Afganistan Demokratik Cumhuriyeti’nin son devlet başkanı Doktor Necip’in katledilişinin yıl dönümünde Hakan Güneş ile Nisan Devrimi’ni ve Afganistan’ın bugününü konuştuk.
25 yıl önce Afganistan Demokratik Cumhuriyeti’nin son devlet başkanı Muhammed Necibullah Ahmedza, bilinen ismiyle Doktor Necip Taliban tarafından katledildi. Doktor Necip’in katledilişinin yıl dönümünde Mehmet Ali Ayan yazar Hakan Güneş ile Afganistan Devrimi’ni ve Taliban’ın iktidarı ele geçirdiği Afganistan’ın bugünkü durumunu konuştu.
Hakan Güneş ile gerçekleştirilen röportajdan satırbaşları:
Nisan Devrimi devrim miydi?
“Afganistan son yıllarda Taliban ile anılıyor halbuki Afganistan tarihi bunlardan müteşekkil değil bundan önce başka bir dönemi vardı. Sadece Nisan Devrimi ile başlayan ve 1992’ye kadar süren dönem değil ondan önceki dönemde belli oranda bir sekülerleşme otoriter de olsa bir Cumhuriyet deneyimi sunması bakımından başka bir dönemdi. Bugünkü Afganistan’a benzemeyen bir dönemdi. Nisan Devrimi’nden itibaren daha önce yaşanan yavaş ve parçalı reformlar ciddi bir seviye atladı. Bu tabi laiklik, kadın hakları ve eşit yurttaşlık kısmı. Nisan Devrimi bunlarla sınırlı olmayan bir dönüşüm getirdi. Her ne kadar elit kesimin çocuklarının arasından çıkan bir partinin, Afganistan Demokratik Halk Partisi’nin önderlik ettiği bir devrim olsa da ciddi bir sosyal program getirdiler. Başlıca ekonomik üretim biçimi olan tarım ve tarımdaki üretim ilişkilerine radikal bir müdahale yapıldı. Dolayısı ile ağalar, şeyhler ve dinsel hegemonya ile birleşmiş aşiret yapısına çok sert bir müdahale ve toprak dağıtımı gerçekleştirildi.”
“Farklı toplumsal kesimlerin arasındaki sınıfsal farklılıkları kaldırıp, eşitlikçi bir toplum yaratma konusunu hayata geçirdiler. Aslında olaylar buradan başlıyor. Birçok toprak sahibi din adamı Pakistan’a kaçtı. Feodal ilişkilerden kaçamamış birçok köylü de din adamları ile beraber kaçtı. Buna rağmen Devrimin yoksul köylü arasından çok fazla alıcısı oldu. Afganistan’ın 300 yıllık modernleşme süreci içerisinde gelmiş geçmiş en parlak, insanın insan olduğu ve kadının kurtuluşunda çağ atlandığı 15 yıllık bir süreç. Hiçbir şekilde öncesi veya sonrası ile kıyaslanamaz.”
Nisan Devrim’ini Sovyetler mi planladı? Sovyet müdahalesi işgal miydi?
“Sovyetlerin müdahalesi akademik ve siyasi literatürde hayli tartışmalı bir konu. Bu nedenle dönemin Sovyet politikasını, siyasal ortamı Doğu-Batı dengesini iyi hatırlamak gerekiyor. Bu nedenle Afganistan politikasını tam bir yere oturtmak kolay değil. Emperyalist kamp öbür tarafa gericilere destek verirken Sovyetler de bir dayanışma harekatı olarak böyle bir işe girdiler. Sovyet müdahalesinin Afganistan’ın hilafına yapılan bir şey olmadığı kesin. Sovyetlerin Afganistan müdahalesi oradaki komünistlerin isteğinden bağımsız değil. Bana göre müdahale yapılırken çok ince hesap yapılamadı. Sovyetler Birliği’nin Afganistan’daki bölgeler komutanı da iyi hesaplayamadıklarını söylemişti.”
“Afganistan halkının birinci beklentisi Pakistan’a yaptırım”
“Bu tür iktidarlar dayanamaz demek şiddetin düzeyini artırmak demektir. Ki zaten insanları meydanlarda asmaya başladılar. Afganistan’da demokratik birikimler ABD destekli işbirlikçiler tarafından yok edildi. Bu da karanlıktan çıkışı zorlaştırmaktadır. Gerçek muhalefeti ve Afganistan’ın geleceğini temsil edecek kadın örgütlerini, solcuları iktidardan uzak tuttular.”
“Afganistan halkı yıllardır söylüyorlar. Birinci istekleri Pakistan’a yaptırım talebidir. Yani hükümetinizin Pakistan’la ilişkisini bozun diyorlar. Bizden asker isteyecek hali yok ya halkın ondan sonrası Afganistan halkının yapacağı iş.”