Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin taleplerini bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği kitlesel basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. “7. TİS’te Sefalette Anlaşanlara Karşı, Emek Mücadelesinin Kazanması İçin Birleşelim!” çağrısıyla yapılan açıklamayı, KESK Ankara Şubeler Platformu adına Sözcü Tülay Yıldırım okudu. Açıklamadan önce KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak söz alarak toplu sözleşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
KESK’e bağlı sendikaların üyeleri, “Grevli, gerçek bir toplu iş sözleşmesi istiyoruz”, “İnsanca yaşanacak ücret”, “Güvenceli istihdam, güvenli gelecek” sloganlarıyla taleplerini haykırdı.
“4688’i bile tanımıyorlar”
Yıldırım açıklamada iktidarın kamu emekçilerini yok sayan ve süreci keyfi biçimde yürüten tutumuna dikkat çekti:
“Mevcut 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Toplu Sözleşme Kanunu, toplu sözleşme görüşmelerinin ağustosun ilk iş günü başlamasını öngörüyor. Ancak iktidar kendi yasasını bile çiğneyerek görüşmeleri 4 gün önce başlattı. ‘Bakan’ın yurt dışı programı’ gibi gerekçelerle yasayı hiçe sayan bu keyfi tutumu kabul etmiyoruz.”
Yoksulluk sınırı ve maaş talepleri
KESK, kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması gerektiğini vurguladı. Haziran 2025 itibariyle yoksulluk sınırının 85 bin TL olduğuna dikkat çeken açıklamada iki temel talep öne çıktı:
• Temmuz 2025’te en düşük kamu emekçisi maaşının yüzde 94 artırılarak yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması
• Ocak 2026’da tüm maaşların %98 oranında artırılması
Açıklamada ayrıca kira desteği, gerçek refah payı, gelir vergisinde adalet, 3600 ek gösterge, ücretsiz kamu ulaşımı, kamu kreşlerinin yeniden açılması ve kadın emekçilerin kendi talepleriyle masada temsil edilmesi gibi başlıklar sıralandı.
“Kadınlara yarım değil, tam yaşam”
Yıldırım, iktidarın “aile yılı” adı altında kadın emeğini ucuzlaştırmaya dönük politikalara da değindi:
“Biz yarım maaş, yarım sigorta değil; nitelikli, tam zamanlı, ücretsiz kamu kreşleri istiyoruz. Kadınlara yarım değil, tam yaşam gerekiyor.”
“Grev hakkı olmadan gerçek TİS olmaz”
Açıklamanın sonunda KESK, uluslararası sözleşmelerle uyumlu, grev hakkıyla tamamlanmış bir toplu pazarlık düzeni talebini yineledi:
“İktidar, Hakem ve yandaş sendikaların kurduğu Bermuda Şeytan Üçgeni’nde toplu sözleşme yapılmaz. Grev hakkı olmadan gerçek TİS olmaz. Çare; hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerinin birleşmesidir.”
Eylem, kamu emekçileri arasında ortak mücadele çağrısıyla sona ererken, KESK Ankara Şubeler Platformu taleplerinin takipçisi olacaklarını vurguladı.