İstanbul’un simgesi şehir hatları vapurlarıyla özdeşleşen, ‘Burhan Pazarlama’ ismiyle anılan Burhan Demirci hayatını kaybetti. Yarım asır öncenin Alibabası’sı, Amazon’u ‘Burhan Pazarlama’dan hafızalarda “Dağların ardından, çekik gözlülerin diyarından Burhan Pazarlama” sözleri kaldı.
SiyasiHaber
İstanbul’un şehir hatları vapurları ile özdeşleşmiş seyyar satıcısı ‘Burhan Pazarlama’ adıyla anılan Burhan Demircan hayatını kaybetti. İstanbul’da neredeyse tanımayanı olmayan ‘Burhan Pazarlama’nın ürünlerini pazarlarken kullandığı şu sözler her tanıyanının kulağında hala çınlıyordur:
Yarım asır öncenin Alibaba’sı, Amazon’u
“Burhan Pazarlama”, için bir pazarlama dehası demek yanlış olmaz… O bugünün Amazon, Alibaba gibi, kapitalizmin yeni dönem satış ve pazarlama platformlarının yöntem ve tekniklerini neredeyse yarım asır önce hayata geçirmiş bir isim. Bu kanıya nereden vardık… Bakın 1978 yılında TRT’de yayınlanan bir röportajında ‘Burhan Pazarlama’ şunları söylüyor:
“Büyük mağazaların biliyorsun ki büyük kiraları var. Bunun yanında bunların tezgahtarları… Örneğin bir büyük mağazaya girdiğin zaman biliyorsunuz klima cihazları var, soğuk, sıcak hava tertibatlı. İçeri girdiğinizde üç dört tane tezgahtar güzel hanımefendi sizinle alakadar olur. Dışarı çıktığınızda anlıyorsunuz muz gibi soyulmuşsunuz ama iş işten geçiyor.
Benim biliyorsunuz 50 milyonluk gemide satış yapıyorum bir defa. Benim gemim Beyoğlu’nun en lüks mağazalarından daha iyi oluyor. Ve kirada vermiyorum. Vergiden de muafım. Aldığım malı satarken sadece bunun faturasını ödemiş oluyorum.
Özellikle bizler manavdan daha iyi mal alacağımızı, örneğin işportadaki arabayla giden bir tezgahtarı önemsemiyoruz. Buradan aldığımız malla oradaki arasındaki farkı düşünüyoruz. Aslında ben buna inanmıyorum. Arabada satılan mal daha iyi ve daha uygun oluyor. Örneğin her yerde topluluktan alışveriş yapmak daha iyidir diyorum. Lüks mağazalara aldanmak yersiz.”
Ölümü sosyal medyanın da gündemi oldu
Burhan Demircan’ın hayatını kaybetmesi sonrası sosyal medya platformu Twitter’da ‘Burhan Pazarlama’ hastagi altında birçok mesaj paylaşıldı. Paylaşımda bulunanların kimi üzüntüsünü ifade etti, kimisi ‘Burhan Pazarlama’yla ilgili bir anısını paylaştı.
Burhan Demircan'ın cenazesi bugün (14 Mart Cumartesi) ikindi namazını müteakip Ataşehir Örnek Mahallesi Merkez camiinden kaldırılacaktır.
Satış yapmaya 7 yaşında başladı
'Burhan Pazarlama’ lakabıyla tanınan Burhan Demircan, 1978'de TRT’nin kendisiyle yaptığı röportajda şunları söylüyordu:
“Şehir hatları vapurlarında satış yapmaya 7 yaşımda başladım. Karakedi gazetesi satarak. Bu bir aile dramıdır zaten. Babamın eve bakmayışı nedeniyle gazete satarak hayatımı kazanmaya başladım. Bir araya Almanya’da dahi satıcılık yaptım. ‘Meine damen und herreni bitte gucken’ diyerek, ‘drei mark, drei mark’ diye yüzük sattım Almanya’da. Sabo fabrikasının önünde, baronun önünde satıcılık yaptım.”
