10 Ekim Katliamının 33’üncü ay anmasında konuşan 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakin Coşgun, 2 Ağustos’ta görülecek karar duruşmasına kitlesel katılım çağrısı yaptı. Coşgun, “Karar duruşmasından önceki son anmamız. Öfkemizin en yüksek , umudumuzun en büyük olduğu süreçteyiz” dedi.
10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler, 33’üncü ayında Ankara Garı önünde anıldı. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10 Ekim-Der) tarafından her ayın 10’uncu günü yapılan anmaya, yaşamını yitirenlerin yakınları, yaralılar, Suruç Aileleri İnisiyatifi, siyasi parti ve sendika temsilcileri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu katıldı.
Katliamın yaşandığı saat 10.04’te yapılan saygı duruşunun ardından 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakin Coşgun açıklama yaptı.
Coşgun, 10 Ekim Ankara Katliamının karar duruşmasının 31 Temmuz’da başlayacağını ve 3 gün süren duruşmanın kararının 2 Ağustos’ta verileceğini belirtti. Coşgun, “Biz artık bu süreci ve bu süreçteki haksızlıkları teşhir etmekten bu süreçteki bütün hukuksuzlukları dile getirmekten doğru derdimizi anlatıyoruz. Bu zamana kadar elbette ki çok şeyi listeledik. Yapılması gerekenleri söyledik. Talep ettik. Biz biliyoruz ki kendimiz söyleyip kendimiz dinlemiyoruz. Mutlaka sesimiz duyulacak. Uluslararası platformlar da dahil Ankara Katliamı yargılamasında karar aşamasına gelinen noktada bütün dünya bunu konuşacak. Bütün dünya bu katliamda verilen cezaları, yapılan haksızlıkları konuşacak. Çünkü biz bunu teşhir etmeye devam edeceğiz. Dosyamızdaki tutuklu sanıkları hepimiz biliyoruz. Kaç tane tutuklu sayısı var biliyoruz. Esas hakkındaki mütalaa geçen duruşmada söylendi. Ve bu mütalaadan anladığımız kadarıyla biz 2 Ağustos’ta verilecek kararı da şimdiden biliyoruz. Bu yüzden asıl failler yargılanmadıkça buradaki son kişi ölünceye kadar adalet mücadelemizi vereceğiz bu bilinsin” diye konuştu.
Duruşmaya kitlesel katılım çağrısı
Karar duruşmasına kitlesel katılım çağrısında bulunan Coşgun, “Bu bizim karar verilmeden önceki son anmamız. Duruşmadan önceki ve bin günden sonraki öfkelerimizin en yüksek olduğu belki de bu zamana kadarki çabalarımızın sonucunu almakla ilgili en büyük umuda geldiğimiz bir süreçteyiz. Son duruşmanın yaratacağı infialden duyulan korkuyla, mahkeme heyeti kendince aldığı bir önlem olarak duruşmayı Sincan Cezaevi Kampüsüne nakletmiştir. Ama bunun sonucu değiştirmeyeceğini göstermemiz lazım” dedi.
'24 insan öldü ne yas ilan edildi ne acılar paylaşıldı'
Ardından söz alan katliamın mağdurlarından Nazım Karakurt da, 24 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan tren faciasına ilişkin konuştu. Karakurut, “Bu işin fıtratında var diyen insanlar bu ülkede katliamları, iş cinayetlerini meşrulaştırıyor. Bu ülkenin eski cumhurbaşkanı şimdiki başkanı bir Arap şeyhinin ölmesiyle birlikte bu ülkede 3 günlük yas ilan edebiliyor. Bu nasıl bir vicdansızlık. 24 insan yaşamını yitirmiş! Bırakın yasını, acılarını bile paylaşmaktan imtina ediyor. Bu asla kabul edilemez. Ankara’da bir katliam yaşandı. Dağların çocuklarıyla denizlerin çocukları bir birini öldürmesin diye Türkiye’nin her yerinden on binlerce insan Ankara’ya geldi. Katliamcılara yardım ve yataklık yapanları biz biliyoruz. Katliamcılara yardım ve yataklık yapanlar o dönemin İçişleri Bakanıdır, Ankara Valisinin ta kendisidir, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürünün ta kendisidir” ifadelerine yer verdi.
Kerestecioğlu: Mücadele devam edecek, anıt yapılacak
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da adalet mücadelelerinin devam edeceğini söyleyerek, “Muhalif olan kim varsa terörist diyen bir iktidar yapısıyla karşı karşıyayız. Şimdi de aynı yürütmeyi devam ettireceklerini dün gece itibariyle göstermiş oldular. Yine savaş politikası, yine rant politikası. İktidarlar geçicidir. Ama mücadelenin kalıcı olduğunu gördük. İşte kaybettiğimiz bu arkadaşlarımız da hafızalarımızdan silinmeyecek olanlardan. Onlar kalbimizin anıtında ve asla unutulmayacak. Tabiî ki mücadele devam edecek, tabiî ki o anıt yapılacak ve sorumlular yargılanacak” dedi.
(MA)