Gezi davasında AİHM kararları ve tanık beyanlarına rağmen, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı Gezi davasında dinlenen tanık polisler, Kavala'yı ilk kez duruşmada gördüklerini ifade etti. AİHM, Kavala'nın tutukluluğu için ihlal kararı vermişti. Ancak mahkeme AİHM kararı ve tanık beyanlarına rağmen Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme Başkanı çizim yapmayı yine yasakladı
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın tutuklu, 15 kişinin ise tutuksuz yargılandığı Gezi davasının dördüncü duruşması İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi Kampüsünde görüldü. Duruşma yargılanan isimlerin ve izleyicilerin salona alınması ile başladı. Mahkeme başkanı duruşma başlamadan çizim yapmanın yasak olduğu anonsu yaptıktan sonra “Geçen duruşmada çizerler ‘Bizi çıkardılar’ dediler ama ben sadece çizim yapmalarını yasakladım” dedi.
İlk tanık polis: Kavala'yı ilk kez burada gördüm
Duruşmada Gezi direnişi sırasında İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğünde Ekipler Amiri olarak çalışan Ercan Orhan Aydın tanık olarak dinlendi.
Mahkeme başkanı, “bunların finansmanı nereden geliyor diye bir toplantı yaptınız mı, burada isim geçti mi” diye sordu. Aydın bu soruya, “Divan Otel’de kaldıklarını, onların bir şeyler verdiğini duyuyorduk. Görmedim, duydum” dedi. Mahkeme Başkanı ısrarla “gaz maskesi, gıda yardımı yapan oldu mu sanıklarımız arasından” diye sordu. Aydın, “Divan Oteli biliyorum. Herkesin yüzünde gaz maskesi var, maske de denmez, beyaz bir şey vardı. Limon vardı. Bildiğim bir organizasyon yoktu” dedi.
Ardından Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu soru sordu. Koyuncu, “Osman Kavala’yı orada gördünüz mü?” diye sordu. Aydın, “Osman Kavala’yı fiziken ilk defa burada görüyorum, eylemlerde görmedim. Burada sanık olarak yargılananlardan hiçbirini orada görmedim, Can Atalay’ı avukat kimliği ile gördüm. Eylemlerde gördüm, taş atarken değil, molotof atarken değil, tabi gördüm” yanıtını verdi.
Ardından Avukat Bahri Belen, “Divan otelde maske veriliyordu dediniz, bunlara ilişkin nasıl bir çalışma yaptınız mı?” diye sordu. Aydın, “Herhangi bir bilgim yok” diye yanıt verdi.
Gezi eylemleri sırasında İstanbul Güvenlik Şubede Müdürlüğünde görev yapan Hasan Gül dinlendi. Mahkeme başkanı sanıklar arasında şiddet eylemlerinde yer alan kişilerin olup olmadığını sordu. Gül, “Bizim bunları bilmemiz mümkün değil, biz sadece gözle görülür olan kısmı ile ilgileniriz. Eylemlerde müzakere görevi de bizimdir” dedi. Mahkeme başkanı, sanıkları müzakere de görüp görmediğini sordu. Gül, “Ben sanıkları sadece iddianame bağlamında biliyorum. Yani fotoğrafları görürsem bir şey söyleyebilirim” dedi. Mahkeme Başkanı bu kez Osman Kavala’yı eylemlerde görüp görmediğini sordu. Gül şu yanıtı verdi: “Osman Kavala ismini toplumsal olaylardan kamuoyundan bilirim. Gezi olayları ile ilgili nerede, hangi kitlesel kalabalık ortamda olduğunu görmedim, şiddet olaylarında hiç görmedim, eylemlerde gördüm mü onu da hatırlamıyorum.”
Hasan Gül, Can Atalay ile ilgili soruya ise, “Can Atalay’ı müzakere süreçlerinden biliyorum. Özellikle en kalabalık cenaze olan Berkin Elvan cenazesinde kendisi görevliydi, sorun çıkmaması için elinden geleni yaptı, bunu söylemem gerekir” diye yanıtladı.
