillere değil köydeki dedikodu ve tahminlere karar verilmesi, etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edilmesi, adil yargılama hakkının ve İstanbul Sözleşmesi’nin ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ konusunda ortaya koyduğu çerçeveye rağmen Nevin Yıldırım’ın nasıl bir önyargıyla kuşatıldığını, maruz kaldığı erkek şiddetinin görülmediği, görünmezleştirildiği için acil tahliye istedik.’’
Nevin Yıldırım, erkek düzenine, erkek şiddetine boyun eğmeyerek, öz savunma hakkını kullandığı için cezalandırıldı.