Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, ilk kez Münih Güvenlik Konferansı’na(MSC) katılarak Suriyeli Kürtler açısından uluslararası diplomaside önemli bir adım atacak. Kürt siyasetçi ve entelektüel Dr. Younes Behram, bölgeyi temsil edecek.
Behram konferansa dair “Bizim katılımımız, Kuzey ve Doğu Suriye’nin küresel güvenlik diyalogunun bir parçası olması açısından önemli bir adımdır. Bu, endişelerimizi dile getirmek ve tanınma talebimizi ileri taşımak için kritik bir fırsattır.” açıklaması yaptı.
Dr. Behram, 14 Şubat’ta Münih’te Avrupa Parlamentosu İrtibat Ofisi’nde düzenlenecek “Zeitenwende in Nahost: Lage und Perspektiven unter neuer US-Administration und neuer EU-Kommission” (Orta Doğu’da Dönüm Noktası: Yeni ABD Yönetimi ve Yeni AB Komisyonu Altında Durum ve Perspektifler) başlıklı yuvarlak masa toplantısına katılacak. Hanns-Seidel Vakfı ve Alman Doğu Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği oturumda, Orta Doğu’daki güvenlik durumu, özellikle Suriye’nin siyasi geleceği, İran’ın artan etkisi ve NATO ile AB’nin bölgeye yönelik stratejileri ele alınacak.
Irak Federe Kürdistan Bölgesi ise konferansta Başkan Neçirvan Barzani tarafından temsil edilecek.
Kürt heyetlerinin yanı sıra, konferansta Ukrayna’daki savaş, Sudan ve Gazze’deki çatışmalar ve ekonomik güvenlik gibi diğer büyük küresel güvenlik konuları da ele alınacak. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, askeri işbirliği ve güvenlik garantilerini görüşmek üzere Avrupa ve ABD yetkilileriyle temaslarda bulunacak.
MSC 2025’in, ocak ayında yeni bir ABD yönetiminin göreve başlaması, Brüksel’de yeni bir Avrupa yasama dönemine girilmesi ve konferanstan sadece bir hafta sonra Almanya’da parlamento seçimlerinin yapılacak olması gibi önemli değişimlerin yaşandığı döneme denk gelmesi dikkati çekiyor.
Bu yılki konferansta, Rusya-Ukrayna savaşı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna barış planı, Batı ile Çin arasındaki ilişkiler, Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki çatışmalar, Orta Doğu’daki durum, savunma harcamaları, iklim krizleri, enerji ve gıda güvenliği ile başta yapay zeka olmak üzere teknoloji konusunda düzenlemeler, siber güvenlik ve ekonominin masaya yatırılması bekleniyor.
Konferansın ayrıca Trump’ın yeni politikalarının ardından Avrupa’nın kendi askeri kapasitesini ne kadar geliştirmesi ve Avrupa’nın güvenliği için ABD’ye ne kadar güvenmesi gerektiği gibi sorular üzerinde uzun yıllar süren tartışmaları yeniden ivmelendirmesi öngörülüyor.
Konferansta, “Donald Trump yönetimindeki ABD nereye gidiyor? Transatlantik ortaklığa ve Ukrayna’ya verilen desteğe ne olacak?” gibi soruların cevapları da aranacak.
Siyaset, ekonomi, askeri, diplomasi ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturan konferansa, bu yıl 60’tan fazla hükümet ve devlet başkanı ile yaklaşık 100 dışişleri ve savunma bakanının katılması bekleniyor.
Aralarında küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 500’ün üzerinde davetli de konferansın katılımcıları arasında yer alıyor.
Münih Güvenlik Konferansı üzerine
Münih’te ilk defa 1963’te “Uluslararası Askeri Bilimler Buluşması” adıyla düzenlenen konferans, o dönemde daha çok Almanya, ABD ve NATO üyelerinden katılım olduğu için “Transatlantik Aile Buluşması” olarak adlandırılıyordu.
1994’ten sonra “Güvenlik Politikaları İçin Münih Konferansı” adıyla yapılan buluşma, 2008’de “Münih Güvenlik Konferansı” ismini aldı. İlk yıllarda 60 katılımcı ile sınırlı tutulan konferans, 1999’dan sonra Avrupa’nın doğusundaki ülkelerden Hindistan, Japonya ve Çin’den katılımcılara da açıldı.
Konferans, 1991’de Körfez Savaşı ve 1997’de konferansın başkanlığındaki değişim hariç her yıl düzenli olarak gerçekleştirildi.