Mahkeme Başkanı, ‘dosyada bulunan sanıklardan eylemlerini bizzat gördüğünüz kim var, herhangi bir yerden yardım aldıklarını gördünüz mü, Divan Otel, Cezayir Restoran gibi’ diye sordu. Hasan Gül, “Kimseyi yönlendirici olarak görmedim. Kimseden yardım aldıklarını görmedim ama Daha bireysel olduğunu düşünüyorum, bir gün bir sürü pizza gelmişti, bunlar nereden diye sorduk, yurt dışından biri dediler. Yani böyle kurumsal gibi bir şey yoktu” yanıtını verdi.
Ardından Osman Kavala, tanık beyanlarına karşı beyanda bulundu. Kavala, “Tanıklar benim herhangi bir şiddet eylemi katıldığıma dair ya da yönlendirdiğime dair bir bilgi vermediler. Benim Gezi eylemlerinde yönlendirici oluğuma dair de bir bilgi vermediler. Başka söyleyeceğim bir şey yok” dedi.
Tanık beyanlarına karşı beyanda bulunan Mücella Yapıcı ise, “Tanıklar açıklamalarımızı söylediler, başka bir şey demediler. Onlar da iddianamenin asılsız olduğunun farkındalar” dedi.
Yargılanan tüm isimlerin tanık beyanlarına karşı beyanları alındı. Ardından Osman Kavala beyanda bulundu. Kavala şunları söyledi: “Önceki celselerde Gezi olaylarını planladığım ve organize ettiğim iddialarımın dayanaksız olduğunu ifade ettim. MASAK raporları bir kaynak aktarmadığımızı gösterdi. Manipülasyonlar yaparak adaleti yanıltma gayreti bu iddianamede görülmektedir. İddianamede anlatılan edimlerin suç unsuru taşımadığı ve benimle somut bir ilişki olmamasına rağmen benimle ilgili şüphelilerinin ağır basması özgürlüğümün değerinin verilmediğinin göstergesi. Ama özgürlüğümün değeri evrensel normalara dayanıyor. AİHM kararı da bunu gösteriyor. Bu hukuksuz ve ayrımcı uygulamaya son verilmesini istiyorum.”
Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, AİHM’nin Kavala hakkında verdiği kararı mahkemeye sundu. Bayraktar, “80 sayfadan oluşan AİHM kararı önümüzdeki yıllarda da etkili olacak bir karardır. Karar, tutukluluk süresi makul süreyi çoktan aştığını ısrarla vurgulamıştır. AİHM diyor ki, ‘derhal serbest bırakılmalıdır’. Bir çeşit icraai yönden yol göstermektedir. Bu diğer AİHM kararlarında görünmez. Mahkeme açıkça bu tutuklama hukuka aykırı, yanlış bir karardır. Ama müvekkilimiz 3 buçuk yıldır tutukludur” diyerek Kavala’nun tutukluluk haline son verilmesini talep etti.
Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre, “AİHM kararının kesinleşmesi diye bir şey olmaz. Bu Osman Kavala’nın bir yıl daha tutuklu kalması demek. Zaten o nedenle AİHM kararında ‘derhal’ ifadesini kullanıyor. Biz başından beri bu iddianamenin ne kadar delilsiz ve tehlikeli bir iddianame olduğunu anlattık. Osman Kavala derhal tahliye edilmelidir” dedi.
Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi
Verilen aranın ardından savcı mütaalasını verdi. Savcı Kavala'nın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, AİHM mahkemesinin kesinleşmiş kararlarını tarafları bağladığı iddia ederek Osman Kavala'nın tutuklanmasının devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 28 Ocak 2020'de görülecek.
Kararın ardından mahkeme salonunda bulunan izleyiciler alkışlarla karara tepki gösterdi.
Dava kapsamında yargılanan mimar, sivil toplum kuruluşu çalışanı, iş insanı, yönetmen, avukat, gazeteci, şehir plancısı ve tiyatro sanatçısı 16 kişi, 2013’te 80 ilde gerçekleştirilen Gezi Parkı eylemlerini organize etmek iddiasıyla “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” ile suçlanıyor ve haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
Davanın tek tutuklusu olan Osman Kavala’ya “eylemleri finanse etmek” suçlaması da yöneltiliyor.
(Evrensel)