“Kendimi yolculardan biri olarak görüyorum”
“Ben yolculardan birisi olarak kabul ediyorum kendimi, çünkü halk bana alıştı. Hatta küçüklüğümden beri bazıları der ki: ‘Seni biz kısa pantolonlu zamanından beri tanıyoruz.” Bu nedenle benden tedirgin olmuyorlar, alışıklar. Hatta bir malı alırken dahi güvenerek alabiliyorlar. Çünkü yarın yine burada göreceklerinden eminler.
Satılıcılık yapmak yasak ama bunun cezası, gayrimeşru bir yolu yok. 25 lira ya da 0 lira cezası var. Bu cezayı ödedikten sonra satış yine serbesttir.”
“Lüks mağazalara aldanmak yersiz”
“Büyük mağazaların biliyorsun ki büyük kiraları var. Bunun yanında bunların tezgahtarları… Örneğin bir büyük mağazaya girdiğin zaman biliyorsunuz klima cihazları var, soğuk, sıcak hava tertibatlı. İçeri girdiğinizde üç dört tane tezgahtar güzel hanımefendi sizinle alakadar olur. Dışarı çıktığınızda anlıyorsunuz muz gibi soyulmuşsunuz ama iş işten geçiyor.
Benim biliyorsunuz 50 milyonluk gemide satış yapıyorum bir defa. Benim gemim Beyoğlu’nun en lüks mağazalarından daha iyi oluyor. Ve kirada vermiyorum. Vergiden de muafım. Aldığım malı satarken sadece bunun faturasını ödemiş oluyorum.
Özellikle bizler manavdan daha iyi mal alacağımızı, örneğin işportadaki arabayla giden bir tezgahtarı önemsemiyoruz. Buradan aldığımız malla oradaki arasındaki farkı düşünüyoruz. Aslında ben buna inanmıyorum. Arabada satılan mal daha iyi ve daha uygun oluyor. Örneğin her yerde topluluktan alışveriş yapmak daha iyidir diyorum. Lüks mağazalara aldanmak yersiz.”
“İşportacılık ayıp değil”
“Kusura bakmayın sosyetenin cilalı salonlarında bir elimizde kadın, bir elimizde şampanya, ayağımızda mokasen, boynumuzda papyon, kravat dans etmeyip hayat idamesini belki gemide, sokakta herhangi bir yerde satış yaparak devam ettiriyorsak herhalde satış yapmak daha doğrusu işportacılık yapmak ayıp değildir.”
Pazarlamada hayranlık uyandıran ve ikna ideci sözler
TRT röportajında şehir hatları vapurunda satış yaparken görüntüleri yer verilen 'Burhan Pazarlama'nın satış yaparken kullandığı sözleri anlatan iki örnek de şöyle
– “Efenim, hanımefendiler, beyefendiler. En güzel günlerin canı gönülden sizlerin olmasını dilerken efendim. Bakın şu elimde görmüş olduğunuz kalem Stella dolma kalem. Gümrükten çıkış 1 milyon 7 bin adet, alış 39.25, satıl 35 liradır. Ama nasıl oluyor. Lütfen dikkat buyurun efenim. Şu gördüğünüz kalemin ana gövdeyi sağdan sola doğru çevirin açılır. Bastırın butona, koyun mürekkep okkasını, piston geri çekilirken hazne mürekkep alır. Uç, 8 mikron kaplama, senelerce kullan kararmaz, paslanmaz. Damak, gizli damak, bir damla mürekkep akıtmaz.”
– “Yalnız 35 lira verdiniz. Kalemi cebinize koyup gitmek yok. Bunun yanında bir adet keçeli, ispirtolu ‘flomaster’ diye tabir edilen bu kalemden para alınmıyor. Hatta bunun yanında ayrıyeten şöyle tükenmez kalem ve kırtasiyeciler 27 buçuk lira fiyat koymuşlar. Bu kalem de ücretsiz. Böylece çağdaş yaşamın modern gereği üçlü kalem topunun tamamını 35 liraya satıyorum efendim.”