Geçtiğimiz günlerde stratejik M5 Karayolu’nda bütünüyle kontrolü sağlayan Suriye Ordusu, Tayyip Erdoğan’ın tehditlerine rağmen şimdi de Hama’nın kuzeyindeki Han Şeyhun’dan başlattığı operasyonla M4 Karayolu’na doğru hızla ilerliyor. Suriye Ordusu son iki gün içinde 30’dan fazla köy ve kasabada kontrolü ele geçirdi.
SiyasiHaber
Suriye’nin M5 Karayolu’nun kontrol etmesinin ardından Tayyip Erdoğan Suriye Ordusu’nun M5 Karayolu’nun doğusuna çekilmesini için Şubat ayının sonuna kadar süre vermiş, aksi takdirde Türkiye’nin operasyon gerçekleştirerek Suriye Ordusu’nu bu bölgeden çıkaracağını söylemişti. Erdoğan’ın bu açıklamalarına rağmen Suriye Ordusu M5 Karayolu’nun 8-10 kilometre batısına kadar ilerleyişini sürdürmüştü. Bu gelişmeler üzerine Putin ile Erdoğan arasında gerçekleşen telefon diplomasisinden Türkiye bir sonuç alamamış, Rusya ısrarla Türkiye’nin 2018 yılı Eylül ayında Soçi’de imzalanan İdlib Mutabakat Zaptı’ndaki yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmişti.
İdlib Mutabakat Zaptı
Türkiye ile Rusya arasında gerilime yol açan İdlib sorununun çözümü için Eylül 2018’de Soçi’de yapılan zirvede 10 maddelik İdlib Mutabakat Zaptı imzalanmıştı. İdlib Mutabakat Zaptı’na göre, 15-20 kilometre genişliğinde oluşturulacak silahsızlandırma bölgelerinden “tüm radikal terörist gruplar” ağır silahlarıyla birlikte çıkarılacak ve M4-M5 otoyolunun güvenliği yıl sonuna kadar (2018 yılı sonuna kadar) sağlanarak trafiğe açılacaktı. Mutabakat Zaptı’nda, silahsızlandırma bölgesindeki denetimlerin, Rus ve Türk askerleri tarafından ve insansız hava araçlarıyla da havadan yapılacağı belirtiyordu.
Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmedi
İdlib Mutabakat Zaptı, İdlib’de konuşlanmış cihatçıların sorumluluğunu Türkiye’ye yüklüyordu. Bunun farkında olan Türkiye zaman kazanarak fırsatları değerlendirme yoluna gitti. Üstlendiği yükümlülüğün karşılığı olarak da Rusya’dan Afrin’e operasyon izni kopardı. Rusya’nın desteği olsa da Suriye Ordusu’nun savaş kapasitesi bir çok bölgede operasyon yapmaya imkan vermediği için, Suriye Rusya’nın da onayıyla İdlib sorununun çözümünü geleceğe erteledi. O tarihlerde oluşturulmuş olan dört silahsızlandırma bölgesinden üçünde ise Suriye Ordusu adım adım kontrolü sağladı ve bu bölgelerdeki cihatçıların büyük bir kısmı İdlib’e transfer edildi. Transferlerle İdlib’deki cihatçı sayısı yaklaşık 100 bine ulaştı. Sıra İdlib sorununun çözümüne geldiğinde ise Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği ortaya çıktığı gibi, İdlib’de cihatçıların sayısı 100 bine ulaşmış, Türkiye’nin yükümlülükleri bu nedenle daha da artmıştı.
Mutabakat Zaptı’nın imzalanmasından iki yıl sonra İdlib’de silahsızlandırılma bölgesi oluşturulamadığı gibi, 2018 yılının sonuna kadar silahsızlandırılma bölgesinin gereği olarak ulaşıma açılacağında anlaşılan M4-M5 karayolunun önemli bir kısmı hala cihatçıların kontrolü altında bulunuyordu.
Rusya’nın onayıyla Suriye Ordusu’nun ilerleyişi başlıyor
Sabır taşan Rusya’nın onayıyla Suriye Ordusu ilerleyişine başladı ve iki ay süren bir operasyonun sonucunda Hama’nın kuzeyindeki geniş bir alan cihatçılardan temizlendi. Bu operasyon sonucunda Türkiye’nin iki askeri gözlem noktası kuşatma altında kaldı. Türkiye ile Suriye’nin savaşın eşiğine gelmesi nedeniyle Rusya’nın devreye girmesiyle Suriye Ordusu’nun ilerleyişi bir müddet durdu.
Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemeye devam etmesi üzerine Suriye Ordusu geçen yılın Aralık ayının sonunda tekrar operasyona başladı. 1,5 ay süren bu operasyonun neticesinde Suriye Ordusu Hama’nın kuzeyinden Tel Fırat’a kadar uzanan 120 kilometre uzunluğunda, ortalama 20 kilometre genişliğindeki bölgeyi de cihatçılardan temizledi. Bu operasyon esnasında da Türkiye’nin yedi askeri gözlem noktası daha kuşatıldı, 12 asker ölürken onlarca asker yaralandı. Türkiye’nin “misliyle karşılık verdik” şeklindeki açıklamaları ise Rusya ve Suriye tarafından net bir biçimde yalanlandı.