15 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın 2. Duruşması için yarın hakim karşısına çıkacak Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı için odalar ve demokratik kitle örgütleri ortak açıklama yaparak, derhal serbest bırakılmasını istedi.
Görevinden alınarak tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, 15 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada 5. Kez yarın hakim karşısına çıkacak. Diyarbakır’da bir araya gelen Diyarbakır Barosu, İHD, Diyarbakır Tabipler Odası, TİHV, Hak İnisiyatifi, KESK ve TMMOB ile demokratik kite örgütleri Selçuk Mızraklı’nın derhal serbest bırakılması için açıklama yaptı.
Diyarbakır Barosu’nda yapılan açıklamada Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir kayyum atamalarıyla ilgili konuştu:
“Emek, meslek ve hak örgütleri olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Dr. Selçuk Mızraklı’nın yarın görülecek olan davasını takip etmek, dayanışmamızı ifade etmek, yapılan bu kanunsuzluğu ve hukuksuzluğu kabul etmediğimizi vurgulamak üzere buradayız.” diyen Demir, “Somut ve inandırıcı hiçbir gerekçe ortaya konulmadan yapılan keyfi tutuklamalar ve kayyum uygulamaları ve totaliter rejimlerde görülen seçme-seçilme hakkı gaspı uygulamalarını çağ dışı ve antidemokratik olarak buluyoruz. Ülkemizde toplumsal sağlığımızın ancak barış içerisinde bir arada yaşayacağımız demokratik bir ortamın oluşması ile gerçekleşebileceği bilinciyle tek adam rejimi uygulamalarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz”
“Mızraklı Derhal Serbest bırakılmalı”
Aydınlar adına söz alan Akademisyen Baskın Oran, ortak hazırlanmış açıklamayı okudu. Mızraklı’nın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Oran, açıklamanın devamında “15 Temmuz 2016 darbeleşmesinden 31 Mart 2019 yerel seçimlerine kadar 95 HDP belediye başkanı görevden alınarak yerlerine kayyım atanmış, 31 Mart seçiminde 6 belediye başkanı ile 8 eş başkan ve 47 meclis üyelerinin mazbataları YSK eliyle gasp edilmiş, 31 Mart seçimleri sonrasında, 32 belediye başkanı, ayrıca 70 belediye meclisi üyesi ve çok sayıda muhtar görevden alınmış, yerlerine kayyımlar tayin edilmiş, bu seçilmişlerin birçoğu derhal tutuklanmıştır. “Atama”, “görevden alma”, “kayyım” gibi hukuksal kavramların arkasına saklanılarak gerçekleştirilen bu hukuk dışı siyasal tasfiye operasyonu, her şeyden önce seçme ve seçilme hakkını hedef alan, Anayasal suç niteliği taşıyan siyasal bir darbe türüdür.” dedi.
“Anayasal suç işleniyor”
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin hedef gösterildiğini belirten Oran, seçilmiş bir belediye başkanı olan Mızraklı’nın yerine bir memur atanmasının anayasal bir suç olduğunu ifade etti.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir, soruşturma ve tutuklamaların tam da seçim öncesi dönemde üst üste geldiğine işaret ederek, “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Adnan Selçuk Mızraklı için hazırlanan soruşturma, talimatla başlatılmış bu operasyonların başında gelmektedir. 2016’ta tutuklanan ve üç yıl önce pişmanlık yasasından yararlanan H.B.A. adlı itirafçıya, seçime 11 gün kala, içeriğinin sahte olduğu kısa sürede kanıtlanan “teşhis tutanağı” imzalatılmıştır. Oysa adı geçen itirafçı itiraflarını iki yıl önce tamamlamış ve tutuklanmıştır. Bu itiraflarda Dr. Adnan Selçuk Mızraklı’nın adı dahi geçmemektir. İki yıldır cezaevinde yatmakta olan bu itirafçı, itiraflarında yer almayan bir olayı nasıl olmuş da iki yıl sonra ve seçime 11 gün kala birdenbire hatırlayıvermiştir? İddianamedeki suçlamalar hiçbir kanıta dayanmamaktadır. Bu itirafçı tanığın tutuklandıktan yıllar sonra ve ikinci ağızdan anlattığı bir ameliyat olayına, Mızraklı’nın sosyal medya mesajlarına, katıldığı kayıtlı meslekî toplantılara, partisinin düzenlediği halka açık faaliyetlere bakıp resmen kurgulanmıştır” dedi.