Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri, yıllardır atıl bırakılan Çukursaray binasının müze yapılmasına karşı çıkarak kampüste eylem düzenledi. Mimarlık Fakültesi önünde toplanan öğrenciler, “Çukursaray Yıldız’ındır, Yıldız bizimdir” sloganlarıyla tarihi yapının yeniden üniversitenin kullanımına verilmesini talep etti.
Öğrenciler, yıllardır restorasyon bahanesiyle kapalı tutulan Çukursaray binasının Milli Saraylar Başkanlığı tarafından müze yapılacağının duyurulması üzerine harekete geçti. Üniversitenin Beşiktaş’taki Yıldız Kampüsü içinde yer alan ve uzun süre eğitim alanı olarak kullanılan bina, 2015’ten beri öğrencilere kapalı durumda.
Basın açıklamasında söz alan öğrenciler, “Yaşam alanlarımız birer birer elimizden alınıyor. Üniversitelerdeki her kararda öğrencinin söz hakkı yok sayılıyor” diyerek hem üniversite yönetimini hem de Çukursaray kararının arkasındaki siyasi iradeyi eleştirdi. Açıklamada, binanın geçmişte YTÜ’ye eğitim amacıyla bağışlandığı hatırlatıldı.
Tarihi bina müze oluyor, öğrenciler tepkili
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar Başkanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamada, Çukursaray binasının Yıldız Sarayı kompleksi içerisinde müze işleviyle yeniden açılacağı belirtilmişti. Bu açıklama, Yıldız Kampüsü’ndeki Mimarlık Fakültesi başta olmak üzere birçok birimde tepkiyle karşılandı.
Eylem sırasında yapılan açıklamada öğrenciler, Çukursaray’ın geçmişte kolektif bir hafıza mekanı olduğuna vurgu yaparak, “Soğuk sınıflarda, kapasitesi yetersiz amfilerde eğitim görmeye çalışırken, elimizdeki alanların bir bir alınmasına sessiz kalmayacağız” dedi.
“Çukursaray’ı alacağız, geri vereceğiz”
Öğrenciler adına yapılan açıklamada, “Çukursaray, 1937 yılında eğitim amaçlı olarak YTÜ’ye devredilmişti. Bugünse müze yapılmak isteniyor. Bizler bu dönüşümün eğitimden, bilimden, öğrenciden yana olmadığını biliyoruz. Bu binanın yeniden üniversitenin bir parçası haline gelmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi.
Açıklamada ayrıca, Çukursaray’ın 2015 yılında öğrencilerin erişimine kapatılmasıyla birlikte birçok hak gaspının başladığına dikkat çekildi. O dönem yapılan eylemlere rağmen sürecin şeffaf yürütülmediği, verilen sözlerin tutulmadığı ifade edildi.
Öğrenciler, üniversite yönetimlerinin atanmış yapısından duydukları rahatsızlığı da dile getirerek, demokratik üniversite taleplerini yineledi. “Kampüsler rant alanı değil, bilimsel üretimin ve özgür düşüncenin yuvasıdır” diyen öğrenciler, eğitim mekanlarının müze ya da saray eklerine dönüştürülmesine karşı olduklarını belirtti.
Eğitim değil, rant projeleri
Açıklamanın devamında, eğitim alanlarının sistematik şekilde daraltıldığı, kaynakların bilim yerine savaş sanayisine aktarıldığı eleştirileri de yer aldı. “Laboratuvar yetersizlikleri nedeniyle derslere giremiyoruz, tavanı çöken kütüphanelerle karşı karşıyayız. Buna rağmen iktidarın önceliği eğitim değil, rant” sözleriyle tepkilerini dile getiren öğrenciler, “Geleceğimizi savunuyoruz” dedi.