Suriye’de, Esad rejiminin Aralık 2024’te devrilmesinin ardından Heyet Tahrir Şam (HTŞ) eliyle kurulan geçici hükümet, Türkiye’den yapılan ithalatı derinden etkileyen bir düzenlemeye gitti. Yeni yönetim, 11 Ocak’tan itibaren ülkenin tüm sınır kapılarında uygulanan gümrük tarifelerinin birleştirilmesi kararı aldı.
Alınan bu karar doğrultusunda da Türkiye’den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergisi yüzde 60 oranında arttırıldı.
Ticaret Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, yeni Suriye yönetimi ile gümrük vergilerinin belirli ürünler için yeniden değerlendirilmesinin kararlaştırıldığını duyurdu.
Bu konuda herhangi bir değişiklik olup olmayacağı merakla beklenirken, yükseltilen vergi oranları, Suriye ile yapılan ticaretin rotasının değişmesine yol açtı. Türkiye’de yüklenen TIR’lar, yüksek vergilerden kaçmak için Habur Sınır Kapısından Irak’a geçip, buradan da Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde bulunan alanlardan Suriye’ye gitmeye başladı.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Suriye ile ticaretin rotasında ortaya çıkan bu yeni durumu İlke TV’ye değerlendirdi.
‘Vergi artışı Türkiye’nin ihracatını etkiliyor’
Suriye’de yaşanan iktidar değişiminin ardından yeni yönetimin ülkeye yeni bir vergilendirme sistemi getirdiğini dile getiren Kaya, baktıklarında bu sistemin diğer Arap ülkelerinde uygulanan vergilendirme sistemiyle uyumlu olduğunu belirtti.
Kaya, bunu şu sözlerle açıkladı:
“Nedir bu? Arap ülkelerinin kendi aralarındaki ticarette vergiyi minimum seviye çekip, üçüncü ülkeler diye ifade edilen, işte Türkiye gibi ülkelerden alınan ürünlere ise neredeyse yüzde 60’a yakın bir vergi uygulaması getirildi. Doğrusu ticarette bu tür davranışların değişmediğini tarih bize hep gösterdi. Bugün de aynı şekilde yüzde 60’lık bir vergi artışına gidilmesi, Suriye’deki savaştan en çok etkilenen ve en önemli partner olması gerekirken Türkiye’nin ihracatını etkiliyor.”
TIR başına 60 bin dolar!
İhraç edilen ürüne göre vergi oranları değişmekle birlikte ayrıca TIR başına alınan vergi uygulamaları olduğunu belirten Kaya, Suriye yönetiminin kontrolündeki sınır kapılarından 60 bin dolar, SDG’nin kontrolündeki kapılardan ise 10 bin dolar civarında bir vergi alındığını ifade etti. Kaya, aradaki farka dikkat çekerek, “Bu ister istemez Türkiye’deki ihracatçıları daha çok Irak üzerinden Suriye’ye gitme gibi, geçmişte savaş ve çatışma dönemlerinde kullanılan rotanın yeniden kullanılmasına götürdü. Bu rota şimdi normal hale döndü” dedi.
Irak’la ticaretin düşmesini hatırlattı
Yeni Suriye yönetimi ile siyasi olarak yakın ilişki içerisinde olunmasına rağmen ticarette ortaya çıkan bu durum üzerinden Türkiye’nin Ortadoğu’daki dostluklarını doğru oluşturması gerektiğini vurgulayan Kaya, aynı şeyle Irak’ta karşılaştıklarını hatırlattı.
DTSO Başkanı, “Irak’ta referandum (2017-bağımsızlık referandumu) öncesinde Kürt Bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmalarla hemen hemen her ürünü satıyorduk. 2014’te 14 milyar dolar civarında bir ihracatımız vardı. Fakat referandum sonrası sınır kapıları ve vergilendirme tamamen merkezi hükümetin kontrolüne geçti. Bu noktadan sonra İran destekli merkezi hükümet, Türkiye’den ithal edilen ürünlere özel vergiler getirdi ve biz o dönemki ihracat rakamını ancak 2022 yılında yeniden yakalayabildik” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, partnerlerini doğru belirlemeli’
Arap ülkelerinin birbirleriyle ne kadar savaşırlarsa savaşsınlar yine de kendi aralarında düşük bir vergi sistemi uyguladıklarını söyleyen Kaya, şunları ekledi:
“Bu da aralarındaki ticaretin güçlenmesine neden oluyor? Türkiye’nin de burada partnerlerini doğru belirlemesi lazım. Yani Irak’taki Kürtlerle yaşanan sorunlardan dolayı bu yapılmamış olsaydı, bugün Irak’taki sınır kapısı Kürtlerin kontrolünde olmuş olsaydı, Irak ile ihracatımız 30-35 milyar dolarları aşmış olacaktı. Şimdi aynı işte Suriye için geçerli. Suriye’de, SDG’nin kontrolündeki bölgeye geçişte Türkiye’den ve diğer yerlerden gelen ürüne aynı vergi uygulanıyor.Ama Arap bölgesine geçişte, Türkiye’den gelen ürüne, diğer Arap ülkelerinden gelen ürünlere göre daha fazla vergi uygulaması yapılıyor. Burada Türkiye’nin politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.”
‘Komşuların iç işlerine müdahaleden kaçınılmalı!’
Türkiye’nin en önemli ticaret partnerlerinin güney komşuları olduğunu söyleyen Kaya, “Bakın, komşusuna mal satamayan bir ülkenin dünyaya mal satma şansı o kadar gelişmez. Onun için bizim ilişkileri doğru oturtarak öncelikle güney komşularımız başta olmak üzere tüm komşularımızla ihracatı artırmamız lazım. Bunun da yöntemi ilişkileri doğru kurmak, iç işlerine az müdahale etmek ve ticareti biraz daha karşılıklı kazanç üzerine oturtmak” dedi.
Kaynak: Ömer Çelik-İlke TV