SYKP Avrupa örgütü, yürüttükleri kampanya kapsamında bir dizi başlık üzerinden paneller, söyleşiler ve etkinlikler düzenleyerek “Nasıl bir sosyalizm?” sorusuna cevaplar arıyor. SYKP İsviçre,
“Afet patriyarkası ve kadın emeği”, “Heteroseksizm ve ezberlerimiz” başlıkları ile panel gerçekleştirdi. Panelde, kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı insanlığa yeniden umut olabilecek bir sosyalizmin ancak patriyarka ve heteroseksizmle arasına net mesafe koyarak mümkün olabileceği vurgulandı.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Avrupa örgütü bir süre önce yaptığı bir açıklamayla çoklu bir krizi yaşayan kapitalizme karşı 2022 yılında sosyalizm alternatifini büyütmek ve aktüalize etmek için bir yoğunlaştırılmış çalışma içerisinde olacaklarını duyurmuştu. SYKP İsviçre “Kapitalizmde gelecek yok; yine, yeni, yeniden SOSYALİZM” mottosuyla yürüttükleri çalışmalar kapsamında 15-16 Ocak tarihlerinde İsvçre’nin Lozan ve Basel şehirlerinde paneller düzenledi.
Gaste Avrupa’nın haberine göre: Kapitalizmin ve patriyarkanın pandemiyi bir fırsata çevirerek, çoklu krizini aşmak için sürdürdüğü yeni sermaye birikim rejimine geçiş hamlelerine karşı mücadeleyi yükseltmeyi ve sosyalizm alternatifini yeniden güçlendirmeyi hedeflediğini duyuran SYKP Avrupa örgütü, kampanya kapsamında nasıl bir sosyalizm sorusuna da cevaplar arıyor.
Kampanya boyunca şu başlıklar üzerinden çeşitli panel, tartışma, söyleşi ve etkinlikler gerçekleştirilecek:
- -Digitalleşme – Yeni Sanayi Devrimi
- -Yeni Kamuculuk – Kamusal sağlık
- -Denetim- Gözetim Toplumu- Netizen
- -Ekolojik Yıkım ve yeni pandemiler
- -Ağ toplumu – Netizen – (Göçmenlik – Vatandaşlık – Yersizlik yurtsuzluk – Sürgün)
- -Afet Patriyarkası ve kadın emeği
- -Pandemide yeni çalışma rejimi ve örgütlenme
- -Heteroseksizm dışında yaşamak
- -Post-truth döneminde siyaset
- -Ev işlerinin değersizliği ve yaşamsallığı
- -Kentsel siyaset, müşterekler ve komünler
SYKP İsviçre’ye bağlı olarak çalışan SYKP St. Gallen örgütünün geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği “Ekolojik yıkım ve yeni pandemiler” panelini 15 Ocak’ta SYKP Lozan örgütünün “Afet Patriyarkası; kadının ücretli emeği ve görünmeyen/ev içi emeği“, 16 Ocak’ta ise SYKP Basel örgütünün “Heteroseksizm ve ezberlerimiz” panelleri gerçekleştirildi.
Afet patriyarkası ve kadın emeği
Feminist akademisyen Nevra Akdemir, UNIA sendikası göçmenler komisyonu koordinatörü Derya Dursun ve SYKP İsviçre Meclisi’nden Fahriye Usta’nın sunumları ve SYKP Lozan örgütünden Özlem Dursun’un moderasyonuyla gerçekleşen panelde kadınların ücretli ve ücretsiz (ev içi) emekleri, pandemi süreçlerinde kadınların emeklerin, bedenlerine yönelik artan erkek egemen saldırılar ve bütün bu süreçleri fırsata çevirmek isteyen kapitalist ve patriyarkal sömürü düzenekleri tartışıldı.
Bunun yanı sıra, kadınların da uğruna mücadele edeceği bir sosyalizmin ancak patriyarkaya karşı net duruşu olmasıyla mümkün olabileceğinin altı çizildi. Geçmiş sosyalizm deneyimlerinde olduğu gibi “olağanüstü durumlar” bahane edilerek kadınların patriyarkal toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üretecek bir sosyalizmin mümkün ve sürdürülebilir olmadığına dikkat çekildi.
Heteroseksizm ve ezberlerimiz
SYKP Basel örgütünün düzenlediği panelde ise trans LGBTİ+ aktivist Pınar Ege ve feminist akademisyen Nevra Akdemir sunumlar gerçekleştirdiler. Paneli SYKP Basel örgütünden Fahriye Usta yönetti.
Erkek egemenliğine dayalı toplumsal cinsiyet rejiminin bütün sınıflı toplumlar tarihi boyunca sömürü sistemine entegre biçimde varlığını sürdürdüğünü belirten konuşmacılar, özellikle kapitalizmle birlikte mevcut heteroseksist aile formunun ve ilişkinin “norm” haline getirildiğini belirttiler. Bu heteronormativ perspektifin gerisinde ise artı değer üretecek yeni nesillerin üretilmesi bakış açısının belirleyici olduğuna dikkat çekerek patriyarkanın ve heteronormativitenin karşılığı ödenmeyen emek paydasında buluştuğu vurgulandı.
Erkek egemen ve heteroseksist cinsiyet rejiminin bu alt yapı üzerinde kendini var edebilmek için erkek egemen aile, devlet, hukuk, eğitim gibi üst yapıları da belirlediğinin altı çizilerek tek tek erkeklerin de bu avantajı kendilerini güçlendirmek için ve hegemonyalarını sürdürmek için kullandıkları belirtildi.
Yeni sosyalizm geçmiş sosyalizm deneyimlerinden bu konuda da keskin bir kopuş yaşaması gerektiğinin altı çizilen panelde, kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı insanlığa yeniden umut olabilecek bir sosyalizmin ancak patriyarka ve heteroseksizmle arasına net mesafe koyarak mümkün olabileceği vurgulandı.