Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve infaz sürelerini kısaltan 11. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemeler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle 6 Şubat depremlerinde binlerce insanın yaşamını yitirdiği yıkımlardan sorumlu sanıkların da paketten yararlanabileceği iddiaları büyük tepkiye yol açtı.
“Covid infaz düzenlemesi”nin kapsamının genişletilmesiyle yaklaşık 90 bin hükümlünün erken tahliyesinin önünün açılması, deprem davalarında yargılanan sanıkların da serbest kalabileceği endişesini beraberinde getirdi. Bu ihtimal, depremde yakınlarını kaybeden aileler başta olmak üzere geniş bir kesimin tepkisine neden oldu.
Tepkiler üzerine depremzedeler, Ankara’da TBMM’ye yakın Cemal Süreya Parkı’nda üç gün boyunca nöbet eylemi gerçekleştirdi. Aileler, deprem suçlarının aftan açık biçimde hariç tutulmasını talep ederek iktidara çağrıda bulundu.
Artan kamuoyu baskısının ardından AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, deprem suçlularının 11. Yargı Paketi kapsamına alınmayacağını açıkladı. Güler, 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalardan sorumlu olanların düzenlemeden yararlanamayacağını ve bu konuda özel bir düzenleme yapılacağını duyurdu.
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı ve kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen kanun teklifi, bu değişiklikle birlikte TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Deprem suçlarının kapsam dışı bırakılması, tepki gösteren aileler ve hukuk çevreleri tarafından “gecikmiş ama gerekli bir adım” olarak değerlendirildi.
